My Cat Lino

20

  Minho salona gidip hafif dağınıklığı ortadan yok etti. Jisung da kapıyı açmıştı. Kapıyı açtığı gibi Chan'ın konuşması bir olmuştu.

  "Jisung beyler yaşıyormuş" Changbin kucağındaki kediyi yere bırakıp evin içine girmesine izin verdi.

  "Seni sorguya çekeceğiz biliyorsun değil mi?" Demişti kendisi de kedisi gibi içeri girerken. Onun arkasından da Chan girmişti.

  Jisung hiçbir şey demeden onları içeri yönlendirdi. Arkalarından kapıyı kapatırken çok fazla tepki vermemeleri için dua ediyordu.

  Felix çoktan Minho'nun yanına ulaşmış ve iletişime geçmişti. Miyavlaşarak anlaşabiliyorlardı.

  Chan ve Changbin salondan gelen farklı kedi sesleriyle kaşlarını çatmışlardı. Tam salona girecekken önlerine Jisung geçmiş onlara ön bilgilendirme yapmıştı.

  "Birazdan göreceğiniz şeyler tamamen gerçek isterseniz birbirinize vurarak rüyada olup olmadığınızı test edebilirsiniz. Boşunuza canınızı acıtmayın ama değmez."

  Chan konuşmasını yarıda kesmişti "Jisung ne saçmalıyorsun?".

  "Miyavlayan bir insan görürseniz şaşırmayın diye uyarı yapıyorum." Changbin Jisung'un bu dediğine gülmüş hafifçe onu kenara çekmişti.

  "Bu, evde yalnız kala kala delirdi galiba Chan hy-" Salona girmesiyle sözü yarıda kalmıştı.

  Koltuğun kenarında oturan kedisiyle konuşan bir insan görmeyi beklemiyordu.

  Chan da peşinden gelince ikisi de donmayı tercih etmişlerdi. Rüyadalar mıydı?

Jisung arkalarından salona ilerleyip Minho'nun yanına oturdu. "Hayır rüyada değilsiniz."

  "Bu Lino" Minho'yu gösterip konuşmuştu. "Başka bir deyişle sevgilim."

  Chan ve Changbin şok üstüne şok yaşarken ilk kendine gelen Chan olmuştu. "Komik değil Jisung."

Jisung omuz silkip Felix'i seven sevgilisine baktı "Bana inanmıyorsanız Seungmin'e sorun."

  Changbin de kendine gelmiş hemen Minho'nun kucağındaki kedisini almıştı. "Zararsız biri mi?' dedi kedisiyle kendini geriye çekerken.

  Minho kucağından kedi alındığı için sinirlenmişti. Kaşlarını çatmamaya çalışarak Changbin'e baktı "Kediden mi korkuyorsun cidden?".

  Chan Minho'nun konuşmasıyla korkup geriye zıplamıştı. İşaret parmağıyla Minhoyu gösterip konuştu "O daha demin konuştu mu?".

  Jisung göz devirmiş "Her şeyi anlatıcam sakin olup oturun" demişti. Ardından Chanla Changbin oturmuş ve Jisung tüm olayı onlara anlatmıştı.

  Minho'nun bir adam ile karşılaşmasından konuşmayı öğrenmesine kadar her şeyi anlatmıştı. Chan ve Changbin'e hala değişik gelse de daha normal karşılamaya başlamışlardı.

  Changbin Minho'dan Felix'in ona demeye çalıştığı şeyleri çevirmesini istiyordu. Üçlü bunla ilgilenirken Chan ve Jisung da daha ciddi bir konuyu konuşmaya gitmişlerdi.

"Magazinciler olayı zaten unuttu ama tekrar göründüğünde hatırlayacaklardır. Ne cevap vermeyi düşünüyorsun?" Jisung oflayarak kollarını göğsünde bağladı.

"Sevgilim olduğunu söyleyeceğim. Stayler anlayışla karşılar. Ayrıca promosyon yapmış oluruz." Chan Jisung'un lafını kesmişti yine

"İkiniz de nefret alırsınız." Jisung bu ihtimali de biliyordu. Ama yanında Minho, arkadaşları ve ailesi varken bunu önemsemezdi.

  "Önemli değil benim için gerçekten. Şirketle konuştum. Sevgili olduğumuzu onaylayacaklar ama Minho'nun kimliğini açıklamayacağım. Çünkü doğru düzgün bir kimliği yok."

Chan ona gülümsemiş ardından küçüğüne sarılmıştı. "Sen çok güçlüsün ve ben de yanındayım." 

Onlar duygusal konuşmalarına devam ederlerken içeride Changbin Minho'ya yalvarıyordu.

"Hep kedimin bana ne demek istediğini merak ettim ya lütfen çevir."

Minho göz devirip Felix'e baktı. Felix ön patisini yalamayı bırakmış "Çevirebilirsin" demişti.

Minho Changbin'e döndü "Seni sevmiyormuş, az yemek veriyormuşsun, gece uyurken horluyormuşsun, saygısızmışsın."

  Changbin üst üste gelen kötü cümlelerle kaşlarını çatarak önce Felix'e ardından Minho'ya baktı. Minho gülmemek için zor duruyordu.

  "Cidden tek miyav kelimesiyle bana bunları mı dedi?" Minho daha fazla dayanamamış gülmeye başlamıştı.

Changbin şaka olduğunu anlayıp rahatladı "Korktum". Bunu dedikten sonra Changbin de gülmeye başlamıştı.

  Felix yerden Changbin'in kucağına atlayıp uyku pozisyonuna geçti.

  O sırada Chan ve Jisung yanlarına gelmişti. Jisung Felix'i seven Minho'nun güzelliğine odaklandı bir süre.

  Onu tüm kötülüklerden koruyup günlerce sevmek istiyordu. Minho bakışlarını Felix'ten çekip Jisung'a çevirdiğinde gözleri buluştu.

  İkisi de gülümsüyordu birbirlerine. Mutlulardı. En önemlisi de aşıklardı.

🐈🖤

Kalan bölümleri bugün atıp kitabı bitireceğim. Kitabı sevenlere teşekkürler