Kitaba artık bu hesaptan devam edeceğim. Umarım yeniden destek verirsiniz bana ühühüh
"Siz ne dediğinizin farkında mısınız?"
Prens Felix, duyduğu sözler ile aniden Goguryeo kralının sözünü kesmişti.
"O bölgeyi size güle oynaya vereceğimizi mi sanıyorsunuz?" Sinirlerine hakim olamıyordu, genç prens. Karşısındaki kral, onlara ait olan toprakların bir bölümünü kendi topraklarına katmak istediğini söylüyordu.
"Bak, güzel çocuk." Goguryeo kralı, kendisine baş kaldıran çocuğa bakarken sözlerine başlamıştı. "O toprakları bana vermek zorundasınız. Gücüme güç katabilmek için oralara ihtiyacım var."
Sözlerine devam etmeden önce alnında altın taç bulunan prensin yüzünde gezdirdi gözlerini, kral olan. Onlardan toprakları kolaylıkla alamayacağını biliyordu ama yine de ikna edebilmek için öneride bulundu. "Merak etmeyin size yüksek ölçüde altın vereceğim." Sözlerini söyler söylemez diğer krallığın prensi, hızlıca onu hedef alan sözlerine başlamıştı.
"Sizin altınlarınıza filan ihtiyacımız yok."
Genç prens, sözlerini söylerken bir yandan da ayağa kalkmış, masaya ellerini dayayarak, kendisini öldürecekmiş gibi bakan krala doğru üst vücudunu yaklaştırmaya başlamıştı.
"Siz gücünüze güç katacaksınız diye, biz topraklarımızdan vazgeçecek değiliz."
Söylediği sözlerden sonra karşısındaki kralın suratı öyle bir ifade ile kaplanmıştı ki, o zaman anlamıştı genç prens, neden bu adama dönemin en korkunç kralı dendiğini.
"Ya topraklarınızı sizinle güzelce konuşurken bana verirsiniz.." Ses tonunu az önceki konuşmasına göre daha da kalınlaştırarak devam etmişti sözlerine, kral.
"Ya da ülkenizin her bölgesini kan gölüne çevirmekten kendimi alıkoymam."
Son~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Two Kingdoms
FanfictionFelix, kendi halinde yaşayan Silla krallığının prensi iken; yaşadığı dönemin en gaddar kralına kafa tutarken bulmuştu kendisini. √ Kitaba artık bu hesaptan devam edeceğim.