2

2.1K 321 48
                                    

Merhaba nasılsınız iyi misin ?^^
Kısa bir bölüm olduğu için hemen yayınlayayım dedim ^^
İyi okumalar !!!

Minho daha fazla bu görüntüye dayanamamış ve oturduğu yerden kalkarak etrafa bakmıştı. Etrafta kimsenin olmadığına emin olmalıydı. 

Kimsenin olmadığından emin olunca sessiz adımları ile içeriye girdi ve yine aynı sessizlik ile Jisung'un yanına yaklaştı. Kolunda tutunca Jisung korku ile geri çekildi. 

" Sen kimsin ? " sesinin titremesini umursamadan konuşan çocuğa hafifçe gülümseyerek baktı Minho. 

" Korkma bende buranın bir öğrencisiyim. Gel kalkmana yardım edeyim. "

Jisung duydukları ile korkuyor olsa bile ayağa kaldırmasına izin vermişti. Minho onu ayağa kaldırıp tekrar eski yerine oturttu ve kendisi de yanına oturdu. 

Minho onu sakinleştirmesini umarak aklına gelen fikir ile tekrar çocuğa döndü. " Sana piyano çalmamı ister misin ? " 

" Olur. " Jisung gülümseyerek onu onayladı. 

Minho onun onaylamasına sevinerek ellerini tuşların üstüne koydu ve en son çalıştığı şarkıyı çalmaya başladı. 

Çalarken aynı zamanda çocuğun tepkilerini de izliyordu. Gerçekten bu çocuğa nasıl bu kadar ilgi duyduğuna anlam verememişti. Sadece iki kez gördüğü bu çocuk istemeden ona ilgi duymasını sağlıyordu. 

Minho dışarıdan duyduğu ses ile hızla  oturduğu yerden kalktı ve odadaki dolabın kenarına görünmeyeceğini umarak girdi. 

Dün sadece ona baktı diye azarlayan kişi bugün Minho'yu onun yanında görürse kim bilir ne yapardı ? 

Dışarıya çıkan öğretmen içeriden duyduğu ses ile geri dönmüş ama içeride sadece Jisung'u görmesi ile kaşlarını çatarak etrafa bakmıştı. 

" Jisung piyanoyu sen mi çalıyordun ? "

" Hayır. "

" O zaman ben yanlış duydum sanırım. "

" Aslında - evet evet yanlış duymuş olmalısınız. " Jisung yanında başkasının olduğunu ve onun çaldığını söyleyecek iken aklına gelen şey ile susmuş ve öğretmenin dediğini onaylamıştı. 

Eğer onu kaldıran kişi burada değilse demek ki bir bildiği var diye düşünmüştü. 

Minho öğretmenin gitmesi ile tekrar eski yerine dönmüş ve Jisung'un yanına oturmuştu. Bu durumu yakalanmadan atlattığı için derin bir nefes almak isterken göğsüne giren ağrı ile ellerini göğsüne götürdü ve orayı ovdu. 

Şu sıralar ağrıları çok sık olmaya başlamıştı. Ağrı biraz hafifleyince cebinde olan ilaç kutusunu çıkararak içinden bir tane çıkardı ve içti. 

" Bu ses ne ? "

Minho duyduğu konuşma ile Jisung'a döndü. " Hiçbir şey. " 

Daha sonra Jisung'un düşürdüğü şekerleri hatırladı ve yanındaki masanın üzerinde kasenin içinde olan şekerleri gördü. Kolunu uzatarak içinden bir tane aldı ve tekrar Jisung'a döndü. 

" Aa de bakalım. "

Jisung neden böyle söylediğini anlamış olsa da ağzını hafifçe açmıştı. Minho ağzını hafifçe açan çocuğa gülümsemiş ve elindeki şekeri yemesi için ağzına vermişti. Dudaklarına değen parmağı, dudaklarının yumuşaklığı ile yanmaya başlamıştı. 

Elini yavaşça oradan çekerken yüzündeki gülümseme daha da büyümüştü. 

" Adını öğrenebilir miyim ? "

Jisung ona şeker veren bu çocuğu tanımak istemişti. Onu sadece beş dakika önce tanımış olsa bile içinde ona karşı bir güven vardı buna anlam verememişti. 

" Minho. Lee Minho ya sen ?" Minho onun adını daha önceden biliyor olsa bile yine de sormuştu. 

" Jisung. Han Jisung. " 

Umarım beğenmişsinizdir... ^^
Kendine iyi bakın !!

I See | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin