5

6.1K 808 413
                                    

*4.bölümü okumamış olabilirsiniz gidin bakın.

Jisung gözüne batan güneş ışığıyla uyandı, vücudu tamamen uyuşmuştu. Bunun nedenini koltukta uyuyakalması olarak düşünerek elini üzerinde yatan kediye attı.

Kedinin yumuşacık tüyü kıyafet kumaşı gibi hissettiriyordu. Kedinin kafası boyun girintisine girmiş orayı kaşındırıyordu.

Gözlerini hafifçe açtığında üzerinde kendinden uzun duran bir insan görmeyi beklemiyordu.

Ne yapacağını bilemezken kaskatı kesilmişti. O sırada Lino uyanmış kafası hala Jisung'un boyun girintisindeyken yumruk yaptığı elleriyle gözlerini ovalamıştı.

Kafasını hafif kaldırdığında ona şaşırarak bakan Jisung ile karşılaşmıştı. İnsan gözlerini kırpıştırarak ona baktı, Jisung tam bağırarak onu üstünden itecekti ki Lino'nun dediği şey donmasına neden oldu.

"Miyav?"

Kedi dilinde "Ne oldu?" demek istemişti.

Jisung olan olayları hızlıca düşünmeye başladı. Gece Lino üzerindeyken uyumuştu şimdi ise üzerinde yatan kişi yakışıklı ve miyavlayan bir insandı.

Rüya gördüğünü düşünüp gözlerini sımsıkı kapattı. Lino neye şaşırdığını anlamadığı için kolları ve bacakları sarılı olan bedene kafasını sürtmeye başladı.

Bu "Ben acıktım" demekti. Jisung üzerine sürten insan kafasıyla huylanmış tüm gücüyle üzerindeki bedeni itmişti.

Lino yere düştüğü için acıyla miyavladı. Gözleri dolmuş ve dudaklarını büzerek Jisung'a bakmıştı.

Jisung karşısındakinin ne olduğunu çözemezese de onu sakinleştirmek için "Tamam özür dilerim." demişti.

Lino dudaklarını büzmeye devam ederek kollarını göğsünde birleştirmiş Jisung'un oturduğu koltuğa sırtını dönmüştü.

Kollarını insan gibi kontrol edebildiğine şaşırdığı için Jisung'un dediklerini duyamamıştı.

"Lino bu sen misin? Eğer Linoysan arkanı dön. Canın acıdı mı? Evime nasıl girdin? Cidden Lino musun?"

Lino en son kendine şaşırmayı bırakıp arkasına döndüğünde Jisung'a ilk karşılaştıkları zaman gibi bakmıştı.

Jisung karşısındakinin insana dönen kedi olduğuna böyle inanmıştı. Ne yapacağı hakkında hiçbir fikri yoktu.

Chan'ı mı çağırmalıydı? Belki de Hyunjin'i aramalıydı. Evden çığlık atıp kaçabilirdi de.

Ama o yere düşürdüğü kedi-insan olan çocuğun yanına inip saçını sevmeyi seçmişti.

Lino bu hareketiyle mutlu olduğunu belli eder bir şekilde gülümserken her mutlu olduğunda yapmayı sevdiği şeyi yapmıştı.

Kafasını Jisung'un göğsüne sürtmüştü. Jisung bu hareketiyle huylanırken olayların ne olduğunu algılamaya çalışıyordu.

Daha doğrusu olayların ne olduğunu algılamaya çalışmaya çalışıyordu.

Lino sonunda sürtünmeyi bıraktığında Jisung ayağa kalkmış Lino'ya bakarak "Acıktın mı?" demişti.

Lino hevesle başını salladığında Jisung mutfağa ilerledi. Arkasından dört ayak üstünde gelen Lino'yu görünce kaşlarını çatmıştı.

Kelimelerin hepsine vurgu yaparak konuştu "Benim gibi yürümelisin".

Lino tek kaşını kaldırıp anlamsız bakışlar atmaya başlayınca Jisung Lino'nun önünde tek dizi üstüne çökmüş ardından 2 elini öne doğru uzatıp Lino'nun elini koymasını beklemişti.

Lino ne yaptığını anlayıp yumruk yaptığı ellerini Jisung'un elleri üzerine koydu.

Jisung bu hareketine de kaşlarını çatmış Lino'nun bir elini alıp parmaklarını açmıştı. Lino elinin normal insan eline dönüşmesine şaşırıp elini incelemeye başladı.

Yine şaşırarak miyavlamıştı.

Jisung bu halini tatlı bularak diğer eline de aynı şeyi yapmış sonra da tekrar yumruk yapmaması için parmaklarını birleştirmişti.

Kendisi ayağa kalkarken fazla kilolu olmayan kedi-insanı da kendiyle beraber ayağa kaldırmıştı.

Bir bebeğin ilk adımlarına şahit oluyor gibi hissediyordu. Normal bir insan şu an korkmalı, polisi aramalı, birilerine haber vermeliydi.

Ama bir sorun vardı ne Jisung normal bir insandı ne de Lino normal bir kedi.

🐈🖤

Bu kitabın bölümlerini puppeteer'a göre az yazmaya karar verdim artık böyle devam 500'ü geçmez kelimeler.

My Cat Lino Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin