«𝐑𝐞𝐝 𝐖𝐢𝐧𝐞»|𝑻𝒂𝒆𝑲𝒐𝒐𝒌

|on sekiz|

Hello madafaka!! KIRILAN TELEFONUM İÇİN BİR ELFATİHA OKURMUSUNUZ?!

Bu şarkıyı çok seviyorum...beni şey yazmaya daha da ilhamlatıyor :)

Neyse ...

Bekletmek istemedim, bilgisayarda yazmayı sevmiyorum ve başardığım da söylenemez. Ama yine de sizin için yazdım. Umarım bu sefer de beğenirsiniz. Ve lütfen bol bol yorum atın. O zaman, hadi...

Oy verip yorum yapmayı unutmayın kuşalrım

Keyifli okumalar...
.
.
.

Herkes susmuştu. Bir açıklama bekleniyordu. Ama kimden ve ne açıklama?

Jungkook duymuşmuydu?

Herkes soğuk terler dökerken, Jimin ortaya atlamıştı.

"SEOKJİN İKİZ OLDUĞUNDAN ŞÜBHELENİYOR!"

İşte Jimin bu sefer boku cidden yemişti. Seokjinin gözleri yerinden çıkacakmış gibi büyüdüğünde ve yüzü kırmızıya döndüğünde, kahkaha sesi ortamı yumşaltmıştı.

"Bir dakika, aayy karnım!" Jungkook karnını tutmuş gülerken, Taehyung da ona eşlik etmeye başlamıştı. "Peki, ben niye bilmemeliyim?"

Taehyung Jungkook'un yanına gitmiş ve koluna girerek tatlı şekilde söze başlamıştı.

"Şimdi hayatım, her şey sürpriz ya,"

''Evet?"

"Ağzından kaçırabilirsin yani, Namjoonun yanında filan..."

"Merak etmeyin." demiş ve Seokjine yaklaşmıştı, "Tebrikler hyung, beni ikiz dayısı yapacağın için" ve sarılmıştı.

Seokjin şoktayken ona karşılık vermişti. Sonra ise her kes kendi yerine dönmüştü.

"Jimin..." Seokjinin derin ve sinirli sesi yeni baba olan Betayı korkutmuştu.

"E-efendim hyung?" Jimin elindeki tüm şeyleri bırakmış, kapı pervazına yakınlaşıyordu.

"Seni öldürücem!" demiş onu yakalamak için koşmaya başlamıştı.

Mutfakta sessiz ama bir o kadar da gürültülü bir savaş başlamıştı. Taehyung ise kenarda kaşlarını yukarı aşağı etmiş, aradan sıvıyarak kaçmıştı.

.
.
.

Akşam olunca herkes yemek masasının önünde toplanmıştı. Yine güzel akşam yemeği, güzel adamlar ve tatlı sohbet. Her şey mükemmel ilerliyordu.

"Güzelim salatadan istermisin?" diyerek yeşillik olan tabağı Seokjine uzatan bir adet Namjoon, ve onlara gülen iki şebek vardı.

Bebek ağlaması sesi gelince Jimin Minyungu kontrol etmek için kalkmıştı. Yoongi de ona yardımcı olmak için kalkmış, yukarıya çıkmışlardı.

"Ben kendim yerim Alfam" Seokjin kabına koyulan salatayı sinirle yemeye başlamıştı. Zoraki gülüşü ile.

"Eee sevgilim, sen ben olmadığımda neler yaptın?"

Soru Deltadandı. Omega ise karşılık olarak...

Öpmüştü...

"Bunun için özlem yaşadım..." demişti.

Jungkook sırıtarak Taehyunga bakmıştı. Gözleri Omeganın mavi gözlerinden çekilmiyordu.

"Bence artık herkes evine gitse iyi olur."

Deltanın ağır tonlu sesi ve fermonları evdeki tüm kurtları uyarmıştı.

Şöyleki, Namjoonlar saygıyla eğilerek ve veda ederek evden gitmişlerdi. Jiminler ise biraz orman yürüyüşü içi dışarı çıkmışlardı.