Kokan cesetlerin arasından geçtim. Çoğu karnından, çoğu da kafasından vurulmuştu.
Hayatta kalmak için, insan insanı öldürüyordu. Yaratık da onları.
İleride birkaç insan hayattaydı. Konuşmalarından iyi olmadıkları belliydi.
-Etrafına bir bak Ransome! Kimse birbirine acımıyor. Dünyaya yardım isteği gönderildi mi, gönderildiyse cevap verildi mi onu bile bilmiyoruz. Artık burada tek başımızayız ve bu yaratık da bizi öldürene kadar, öyle kalacağız! Şimdi, hareket eden ne varsa vurun. Bu kim olursa olsun. Grubumuzdan sadece üçümüz kaldık.
Yandan olabildiğimce sessiz bir şekilde geçtim. Asansöre yaklaşıyordum.
"Harika!"
Asansörün bir kompresyon silindirine ihtiyacı vardı.
Geriye baktığımda birden nefesimi tuttum.
Yaratık havalandırma boşluğundan salyasını akıtıyordu.
Kenardan dikkatlice geçtim ve ilerledim. Ancak yaratık her an bir yerden çıkabilirdi.
Elimdeki küçük şeylerle bir "ses bombası" yaptım. İlerideki adamların yanına atıp hemen kutuların arkasına saklandıp.
Yaratık havalandırma boşluğundan atladı.
Adamlar bağırmaya başladı. Yaratığın çığlıkları içinde kayboldular.
•••••
Kompresyon silindirini almanın kolay olmadığını anlamıştım.
Önce bir Android'in beni oraya götürmesi gerekti.
Aşağıya inip henüz daha hiç çalıştırılmamış bir Android buldum.
Tuşa bastım.
Android yavaşça başını kaldırdı.
İçimden "Şimdi iyiyi oyna bakalım." Dedim.
-İyi günler. Seegson. Yarınlara beraber.
+Bir kompresyon silindirine ihtiyacım var.
-Oda A12. B4 stoğu. Beni takip edin.
Android'i takip etmeye başladım.
Şifreli bir kapıyı açtı.
İlerlerken birden alev aldı ve yere yığıldı.
O anda neyseki farkettim. Bir yerden su damlamıştı, elektrik tellerinden biri de suya değiyordu.
İleride suyun olmadığı yerden geçerek en sondaki stoğa geldim ve silindiri aldım.
Asansöre ulaşıp silindiri takacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alien: Sonrası
Science FictionNostromo Ticari Uzaygemisi'nin son raporu. Üçüncü Subay raporluyor. Mürettebatın diğer üyeleri; Kane, Lambert, Parker, Brett, Ash ve Kaptan Dallas. Öldü. Kargo ve gemi yok edildi. 6 hafta içinde ana gemiye varmam gerekiyor. Belki küçük bir şansla, K...