ACILAR

870 68 11
                                    

Sıcak bir göğüste yatıyordum ve önceki hayatımı düşünmeye başladım. Herşeyi düşündüm daha küçük yaştayken akrabalarımın beni taciz etmeye kalkışmasını. Babam görev için gittiğinde benimle babasız diye dalga geçenleri. Kötü bir okuldan geldim diye beni sınıfa almayışlarını. En yakın arkadaşım dediğim insanın sevdiğim çocuk ile birlikte olmasını. Sporda yaptığım derecelere rağmen antrenörümün bana yaptığı haksızlıkları. Tam birini sevdim derken beni yüzüstü bırakmasını. Hepsini düşünüp biraz daha kızdım onlara. Kırıldım da tabi ama benim en büyük yaram annemdi. Ben daha 2 aylık bir bebek iken sahte bir kaza ile kendini ölü göstermiş ve kimlik değiştirip kaçmış. Bu yaşıma kadar annesiz büyüdüm. Bu yüzden en çok ona kızgınım.

'Ne düşünüyorsun?'

'Geçmişi'

Kafamı sıcak göğüsten kaldırıp ona baktım.yani Jungkook'a.

'Bebeğim niye ağlıyorsun?' o söyleyene kadar yanağımdan usul usul akan yaşı farketmemiştim.

"Yoruldum Jungkook çok yoruldum.'

'Gel buraya' deyip beni kucağına çekti. Kafamı boyun girintisine bastırdı ve sırtımı sıvazlamaya başladı.

"Bak bebeğim benim de aram babam ile iyi değil. Ondan nefret ediyorum. Tüm kardeşlerim cennette iken o beni reddedip cehenneme gönderdi ve ben orada binlerce yıl günahkarların ruhlarını yönetmek zorunda kaldım.'

'Bence sen şeytan olamayacak kadar iyi niyetlisin" güldü dediklerime o kadar güzel güldü ki kafamı boyun girintisinden kaldırıp ona baktım. Kısılan gözleri,çıkık ön dişleri, burnunun altındaki ben hepsine tek tek baktım.

"Seninle daha çok vakit geçirmek isterim ama yönetmem gereken onlarca şirket var"

"Seni hazırlayalım o zaman Bay Park" beni kucağından indirdi ve nazikçe yatağa oturttu. Giyim dolabına yönelip bir takım elbise ile günluk kıyafet getirdi. Takım elbiseyi giyip hazırlandı. Onu gözümü kırpmadan seyrettim. Karın kasları sırtındaki ters haç dövmesi ve haçın alt kısmına sarılı yılan dokunmak istiyorum. Sanki beni duymuş gibi cevap verdi.

"Dokunmak istiyorsan gelmen lazım"

"S-sen nasıl"

"Unuttun sanırım düşüncelerini okuyabiliyorum"

"Ahh doğru" adımlarını bana çevirdi, günlük bir kot ve siyah sweet "bunlar bana hediye gelmişti ama bu kadar ufak bir bedenim yok sana olur"

Üstümdeki beyaz tshirti çıkarttı ve kaburga kemiklerimin altındaki çift yılan sarmalına baktı.
"Bu ne kadar uzuyor"

"Dövme kasıklarıma kadar devam ediyor." Yanaklarımın kızardığına yemin edebilirdim. Sweeti giydirdi ve altımdaki şortu indirdi. İç çamaşırı giydiğime ilk defe bu kadar sevinmiştim. Kot pantolonu da giydirdikten sonra elini uzattı.

"Gidelim Bay Park şirketteki çalışanlarınız sizi merak eder" kıkırdayıp elini tuttum. Omuzlarına geliyordum. Bu yüzden kafamı kaldırıp suratına baktım.

'Sanırım şirketteki tüm çalışanları kovup sadece yaşlı ve evli insanları işe almalıyım. Yoksa sizi kapacaklar Bay Jeon." Dudaklarımı büzüp üzülmüş gibi yaptım. Yalan asla üzülmedim ve çalışanları kovardım da. Dudaklarıma yaklaşıp öptü.

'Sanırım biraz geç kaldılar ha?"

'Sanırım biraz geç kaldılar ha?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lunar kaçar ❤


Her ne kadar beni sevmeseniz ve takmasanızda...

LuciferHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin