6

6.1K 781 340
                                    

 
  Lino önüne koyan yemeğe ve ardından Jisung'a baktı. Artık ellerini yumruk yapmıyordu ama nasıl kullanacağını hala çözememişti.

  Tam tabaktaki yemeği diliyle yemeye başlamıştı ki Jisung eliyle onu durdu. Gülerken "Dur napıyorsun?" diyordu.

  Lino tek kaşını kaldırıp anlamsızca ona baktığında Jisung çatalı eline almış nasıl tutacağını anlaması için tüm adımları anlatmıştı.

Lino ona anlamsızca bakmaya devam ediyordu. Jisung bu yüzden elini alnına vurmuştu.

  "İnsan mısın kedi mi? Hayır insansan böyle temel şeyleri nasıl bilmiyorsun?" Ciddi bir tepki beklediği için kaşlarını hafif çatmıştı.

  Lino'nun ona verdiği tepki ise tek söyleyebildiği kelime olmuştu "Miyav".

  Söylemek istediği şey ise "Kediyim ben geri zekalı" ydı.

  Jisung bu absürt duruma gülmüş ardından Lino'yu kendi eliyle beslemeye başlamıştı.

  Ona yiyebileceği midesine zarar vermeyecek bir yemek hazırlamıştı. Kendine ise noodle.

  Lino'yu yedirmeyi bitirdiğinde Lino susamış bu yüzden ona su içirmişti.

  "Bebek Jeongin'e bakıyor gibi hissediyorum şu an." Lino dediğini anlamayıp zorla oturduğu sandalyeden kalkmış dört ayak üstünde salona gitmişti.

   Jisung arkasından gitmeyip bulaşıkları halletmiş sonunda ise o da salona gitmişti.

  Salondaki beton zeminin üstünde uyuyan Lino'yla karşılaşmıştı. Üşümesini istemediği için zayıf bedeni kucağına alıp koltuğa yatırmıştı.

  Kendisinin burada işi bittiğinde müzik yaptığı odaya gitmişti.

  O sırada telefonu çaldı. Arayan Hyunjin'di.

  "Jisung senin kediye bakacak birini buldum." Uzatmadan konuya girmişti.

  Jisung dün gece ona attığı mesajı hatırlayıp ufak bir küfür savurdu "Hyunjin ben kediye bakmaya devam edeceğim."

  "Dünkü olaylar ya bir daha yaşanırsa"

  Sandalyesine otururken cevapladı. "Bu kediye benim dışında birinin bakabileceğini düşünmüyorum."

  "Anlamadım?" Hyunjin dediği şeyden hiçbir şey anlamamıştı.

  "Boşver bilmen gereken tek şey bu kediye sadece benim bakabileceğim." Elindeki kalemi dalgın bir şekilde döndürürken konuşmuştu Jisung.

  Lino'ya gerçekten bakabileceğinden emin değildi. O kedinin ne olduğunu hala algılayamamıştı ve eğer tehlikeli bir şeyse -ki hiç öyle durmuyordu- başka insanların başını yakmak istemiyordu.

  Hem kediyle iyi anlaştığını düşünüyordu. Fazla masum bir kediydi ve bu Jisung'a küçük kardeşi Jeongin'i hatırlatıyordu.

  Bir anda insana dönüşmesi önemli bir ayrıntı değildi. Olmalı mıydı?

  Kafasının içi bunlarla doluyken Hyunjin telefonu kapatmış ve Lino başını bacaklarına sürtmeye başlamıştı.

  Lino çok yapışkan bir kediydi ve bu Jisung'un hoşuna gitmeye başlamıştı.

  İki elini Jisung'un dizlerine koyarak sırtını doğrulttu. "Noldu Lino?" Dedi Jisung gözlerinin içine bakan çocuğa.

  Lino bu soruya cevap veremediğinden hafifçe Jisung'un dizini sıkıp odadan çıkmıştı. Jisung da onun peşinden evin kapısına kadar gitti.

  Kapının arkasından Seungmin'in sesini duyduğunda Lino'yu saklayabileceği yerler ışık hızında gözünün önünden geçmeye başlamıştı.

🐈🖤

   Bu kitabı batırmıyorumdur umarım.

 

My Cat Lino Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin