Herkese merhaba iyi akşamlarr !!! Umarım iyisinizdir !!
İyi okumalarr !!^^
Minho dudaklarına kuş gibi dokunup geri çekilen çocuğa şok içinde baktı. Tamam kesinlikle böyle bir şey beklemiyordu. Öpmek istediğini söylediğinde yanağından öpmesini bekliyordu.. Kesinlikle dudağını değil.
" Jisung... Sen... ? "
Jisung sanki az önce onun dudağını öpen o değilmiş gibi masumca duruyordu.
" Evet Minho ? "
Minho derin bir nefes verdi ve heyecandan kekelemeyeceğini umarak konuşmaya devam etti.
" S-sen o-orayı yanlışlıkla öpmedin değil mi ? "
Jisung kaşlarını çattı ve burnundan bir nefes verdi. "Minho görmüyor olabilirim ama neyin nerede olduğunu biliyorum. Tabi ki de orayı öpmek istedim. "
Minho aldığı cevap karşısında daha da kızarırken kahkaha attı. Jisung kahkaha sesi ile zaten çatık olan kaşlarını daha da çattı.
" Neye gülüyorsun ki sen ? "
Minho gülmesini durdurarak cevap verdi. " Hiç hiçbir şeye. Sadece senden böyle bir atak beklemiyordum. "
Jisung dudaklarını büzdü ve hiçbir şey söylemedi. Minho onun bu halini görünce olduğu yerde daha da kızardı. Çünkü az önce o büzülen dudaklar onun dudaklarına dokunmuştu. Hatırladığında tekrar sessizce bir kahkaha attı.
" Seni asla öpmemeliydim. "
Minho duyduğu cümle ile oturduğu yerden kalktı ve ellerini hayır anlamında sallamaya başladı.
" Hayır hayır onun için değil... Ben mutlu olduğum için gülüyorum. "
Minho, Jisung'un yüzünü elleri arasına aldı ve yanaklarını okşamaya başladı. Amacı kesinlikle onu üzmek değildi.
" O zaman bu daha çok öpüşebiliriz anlamına mı geliyor ? Yani... eğer mutlu olduysan ?"
Jisung utançtan kızarmasına rağmen yine de cümlesini hiç duraksamadan bitirmişti. Minho'nun yüzündeki olan gülümseme daha da büyüdü ve hiç konuşmadan dudaklarını Jisung'un dudaklarına bastırdı.
Bu sefer diğeri gibi kısa değil gerçekten hissederek öpüşmeye başlamışlardı. Jisung'un deneyimsiz aceleci dudakları Minho'nun dudakları arasında hareket ederken Minho bu tatlı aceleye gülümsemeden edemedi.
Evet daha önce de bir kaç kere öpüşmüştü ama hiçbirinde şu anda ki hissettiği gibi hissetmemişti. Nefes almak için geri çekilirken son bir kez küçük bir öpücük kondurdu ve geri çekildi.
Karşısındaki kızarmış ve utangaç çocuğu gördüğü zaman hala bu anın gerçekliğini sorguluyordu. Jisung kesinlikle gerçek değil diye düşündü Minho.
Doğru düzgün alamadığı nefes ve göğsünde oluşmaya başlayan ağrı ile Jisung'un yüzündeki ellerini çekti ve ilaç kutusunu almak için elini cebine götürdü ama eline gelen herhangi bir kutu olmadı.
Minho panik ile bütün ceplerini kontrol ederken ağrı daha da şiddetlenmeye başladı. Panikle aramaya devam ettiği kutu başkası tarafından ona uzatılınca hemen aldı ve içinden bir tane çıkararak ilacını yuttu.
Derin derin nefesler alarak kendini sakinleştirdikten sonra ona ilacı uzatan kişiye baktı, yani Jisung'a.
" Bu kutuyu nereden buldun ? "
" Bugün seninle oturduğumuz yerden kalkmaya çalışırken elime geldi. Ama asıl soru bu değil Minho biliyorsun. "
Minho gözlerini Jisung'dan kaçırdı ve sessizce sordu. " Asıl soru mu ? "
" Evet asıl soru. O kutunun içindeki şeyler ne işe yarıyor ? "
" Bunlar çok önemli bir şey değil Jisung. "
Jisung kaşlarını çattı ve ciddi olduğunu umduğu ses tonu ile konuşmaya devam etti.
" Çok önemli değil mi ? Minho sen az önce nefes alamıyordun ve bu ilaçları içerken genelde bir ağrı çekiyor oluyorsun bunları görmesem bile anlayabiliyorum. "
Minho hala bakışlarını yerden kaldırmıyordu ve bunu nasıl açıklayacağını düşünüyordu. O sırada Jisung sinirli sesi ile bağırdı.
" Bana cevap ver !"
Minho bu bağırış ile olduğu yerde sıçradı ve ayağa kalkarak Jisung'un yanına oturdu. Ellerini tutarak onu kendisine çekti ve sarıldı.
" Ben üzgünüm bunu söyleyerek seni daha da fazla üzmek istemiyorum. "
Jisung Minho'nun kokusunu içine çekerek konuşmaya başladı. " Eğer bilmezsem daha çok üzülmeyecek miyim ? "
Minho bir süre sessiz kaldı ve düşündü. Jisung haklıydı Minho'da olan rahatsızlığı bilmezse ileride olacak şey yüzünden hem hayal kırıklığına uğrardı hem de normalden daha çok üzülürdü. Jisung'u kendinden uzaklaştırarak yüzüne baktı.
" Haklısın bu yüzden sana sadece tek bir şey söyleyeceğim ve sende daha fazla soru sormayacaksın olur mu ? "
" Peki olur. "
" Tahmin ettiğin üzere bir kalp rahatsızlığım var ve bunun için her göğüs ağrısında bu ilaçları içmek zorundayım yoksa daha da şiddetleniyor ama korkulacak bir şey yok hala harika ve karizmatiğim. Yani bu hastalık benden hiçbir şey götürmüyor. " dedi ve güldü.
Jissung Minho'nun gülüşünü duyunca yüzüne zoraki bir gülümseme yerleştirdi. Minho o gülümsemeyi görünce kendi gülüşü de düştü ve ellerini Jisung'un yüzüne çıkardı.
" Yapma böyle. "
Jisung bunu duyunca gerçekten gülümsedi. Bunu görünce Minho'da gülümsedi.
" Sana tama dediğim için daha fazla soru sormayacağım ama sadece bundan iba-"
Minho dudakları ile Jisung'un sözünü kesti.
" Bu neden şimdi ? "
" Eğer hastalık hakkında konuşursan seni susturma yöntemim. "
" Ama cidd- "
Minho tekrar bir öpücük kondurdu ve güldü. Jisung ise kaşlarını çatmış ona bakıyordu.
" Hem ben buraya bunun için gelmemiştim Jisung. Bugünkü olayların neden olduğu hakkında bir bilgin var mı ? "
" Aslında sanırım var. "^
Bol öpüşmeli bir bölüm :) Umarım beğenmişsinizdir. Beni sapık falan sanmayın millet neler neler yazıyor ben öpüşme yazdım diye utandım şu an..
Sizleri seviyorum !!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I See | Minsung
FanfictionJisung göremiyordu ama her şeyi hissedebiliyordu tıpkı onun için atan düzensiz kalp atışlarını hissedebildiği gibi. - bxb *angst değildir *Devam kitabı Tomorrow'dur. - 21.02.01 - 21.02.15