«𝐑𝐞𝐝 𝐖𝐢𝐧𝐞»|𝑻𝒂𝒆𝑲𝒐𝒐𝒌

|five|

Keyifli okumalar dileği ile...oy verib yorum yapmayı unutmayın.
.
.
.
.
.
"Jungkook-ahh!!"

Terden saçlarım ıslanmış, alnıma yapışmıştı. Hissettiğim zevkle uçmuştum. Kokusu kokuma karışıyor, nefesi nefesimde titriyordu. Gözleri ateş kırmızısı almış benim mavilerimi deliyordu. İnce tutamlarını çekiştirmiş ismi ile haykırıyordum.

"Ben-ben gelicem!!"

"Gel güzelim, bana gel, her şeyinle"

Son kez ismini odanın duvarlarını yıkacak seviyyede bağırmıştım. Tümlüğüm ile ona gelmiş, o da son gel gitlerini yaparken içimi sıcaklatmıştı.

Derin nefesler ile soluklanırken, başını boynuma gömmüş orda dinleniyordu.

"Korkaksın!"

Anlamadığım sıkıntılı bir tonda ağzından firar etmişti.

"Korkaksın Kim Taehyung!"

"N-ne demek istiyorsun Delta'm?"

Sonra üstemden kalkmış, üzerine yatağın yanı başında duran giysilerini giyinmeye başlamıştı.

"Nelere oluyor Jungkook? Nereye gidiyorsun?"

Affalamıştım. Korkmuştum. Gidiyormuydu gerçekten?

"Senin yüzünden kendi sürümden kovuldum. Sırf bir omegaya mühürlüyüm diye kendi sürümden kovuldum. Sen ise beni iyi hiss ettirmiyorsun, sadece soyumu devam ettirmek için yaşıyorsun. Senden nefret ediyorum Kim Taehyung!"

"Hayır Jungkook bekle!"

Çekip gidiyordu. Hepsi oyunmuydu yani? Beni hiç sevmedimi yani? Beni neden suçlu buluyordu ki?

"Jungkook hayır gitme!"

Arkasınca bağırıyordum. Kapıya kadar arkasınca koştum. Arkasına bile bakmadan terk edip gidiyormuydu?

"Jungkook!"

"JUNGKOOK HAYIR DUR!!"

"JUNGKOOK!!"

Ve gözlerimi açmıştım. Gömleğim terden ıslanmış, alnımda saçlarım kaşlarıma kadar ıslak şekilde yapışmıştı. Rüyamıydı şimdi? Derin nefes almış soluklanarak, nasıl korktuğumu düşünmüştüm. Rüyanın ilk fastı güzel geçmişti fakat sonraki beni terk edişi...

Yataktan zorla da olsa kalkmış, pencerenin karşısına gelmiştim. Burnumdan derin nefesler alarak, kalp atışlarımı sakinleştirmeye çalışmıştım. Gecenin karanlığında oluşan orman manzarası çok iyi geliyordu. Manzarayı izlemeyi severdim. Fakat bu kötü düşünceleri düşünmekten beni alıkoyamıyordu. Neden böyle bir rüya görmüştüm ki? Bana ne ifade ediyordu ki?

Sadece bir rüya olarak fazla anlam yüklememiştim. Sanırım son olanlar beni kötü etkilemişti. Jimin ve Alfa Min'in yaralanması bana kötü stress yaptırmıştı.

Pencerenin karşısından çekilmiş banyoya girib duş almak istemiştim. Gerçekten titiz bir insandım ve böyle uyumak istemiyordum. Saat sabahın dördü olsa da duşa giricektim. En azında sıcak su iyi gelirdi...

.
.
.

Sabah kalktığımda ne ara yatağıma bornozumla yatmış, ne ara uykuya dalmış diye düşünmemiştim. Üstümü değiştirmiş, aşağı paytak adımlarla inmiştim. Uykulu olmanın verdiği mayışıklık hissi ile mutfağa geçmiş, kendime sabah çayı demlemeye koyulmuştum. Fakat bir anda beni daha çok mayıştırıcak kokunun sahibinin kapı dışında olduğunu hiss etmiştim. Ahh onun bu fermonları...