1

691 75 22
                                    

İyi okumalaar 😇

Silla, eski zamanlarda Kore Yarımadasının en büyük krallığı olarak biliniyordu. Topraklarını kuzey ve güney yönünde genişleterek büyük bir toprak bütünlüğüne sahip olmuştu.

Rivayetlere göre Silla'nın kurucu hükümdarı Bak Hyeokgeose, ormanda gizemli bir yumurtadan çıkmış, ejderha kaburgalarından doğan güzeller güzeli bir kraliçe ile evlenmişti. Krallıklarının bu kadar büyük ve güçlü olması bu olağanüstü hikaye ile bağdaştırılıyordu.

Maalesef Silla, bu elindeki gücü çok sürdürememişti. Taht kavgaları ve entrikalar sonucunda kral, sarayın iç problemleriyle ilgilenirken topraklarında oluşan karışıklığı çok sonra öğrenmişti.

Öğrenir öğrenmez askerleriyle birlikte karışıklığa neden olan problemi çözmek için gittiği topraklarda, başka bir kişinin hak sağladığını görmüştü.

Silla Kralı, ilk olarak topraklarının güneybatı yönünde hak iddia eden küçük topluluğa savaş açmıştı. Halkın çoğu bu savaşta galip gelen tarafın Silla olacağını düşünürken, savaş beklenmedik bir mağlubiyetle sonuçlanmıştı. Koskoca Krallığın, küçücük bir azınlığa mağlup olması Kore Yarımadasında büyük bir ses getirmişti. Böylelikle Silla, ilk darbeyi alarak güneybatıdaki topraklarını kaybetmiş, kendisine ait olan o bölgede artık Baekje adında bir krallık kurulmuştu.

Silla, daha bu yenilgiyi hazmedememişken kuzeydeki topraklarında oluşan karışıklık ile ne yapacağını bilememişti. Ordu savaştan daha yeni çıkmış ve güçsüzken, başka bir savaşla nasıl başa çıkabileceğini bilmiyordu, kral. Yine de ne olursa olsun topraklarından vazgeçmemek için gittiği kuzeyde, onu bekleyen başka bir Kralla karşılaşmıştı.

"Goguryeo topraklarına hoşgeldiniz, Kral Kim."

Kore Yarımadası böylelikle Üç Krallık ismi verilen döneme geçmişti. Silla önceden kendisine ait olduğu topraklarını kaybetmesiyle, Baekje ve Goguryeo'nun tarih sahnesine çıkmasına neden olmuştu.

Silla kuzeyindeki Goguryeo, batısında ise Baekje tehlikesi ile uzun süren toprak kavgası nedeniyle artık eski gücünü kaybetmişti. Gücünü kaybetmesi sahip olduğu birçok toprağı da kaybetmesine neden olmuştu. Diğer krallıklar sahip olduğu toprakları, yıllar boyunca yavaş yavaş kendilerine ait kılarken, Silla'ya küçük bir toprak parçası bırakmıştı. En sonunda Silla Hükümdarı elinde kalan toprakları da kaybetme korkusuyla birlikte krallığın yok olma tehlikesine karşı diğer krallıklarla barış antlaşması imzalayarak, kendisini güvence altına almıştı.

Goguryeo, tarih sahnesine diğerlerinden sonra çıkmasına rağmen en korkulu krallık olmayı başarabilmişti. Elindeki topraklarla hiçbir zaman yetinmeyi bilmemişlerdi. Güneyinde eski gücünü kaybeden Silla'nın birçok toprağını kendi himayesi altına almıştı fakat, onlarla barışı sağladıkları için gözünü kuzeydoğusundaki Çin'e kaydırmıştı. Çin'in çoğu toprağını uzun süren savaşlar sonucunda kazanınca, krallıkları artık herkesin korkulu rüyası olmuştu.

Kazandıkları topraklar, askeri güçleri, tehlikeli planları ve Göktürklerle ittifak içerisinde bulunması Goguryeo'nun, Kuzeydoğu Asya'da önemli bir güce dönüşmesine neden olmuştu.

Baekje ve Silla, kuzeyindeki güçlü krallıktan dolayı maalesef topraklarını büyütemiyordu. Baekje Kralı, bu durumdan dolayı sinirlenmeye başlamıştı artık çünkü, Goguryeo yüzünden kendisini dünyaya bir türlü tanıtamıyordu.

Silla ile iki devlette anlaşma sağlamasına rağmen, kendi arasında hiçbir zaman bu barışı sağlayamamış olmaları yıllar süren savaşlara neden olmuştu. Baekje, Goguryeo'nun sahip olduğu değerlere kendisi sahip olmak isterken Goguryeo, o toprakları kendisine ait kılarak Kore yarımadasında büyük bir güce dönüşmek istiyordu.

Two KingdomsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin