My Cat Lino

16

  Jisung koltukta karşısında oturan çocuğa ağzını oynatarak tek tek harfleri öğretmeye çalışıyordu. Uyandıklarından beri bunla uğraşıyorlardı ama hala bir sonuca varamamışlardı.

"Bak Lino..." Harfleri daha iyi algılasın diye biraz daha yakınlaşmıştı.

   "Ji-sung" heceleyerek söylemişti ama Minho hala anlamamış gibi bakıyordu. Jisung derin bir nefes vermiş sonra devam ederiz mantığıyla oturduğu yerden kalkmıştı.

  Giderken Lino'nun bileğine sardı minik parmaklarıyla durmak zorunda kalmıştı. Lino gözlerini kırpıştırarak ona bakıyordu.

  Jisung bu tatlı görüntü karşısında eridiğini hissetti. Tüm hücreleri Lino'nun tatlılığıyla dolmuştu. Bu yüzden ona tatlı bir gülümseme sunmuştu.

  Geri oturduğu yere oturup Lino'ya kelimeyi öğretmeye devam etti. Eğer bir kelimeyi söyleyebilirse devamı da gelir diye düşünüyordu ve Jisung'un Lino'dan duymak isteği ilk kelime 'Jisung' kelimesiydi.

Sonunda hiçbir ilerleme kaydedemeden günü tamamlamışlardı. Lino her zamanki gibi açlığını belli etmek için kafasını Jisung'un göğsüne sürtmüştü.

Gün boyu hiç kediye dönüşmemişti. Temelli olarak insana dönüşmüş gibi hissediyordu. Jisung ona ve kendisine yemek hazırlamaya gittiğinde kendisi de her zamanki konumuna gitti.

  Yatak odasının camından dışarıyı izliyordu. İzlediği yer sincap çizimi olabilirdi ama düşündüğü şeyler hep değişiyordu.

  Şimdi de ilk insan olduğu zamanı düşünüyordu.

❄️

  Siyah kedi sahibinin gözlerinin içine bakmıştı. Sahibi ünlü bir falcıydı. Kedinin bakışlarındaki laneti görmüştü. Ondan korkmuş ama yine de çok sevdiği kedisini dışarıya bırakmak istememişti.

Birkaç gün sonra kedinin aurası iyice kararmaya başlamıştı. Ve falcı kadın bundan huzursuz olup onu gece dışarıya bırakmıştı. Gece Lino bir tane adamla karşılaşmıştı. Adam onun her dediğini anlıyor gibi konuşmuştu onunla.

Ardından kaderin ona bir şeyler getireceği bilgisini verip belirli bir süre içerisinde hem kedi hem insana dönüşeceğini, hangi formunda bulunmayı kendi ruhunun seçeceğini söylemişti.

  Lino sokakta sabahları insan geceleri kedi olarak geçirdiği birkaç günün sonunda gördüğü adam tekrardan yanına gelmişti. Bu sefer ona dediği tek şey "Zamanı geldi" olmuştu. Ardından karşısında küçük bir çocuğa dönüşen adamı izlemişti.

O adam -artık çocuk olmuştu- kedi halini alıp bir kutuya koymuş bilerek 3rachanın arabasının önünde durmuştu. Mükemmel bir oyunculuktan sonra Jisung Lino'yu sahiplenmişti.

  Lino ve Jisung'un gözlerinin kilitlendiği an Lino'nun ruhu hangi formu istediğine karar vermişti aslında. Ondan sonraki birkaç gün Lino ve Jisung için alışma süreci olmuştu.

  Lino'nun ruhu işin sonunda tamamen insan bedeninde kalmıştı. Şimdi yapılması gereken tek şey Jisung'un Lino'ya insan olmayı öğretmesi ve ikilinin aşklarını sonsuza kadar yaşamasıydı.

❄️

"Lino yemek hazır" Lino içeriden gelen sesle gülümseyip mutfağa gitti. O zaman neler olduğunu veya adamın neler dediğini daha yeni hatırlamıştı.

Jisung elindeki tabağı da masaya bırakıp ona doğru gelen Lino'ya baktı. Lino'nun güzelliği karşısında sırıtıyordu.

Lino tam Jisung'un önünde durduğunda kollarını bedene sarmış kafasını Jisung'un omzuna yaslamıştı. Jisung ne olduğunu anlamasa da hafif bir şekilde gülüp Lino'nun sarılmasına karşılık verdi.

  Ve Lino o an sabahtan beri söylemeye çalıştığı kelimeyi söylemişti.

  "Jisung"

🐈🖤

  Bilgi bölümü olsun