TEHDİT

587 43 5
                                    

Uyandığımda hala Jungkook'un üstünde yatıyordum. Üstünden kalkmaya çalışınca belime sarılan eller buna engel oldu. Boğuk sesiyle konuştu

'İncecik ve pürüzsüz bir tene sahipsin. Bayılıyorum sana' dudaklarımı boynuna yönlendirip dün gece bıraktığım izlerin üstünden öptüm. 'Ben de sana bayılıyorum' dedikten sonra dudağına ufak bi öpücük bırakıp geri çekildim. Telefonumdan gelen bildirim sesi ile bakışlarım altımda uzanan afetten kaydı.

Bilinmeyen numara
Bu gece sevdiklerinle iyi vakit geçirmelisin. Yaşadığın son gece olacak :)

Mesajı okuduktan sonra telefonu Jungkook'un üstüne düşürdüm. Dokunsalar ağlayacaktım.

'Bir şey olmuş' ben daha ona açıklama yapmadan telefonumu alıp gelen mesajı okudu. Sinirle çenesini kasıp birkaç tane küfür mırıldandı. Ve ardından tekrar bildirim sesi.

Bilinmeyen numara
*fotoğraf*

Bu şuanki durumumuzun fotosuydu. Bu kişi her kim ise çok yakınımızdaydı. Ani bir hareket ile jungkook beni altına aldı ve vücudunu bir kalkan gibi kullanıp üstüme kapandı. Odanın kapısı aniden açılınca korku ile ellerimi  boynuna sardım ve kendime çektim.

"Sizi burdan çıkartmamız lazım" Hoseok ve Yoongi aynı anda konuşunca şaşırmıştım. Şaşırmayı bir kenara bırakıp hemen giyinmiştik. Ikimizde de gri eşofman ve siyah sweat vardı. Kapıdan çıkmadan önce Yoongi ikimize de maske verip bizi arabaya yönlendirdi. Arka koltuğa geçmemiz ile Jungkook elimi kavradı.

"Güvende olacaksın merak etme."

"Korkuyorum"

"Bizi yüksek seviyede güvenlik önlemleri olan dağ evine götürüyorlar. İçeriye girmesi imkansız. Hem yolumuzda 5 saat falan sürer uyumak ister misin?" Başımı sallayıp omzuna yaslandım. Sağ bacağını koltuğa atmış ve bacaklarının arasına çekmişti. Sırtım göğsü ile buluşunca huzurlu hissetmiştim. Popomu biraz kaydırarak daha rahat bir konum aldım. Saçlarım ile oynarken kendimi huzurlu ve güvenli bir uykuya teslim ettim.

......

Kollarımda bir bebek gibi uyuması suratımda bir tebessüme yol açtı. Saçları alnına dağılmış,dolgun dudakları uyumaktan dolayı şişmiş ve aralanmıştı. Bu görüntü ile iç çektim sonra da Yoongi'nin geldik dediğini duydum. Arabadan yavaşça çıkıp onu da kucağıma aldım. Dikkatli adımlarla evin bahçesinde yürüyüp düşmeden eve ulaşabildim. Hoseok kapıyı açıp geçmeme yardımcı oldu.

"Salonda seni bekliyoruz." Hoseok'un sesizce söylediği şey ile "tamam"diye fısıldadım. Kucağımda uyuyan minik bebek ile yatak odasına çıktım. Onu yatırdıktan sonra dudaklarını şapırdatıp yan tarafında tahminimce bedenimi aradı. Bulamayımca ise dudaklarını büzüp kaşlarını çattı. Çok sevimliydi ve bu hareketleri bile karnımın kasılmasına yol açıyordu.
Aşağıya inip bedenimi Hoseok ve Yoongi'nin yanına attım. Yoongi hemen söze başladı.

"Jimin'in telefonundan mesaj atanın konum tespitini yapmaya çalıştım ama bağlantısı gizlenmiş ayrıca Hoseok sizi almaya gelmeden önce adamın fotoğraf çekti yere gitmiş. Sönmüş bir sigara izmariti buldu. Bende onu karakola götürüp kimlik taraması yaptırdım. Sonuçlar çıkınca haber veririm.

Başımı sallayarak dediklerini onayladım. Hoseok ile Yoongi'nin yakınlaştığını görünce akıl sağlığım için yanlarından kalkıp mutfağa ilerledim. Dolaptan bir bardak su alıp içmeye başladım.

'JUNGKOOK' adımın bağrılışı ile hemen yatak odasına koşup kapıyı açtım. Jimin yatakta,dizlerini kendine çekmiş bir şekilde ağlıyordu. Koşup yanına ulaştım. Ani bir hareket ile boynuma sarıldı. Sırtını sıvazlarken konuşmaya başladım.

LuciferHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin