"Ne kadar da saçma bir şey Tae. Hatırlamamak ne?"
"Ben ne yapayım şimdi. Elimde değil. İlk defa geldi cehennete. Sonra Dünyaya döndü falan. Zaman birimi aynı değil. Ama merak etme. Daha da unutmaz. İlk defa gelmiyor artık."
"Peki,umarım öyle olur."
Jimin'in Ağzından;
Bacaklarım tir tir titrerken beni ayakta tutan tek şey elini belime koymuş Jungkook'tu. Yanımda olması bana güven veriyordu ama cehenneme gitmek.....Çok başka. Amacım öldükten sonra uğramaktı. Kanlı canlı bir şekilde değil.
Adımlarım yavaşlayıp,nefeslerim sıkılaşırken dev gibi, bir yarısı ateş ile kaplı ve diğer tarafı beyaz çiçeklerle kaplı olan kapının önünde durduk. Jungkook beni iyice kendine çekti ve gözlerimin üstüne hafif bir öpücük kondurdu. Bir elini belime atıp kapıdan içeri doğru adım attık.
Girdiğimiz gibi ilerde olan herkes önümüzde eğildi. Adım attığımız zaman ise korkarak hepsi bir adım geri çekildi. Sert adımlarla yürüyen Jungkook'a yetişmek için bende aynı onun gibi yürüyordum.
Tahtın önünde durduğumuzda sağ tarafta bulunan melek ve sol tarafta bulunan şeytanlar önümüzde eğilip çekildiler.
Jungkook belimdeki elini bırakıp, elimi tuttu. Ve zaten dik olan duruşunu daha da dikleştirdi. Gözlerini 2-3 saniyeliğine yumup,geri açtı. Ardından yaklaşık on saniye sonra tahtta oturmuş bir şekilde beliren, yaşlı ama bi o kadar da genç adama baktı. Nefes alıp konuştu;
"Merhaba baba,görüşmeyeli epey zaman oluyor, değil mi?"
● Bu bölümü benim için Bahar yazdı. Ona gerçekten çok teşekkür ederim. Eğer o yazmasaydı kurguyu silecektim.
● Biraz kısa oldu fakat buna takılmazsınız umarım.
● Yorum yapmayı unutmayın ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lucifer
Fanfiction"Dünyada fırtınalar kopar ve biz seninle cehennemde delice sevişiriz. Sana aptal hediyeler almam ama kendi tahtımın yanına yeni bir taht yaptırır ve orayı sana veririm. Dışarıda yağmur yağar ve ben seninle bulutlar üstünde dans ederim."
