Boynuma bırakılan islak öpücükler beni rahatsız ediyordu. O kadar cok uykum vardı ki. Sinirle açtım gözlerimi. Jungkook bana keyifle sırıtıyordu. Homurdanarak gözlerimi kapattım. Başimin altındaki yastığı bacaklarımın arasına alıp uykuma devam etmeye çalıştım. Ama sadece çalıştım. Çünkü Jungkook beni rahat bırakmıyordu.
"Tanrım"
Bacaklarim arasındaki yastığa sarilirken soylemiştim bunu. Ve bir ses yankılandı.
"Efendim oğlum"
Jungkook'un kucağına doğru fırlarken küfür etmiştim korkuyla.
"Annskm"
Kolları bedenimi sararken kahkaha atıyordu. Yaptığım şeyi fark edince korkuyla gerildim.
"Şey ben oyle demek istemedim. Yanlıslıkla oldu yani... Off özür dilerim"
Jungkook bu durumda aşırı keyif alıyor gibiydi. Sinirle tısladım.
"Sussana"
Yanağıma kocaman bir öpücük birakıp çekildi.
"Susmam için bir sebebp göremiyorum."
Ayağa kalkarken sırıttım.
"O zaman güzel kalçalarımı bir daha göremezsin"
Kalbini tutup kendini yere attı.
"Jimin-ah acı çekiyorum. Lütfen bana bunu yapma"
Bu yaptığına ikimizde gülerken yatak odasına bir kızın girmesi ile kaşlarım havalandı.
"Beni özlemişsindir Jk"
Gözlerimi devirirken kızın üzerindeki kırmızi jartiyere baktım. Yolarım ben bu kızı.
"Bu kim bilmiyorum fakat odadan gider herhalde"
Sinirle tısladım.
"Seni yolarım"
Kız karşımda küçümser bir şekilde bana bakarken konuştu.
"Dövüşelim o zaman"
Kafamı salladım.
"Tamam dövüşelim"
Jungkook ellerimi tutarken ittirdim onu.
"Bebeğim bu iyi bir fikir de-"
Bedenini yatağa ittirirken düşünce yoluyla konuştum onunla.
"Sus ve izle"
Mantıken bir iblis ile dövüşecektim. Kendimi savunmayı bilsem bile o bir iblisti sonuçta. Tüm amacı lordunu korumaktı. Saçlarımı geri atıp pozisyonumu aldım karşımdaki kız da kendi pozisyonunu alınca bana saldırmasını bekledim. Koşarak yanıma gelirken ayağımın altı ile durdurdum onu. Karnına sertçe tekmeyi yerken tısladı. Suratıma vuruyormuş gibi yapıp kolumdan tutup çevirmişti beni. Zaman kaybetmeden takla atıp kurtardım kolumu. Bacaklarımı eşit aralıklarla acıp sıçradım. Önce kaburgasının sağ tarafına sonra da sol tarafına tekmelerimi attıktan sonra burnuna topuğum ile vurup gerilemesini sağladım. Burnu kanıyordu ve bu zerre umrumda değildi.
"Benim erkeğime yavşayamazsın"
Ukalaca gülerken cevapladı beni.
"Hadi ya öyle mi?"
Sinirleniyordum. Kız benim üzerime doğru koşarken yukarı sıçrayıp farkinda olmadan kanatlarımı açtım. Gözlerim bir alev topundan farksızdı. Saçlarımdan kırmızı parlak tozlar dökülürken tısladım.
"O benim. Yalnızca bana ait. Anladın mı!"
Karşımdaki kız başı ile bana selam verirken bu kadar kolay pes edeceğini düşünmemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lucifer
Fanfiction"Dünyada fırtınalar kopar ve biz seninle cehennemde delice sevişiriz. Sana aptal hediyeler almam ama kendi tahtımın yanına yeni bir taht yaptırır ve orayı sana veririm. Dışarıda yağmur yağar ve ben seninle bulutlar üstünde dans ederim."
