4

6.2K 802 281
                                    


   Jisung elindeki kedi taşıma çantasını koltuğun üstüne bırakmış ardından içinden Lino'yu çıkarmıştı.

   Lino çıktığı gibi yere atlayıp bulduğu oyuncağıyla oynamaya başlamıştı.

  2 saattir Hyunjin'in kliniğindeydiler. Hyunjin gerekli bakımları yapmış ve kedinin aç kaldığını belirterek biraz serum vermişti.

  Lino şimdi eski canlılığını kavuşmuştu. Jisung kendini de koltuğa bırakırken telefonunu cebinden çıkarıp annesini aramıştı.

  Kediyi Jeongin'e çabucak vermek istiyordu. Hala kediye bakamadığını düşünüyordu çünkü.

  Lino bu hareketlerini görüp ağzında oyuncağı dururken kafasını hafif yana eğip Jisung'u izlemeye başlamıştı.

  O Jisung'u sevmişti. Siyah bir kedi olduğunu önemsemeden yanına almıştı. Asıl sahibi bile onda garip bir şeyler olduğunu uğursuzluk getireceğini söyleyip sokağa bırakmıştı.

  Lino ağzındaki oyuncağı yere bırakmış telefonla konuşmaya başlayan çocuğun yanına gidip bacaklarına sürtünmeye başlamıştı.

  "Anne kediyi ne zaman alırsınız?" Jisung direkt konuya girdiğinde gözlerini bacaklarına sürtünen kediye takmıştı.

  "Jisung biz o kediyi alamayız oğlum." Jisung duyduğu şeyle ciddileşip yerinde doğruldu.

  "Nasıl alamazsınız? Jeongin çok istiyordu." Lino bacaklarını sürtünmeyi bırakmış koltukta yanına yerleşmişti, oturarak büyük gözlerle Jisung'a bakıyordu.

   "Babanın kedilere alerjisi varmış sen kendi evinde baksan Jeongin senin evine gelip ilgilenebilir kediyle." Jisung ona büyük gözlerle bakan kediyi boşta kalan eliyle sevmeye başlamış.

  Kedi sevildiğini görünce Jisung'un kucağına ilerlemişti. Kucağına yatarken Jisung da onu seviyor, o da hoşuna gittiğini belirtir bir şekilde mırlıyordu.

  Jisung annesinin dediği şeyi bi süre düşündü "Ben kendime zor bakıyorum bir kediye nasıl bakayım?".

  Lino ne dediğini anlamıştı. Kendisi yine fazlalık olarak görülüyordu. Bundan rahatsız oldu. Yattığı yerden kalkıp evdeki bir köşeye kıvrılmaya gidecekti ki Jisung kalkan vücudunu geri bastırmış yatmasını sağlamıştı.

  Lino'yu sevmeye devam ediyordu. "Changbin bakabiliyor senin neyin eksik o çocuktan? Hem kediyi sokağa mı bırakacaksın? Bari sahiplenecek birini bul, ben Jeongin ile konuşurum."

  Jisung annesini onaylayıp düşünmek için telefonu kapatmıştı. Lino'yu bakacak birini bulması için Hyunjin'e mesaj atmayı unutmamıştı.

  Ardından kucağındaki kediyi kaldırıp kendi yatar pozisyona geçtikten sonra göğsünün üstüne almıştı.

  Lino'nun ön patileri Jisung'un boynuna doğru geliyordu ve yan yatmıştı. Jisung'un kafasının altında yastık olduğu için kafası yukarıda duruyordu ve Lino'nun yüzünü rahat bir şekilde görebiliyordu.

   Kediyi sırtından seviyordu ve Lino çoktan mayışmıştı. Gözleri kapanırken hoşuna gittiğini belirten sesler çıkarmayı bırakmıyordu.

  Jisung siyah ve hayatında gördüğü en güzel kediyi izlerken onla ne yapacağını düşünüyordu.

  Bugün yeteri kadar mama koyduğuna emindi ama yetmemişti. Bazen sabah gidip akşam döndüğü günler oluyordu ve böyle günlerde aynı şeyleri yaşamak en son istediği şeydi.

  Bu kadar aç bir kedi olduğunu bilmiyordu. Belki Changbin'e verebilirdi kediyi ama Felix fazla kıskanç bir kediydi ve Lino'yla aynı evde durmak istemeyebilirdi.

  Hyunjin ona en kısa sürede yeni bir ev bulabilirdi. En mantıklısı bu olurdu. Jisung kedinin minik yüzüne bir kere daha baktığında onu bırakmak istemediğini düşündü.

  Yumuşak tüylerini elinin altında hissetmek ve göğsünün üstündeki ağırlık onu çok iyi hissettiriyordu.

  Belki kendine 1 hafta vermeliydi ve o 1 haftada kediye bakıp bakamadığını anlamalıydı.

  Jisung üzerinde kediyle uyuyakaldığında sabah nasıl bir sürprizle karşılaşacağı hakkında hiçbir fikri yoktu.

🐈🖤

  Biraz geçiş bölümü gibi oldu. Diğer bölümde akşama gelir galiba 🤭

My Cat Lino Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin