"Dünyada fırtınalar kopar ve biz seninle cehennemde delice sevişiriz. Sana aptal hediyeler almam ama kendi tahtımın yanına yeni bir taht yaptırır ve orayı sana veririm. Dışarıda yağmur yağar ve ben seninle bulutlar üstünde dans ederim."
Uyandığımda siyah bir yatağın içindeydim. İyide neden çıplaktım? Aniden yataktan doğruldum ve kırmızı saten gecelikle koltukta oturan onu gördüm. Sağ elinde bir kadeh ve içinde kırmızı şarap vardı. Şaraptan bir yudum alıp cam masaya bıraktı kadehi. 'Şarap ister misin?' Etrafa bakınıp kıyafetlerimi aramaya başladım. 'Ben neden soyunuğum?' sırıtan suratı ile bana baktı. 'Üstüme atlayıp benimle birlikte olmak için yalvardığını hatırlamıyor musun?' Ne? Bir erkeğin üstüne mi atladım, umarım bir şey yapmamışızdır. 'Adım Jeon Jungkook ve düşündüğün gibi bir şey yapmadık. Oda sıcak olunca bir anda soyunmaya başladın.' Tamam genel olarak çıplak uyuma alışkanlığım vardı. Kendim soyunmuş olma ihtimalim çok yüksekti. Ben az önce sesli mi düşündüm?
'Hayır sesli düşünmüyorsun, ben aklından geçenleri okuyabiliyorum. Babamın bir hediyesi bu'
'Nesin sen sihirbaz veya büyücü mü?'
'Hmm ikiside yanlış tahmin' Bay Jeon üstüme yaklaştı ve kulağıma fısıldadı 'Ben şeytanım.'
Kocaman bir kahkaha patlattım hemen ardından onun bana yaptığı gibi bende kulağına fısıldadım 'Bende bir meleğim.'
Daha ne olduğunu anlayamadan sırt üstü çevrildim.
'Kanat izlerin yok Jimin.'
'Sanki senin var psikopat.'
Bunu demem ile kırmızı saten gecelik üstünü sırtından sıyırdı. İki tane yara izi. Tam yanıma oturdu. O bana Jimin demişti bende ona adıyla seslenebilirdim. Elimi kaldırıp yara izlerinde gezdirdim.
'Ben senin aksine gerçek bir şeytanım Jimin.' elim hala yaraların üzerinde geziyordu.
'Canın yanıyor mu Jungkook?'
'Sanırım biraz acıyor.' Bunu duyduktan sonra kendimin bile anlayamadığı bir şey gerçekleşti. Yaralarından öptüm onu hemde bir kere değil onlarca kez. Her öptüğümde derince iç çekiyordu. Sızlanarak konuştu.
'Jimin dur. Bunun sonunda benden korkup kaçacaksın.' Öpmeye devam ettim onu ve tam o anda sırtındaki yara izlerinden yanlara doğru iki tane büyük, siyah kanat çıktı ortaya. Aniden suratını bana döndü. Ona büyülenmiş gibi baktığıma yemin edebilirdim. Elimi büyük kanatlara değdirdim. Kanatları kaybolurken konuştu.
'Benden korkmadın mı?'
Başımı olumsuz anlamda salladım.
'Peki ne hissediyorsun?'
Gözlerinin içine baktım ve bakışlarım dudaklarına kaydı tekrardan göz temasına geçtik.
'Seni öpmek istiyorum.' Afallamış suratı ile bana bakıyordu.
Sadece bir an düşündüm. Bundan önce hep babamın istediği gibi yaşayıp hareket etmiştim. Artık yeni bir başlangıç yapmak istiyordum. Peki emin miydim? Bu sorunun cevabını Jungkook'un kucağına oturup öpüşmeyi başlatarak vermiş oldum. Ellerimi yanaklarına çıkarttım. O da kendi ellerini belime yerleştirdi. O üst dudağımı kavrarken bende onun alt dudağını kavradım. Dudakları cayır cayır yanıyordu ve dudaklarından şarap tadını alabiliyordum. Nefesim tükeninceye kadar öptüm onu. Alnını alnıma yasladı.
'Cehennemime hoşgeldin.' Onu öpüp geri çekildim.
'Hoşbuldum.'
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jungkook'un kanatlarını böyle hayal edebilirsiniz.
I feel in love with devil~ Şeytana aşık oldum. (Medyadaki şarkı)
