|two|

13.3K 955 295
                                    

Keyifli okumalar dileği ile~~~

.

.

.

Biz omegalar yaratılıştan sadece kurtadamların soyunu devam ettirmek için yaşıyorduk. Bazen sevdiklerimizle bazen ise mecburen mühürlenirdik. Ben de o bahtsızlardandım. Kendi seçimimi yapamayacak kadar korkuyordum. Bu korkum yüzünden de kaç defa alfaların saldırısına uğramıştım.

Şimdi ise belki de hayatımın en şanslısı olduğum anlarımı yaşıyordum. Baş Alfa Min'in kararı ile Jimin ile onun yanında çalışıyorduk. Ben getir götür işlerini yapıyordum. Jimin ise Alfa Min için artık ilk aşkı olmuştu diyelim. Aslında onun adına mutluydum. En azından sevdiği ile birlikte olucaktı. Ben ise yine geçinmemi sağlıyordum.

O gün Delta gelmişti köyümüze. Artık başımızda bizi daha da iyi eğitecek güçlü başçımız vardı. O gün odadan hızlı çıkmıştık. Evime gitmiş akşam yemeğimi Jiminle birlikte yemiştim. Sonra uyumuş sabah için güç toplamıştım.

Sabah kalktığım zaman işleri halletmiş, biraz ormanda gezinmek istemiştim. Daha erken olduğu için alfalar daha uyanmamışlardı. İyi ki de uyanmamışlardı. Korkum biraz azalmıştı diyelim.

Gezerken biraz da elma ağaçlarından bir kaç elma toplamıştım. Akşam Jimin ile beraber yiye bilirdik. Fakat içimde bir huzursuzluk vardı. Sanki biri beni izliyordu. Kafamı arkama çevirmiş, etrafa göz gezdirmiştim. Tekrar ağaca dönmüş biraz daha elma toplamaya karar vermiştim. Ama aniden aldığım fermon kokusu ile kaskatı kesilmiştim.

'Aynı koku! Ay bedirlendiği gündeki koku!'

"Yanlız başına ormanda dolaşman senin için iyi olmaya bilir Omega..."

Arkamda duyduğum derin ses ile elimdeki elmalar korkumdan yeri boylamıştı bile. O kadar çok korkuyordum ki...

"Fermonlarını kontrol etmen lazım Omega" demişti. Yaprakların ezilme sesleri kulağıma çalınca bana yaklaştığını anlamıştım.

'Siktir! Dur artık korkma!'

Kendimi kontrol edemezken bir anda kolumdan tutulmuş, yüz-yüze gelmemizi sağlamıştı.

O ceylan gibi olan siyahlıkları çok güzeldi. Uzun saçlarının yüzüne düşüşü sanırım onu rahatsız etmiyordu.

"Benden korkmana gerek yok Omega, bana ismini söylermisin?"

"B-ben"

"TAEHYUNG!!"

Aniden Jiminin sesini duydum ve transtan çıkmış gibi oldum.

"İsmin Taehyung mu?" sorar gözlerle bana bakmıştı. Eli hala kolumu bırakmıyordu. Ve bu benim canımı acıtıyordu.

"Canım acıyor" diye tısladığımda hemen fark etmiş ve elini çekmişti.

"Arkadaşının yanına git ve bidaha asla yanlız ormanda gezme!" demişti. Sonra ise daha da yakınlaşmış, boynumu koklar olmuştu. "Bir de lütfen bir gün bir şeyler," parmağı ile saç tutamımı gözümün üzerinden çekmiş, kulağımın arkasına sabitlemişti. "içelim. Mesela, kırmızı şarap." Sonra göz göze gelmiştik. " Tadı güzeldir. Senin gibi kokar..." demişti derin sesi ile.

Ben ise neye uğradığımı şaşırmış gibi gözlerimi sımsıkı kapatmıştım. Çok güzel kokuyordu. Kan akışı bile güzeldi. Sıcaklığını yakınlığından hiss etmiştim. Ve bu çok güzeldi. Kulaklarıma dolan dalların kırılma sesi ile bir gözümü açmıştım. Karşımda değildi. Kendime gelib diğer gözümü açtım. Daha sonra Jimin'in sesini tekrardan duydum.

"Taehy-, SEN BURDA NE YAPIYORSUN TAE?!" Yanlız çıktığım için çok sinirliydi. Haklıydı da. Fakat ona durumu ve yaşanan her şeyi anlatmaya başlamak istiyorken, başımın dönmesi ve gözlerimin kararması ile yere yığılmam bir oldu. Son kez duyduğum ses ise Jiminin endişe dolu çağırışlarıydı...

 Son kez duyduğum ses ise Jiminin endişe dolu çağırışlarıydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi ki doğdun kelebeğim💙💙

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


İyi ki doğdun kelebeğim💙💙
.
.
.
Az oldu ama dersler yüzünden anca yetişe biliyorum. Umarım yanlış yoktur. Okumadan attım. Güzelce bekleyin. Sevgilerle Kraliçe Kate...

«𝐑𝐞𝐝 𝐖𝐢𝐧𝐞»|𝑻𝒂𝒆𝑲𝒐𝒐𝒌Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin