2

7.5K 854 791
                                    


  3Racha üyeleri sonunda oturdukları binaya varmışlardı. Hepsi aynı evde kalmak yerine 3 katlı bir apartmanda kalıyorlardı.

  Jisung kucağındaki kediye dikkat ederek arabadan çıkmış soğuk havayı içine çekmişti. Bugün çok yorucu bir gün olmuştu.

  Onun ardından arabadan inen Changbin de yanına geldi "Kedi bakmak zordur yalnız, benim Felix'ten çektiğim kadar kimse çekmedi."

  Jisung bu dediğine gülmüş elindeki kedi üşümesin diye Changbin ile beraber hızlıca apartmana girmişti "Bu kedi çok sakin duruyor. Zaten annemlerin evine göndereceğim kediyi, Jeongin için sahiplendim."

  Lino bu dediğini duyduğu için huzursuzlanmıştı. Jisung bu huzursuzlanmanın üşüdüğü için olduğunu düşünüp orta kattaki evine girdi.

  Hemen ardından Changbin'de girmişti. "Kedinin ihtiyacı olduğu şeyleri ben kendi evimden getireyim. Yarın veterenire götürür kontrol ettirirsin. Bir de istersen kedi şampuanını da getireyim dışarıdan geldi sonuçta bir kere yıkamaktan bir şey olmaz."

  Changbin rap yapar gibi cümle kurduğunda Jisung elindeki battaniyeye sarılı kediyi yavaşca yere bırakmıştı.

  Kedi yere indiği gibi gerinip ortama bakmaya başladı, beklediğinden daha büyüktü.

  "Teşekkürler Changbin. Şampuanı getir istersen ama ya sudan korkuyorsa." Changbin arkadaşının omzuna hafif vurup konuştu.

  "Suyun içine giren kediden korkacaksan niye kedi sahiplendin? Dediğin gibi sakin bir kedi bu, korkmaz."
 
  Jisung dediği şeyle rahatlayıp arkadaşının evden çıkmasını izlemişti. Kapıyı kapatıp "Lino" diye seslendi.

  Lino evi araştırmakla meşgul olduğu için onu takmadan gezmeye devam ediyordu.

  Jisung adını söyleyip onu aramaya devam etti. Sonunda Lino'yu mutfakta suya bakarken gördüğünde kap alıp içine su doldurdu ve Lino'ya verdi.

  Suyu içen kedisini izliyordu. Çok fazla susamış gibi çok geçmeden tüm suyu bitirmişti.

  Suyu bitirdiğinde yere çökmüş bir şekilde onu izleyen sahibinin yanına ilerledi. Jisung'un bacaklarına kafasını sürtüp mırlıyordu.

  Bunu yapma sebebi yüzünde kalan suyu Jisung'a silmekti ama Jisung umursamadan ona sürtünen kediyi sevdi.

  Ardından elleri arasına alarak yerden kalkmıştı. Kediyi kafasından biraz daha üst konuma gelecek şekilde kaldırdığında kapının zili çalmıştı.

  Lino'yu salondaki koltuğa bıraktıktan sonra kapıyı açtı. Changbin biraz kedi kumu, maması ve şampuan getirmişti. Bir de küçük bir oyuncak.

  Malzemeleri bırakıp Jisung'a "Kedi kumuna ayağını sürt nereye tuvaletini yapacağını anlasın yoksa ev batar" dedikten sonra gitmişti.

  Jisung ve kedisi evde yalnız kalmışlardı.  Kediye ismiyle seslenirken salona girdi Jisung.

  Önce bir kutuya kedi kumunu boşalttı sonra koltukta oturmuş onu izleyen kedinin patilerini kedi kumuna sürttü.

  Ardından bir tabağa kedi mamasını koydu. Lino'yu mamasını yerken izledi. İlk defa bir kediyle ilgileniyordu.

  Birkaç gün sonra evinden gidecekti bu kedi. Yemeyi bıraktığında bulduğu oyuncakla oynamaya başlamıştı.

  Jisung elinden oyuncağı alıp kediyi kucakladı ve banyoya götürdü. Lino cidden sakin bir kediydi.

  Yani en azından Jisung öyle düşünüyordu. Çünkü suyu açtığı gibi Lino'nun kucağından atlayıp banyodan çıkması bir olmuştu.

  Jisung suyu kapatıp ayağa kalktı. "Lino yıkanmalıyız biliyorsun değil mi?" bir bebekle konuşur gibi konuşmuştu.

  O sırada Lino kendini bulduğu bir kanepenin arkasına saklamıştı bile.

  "Neredesin?" Jisung girebileceği kuytu köşelere bakmış sonunda Lino'nun saklandığı yeri bulmuştu.

  Aralık yerden ona bakıp sakince konuştu "Gel hadi ben yanındayım korkmana gerek yok.". Lino daha fazla geriye gitmişti.

  Sudan korkuyordu çünkü sular korkutucuydu. Jisung kanepeyi kendinin geçebileceği şekilde ittirip Lino'ya yaklaştı.

  Eliyle gelmesini işaret edip "Korkma ben varım" diyordu. Lino yumuşamaya Jisung'a güvenmeye başlamıştı, bu yüzden pek de büyük olmayan patileriyle ona doğru ilerledi.

  Jisung sonunda kedi kucağına gelince onu almış Lino'yu korkutmamaya çalışarak yıkamıştı.

  Ardından üstü başı su olduğu için kendi de yıkanmış ikisi beraber Jisung'un yatağında uyuyakalmışlardı.

❄️

  Jisung daha gün aydınlanmadan kapısının çalmasıyla uyandı. Homurdanarak kapıya gitmişti "Sabah bile olmadı daha, ne bu acele?".

  Kapıyı açtığında Chan ona gülümsüyordu. Chan'a gözlerini devirdi. "Şirkete gitmeliyiz."dedi hala gülümseye devam eden çocuk.

  Jisung kolundaki saate bakıp konuştu "Saat sabahın 5'i daha gün tam aydınlanmadı bile kimse beni evden çıkaramaz.".

  Chan bu dediğine gülümsemiş "Gelmezsen Seungmin'i üstüne salarım." demişti.

  Jisung bu dediğinden tırsıp içeriye dönmüş kedinin suyunu ve mamasını doldurduğundan emin olup üstünü değiştirmişti.

  Ardından bir gecede yakın olduğu kedinin siyah tüylerine öpücük kondurmuş evden çıkmıştı.

  Changbin ayakta uyuyor, Chan ise gereksiz bir enerjiyle yerinde ısınıyordu.

  Jisung ikisinin yanına geldiğinde üçlü apartmandan uzaklaşmıştı.

  O sırada gün doğmaya başlamıştı ve Jisung'un yatağının üzerinde doğanın kanuna aykırı bir şey oluyordu.

  Lino gün ışığı ona değdiğinde vücudunun şekillenmesini bekledi. Birkaç gündür olan bu şeye alışmaya çalışıyordu.

  Vücudu insan şekline gelene kadar şekillenmeye devam etmişti. Sonunda dönüşümü tamamlandığında yattığı yerden kalktı.

  İnsan olduğunda vücudunda tüylü bir kıyafet beliriyordu. Ayaklarını sürüyerek aynanın karşısına geçmişti.

İlk defa yüzünü görüyordu. Ayna denen şeye ilk bakışıydı bu. Eliyle yanaklarına dokunup konuştu. Konuşurken tek kaşı havalanmıştı.

  "Miyav"

🐈🖤

  Geç geldi bugün bölüm biraz. Denemem vardı kusura bakmayın. Umarım kurguyu seviyorsunuzdur.

 
 

My Cat Lino Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin