3

2K 302 60
                                    

Hepinize merhaba umarım iyisinizdir. İyi okumalar ^^

Minho onunla resmi olarak tanışmış olmanın mutluluğu ile o gitmiş olmasına rağmen hala gülüyordu. Hatta derste de sürekli gülümsemiş olduğu için  öğretmen onu ciddiye almadığını düşünerek dersi kısa kesmiş ve Minho'nun gitmesine izin vermişti. 

--------

Minho bir sonraki gün içindeki heyecan ile arabadan inerek koşarak sınıfın olduğu yere yürümeye başladı. Ama bahçenin arkasından duyduğu ses ile istemeden oraya doğru yöneldi. 

Jisung'un küçük bedenini görmesi ile adımlarını daha da hızlandırarak yanına gitti ve sakince yanına oturdu. 

Jisung ise duyduğu ses ile başını dikleştirmiş ve korkuyla çarpan kalbine aldırmadan konuşmuştu. 

" Kimsin sen ? " 

Minho, Jisung'un korkuyla dolu olan yüz ifadesine rağmen hiç korkmuyormuş gibi konuşmasına hafifçe gülümsemiş ve Jisung'un dizlerinde olan ellerini tutarak ona cevap vermişti. 

" Benim Jisung. " 

Jisung duyduğu ses ile yüzüne bir gülümseme yerleştirmişti. " Ah! Lee Minho ! "

" Evet doğru bildin benim. Ama sen neden burada tek başınasın ? Şu an derste olman gerekmiyor mu ? " 

Jisung'un  yüzündeki gülümseme kaybolurken kendini gülmeye zorladı ve Minho'ya cevap verdi. 

" Şey çünkü biraz yalnız kalmak istedim ve evet derste olmam gerekiyor. " 

" Öğretmen ile bir problemin olabilir mi ? "

Jisung konuşmak yerine sakince kafasını salladı. 

" Peki bana anlatmak ister misin ? İyi bir dinleyiciyimdir. " 

Jisung anlatıp anlatmamak arasında kalırken derin bir nefes aldı ve konuşmak için ağzını açtı. 

" Piyanoyu doğru düzgün çalamadığım için çok fazla azar yiyorum ve yine azar yemek istemedim bu yüzden ders saatim boyunca tek başıma burada oturacağım. " 

Minho duyduğu şeyler ile istemeden bir kahkaha atmıştı. 

" Ne? Neden gülüyorsun ? " 

" Sadece sana hak veriyorum ama burada çok kolay bulunabilirsin. " dedi Minho ve oturduğu yerden kalktı ve Jisung'un da kalkması için elinden tuttu. 

" Neden elimi tutuyorsun ? "

" Eğer öğretmenin seni burada görürse daha çok azar yersin seni bu durumdan kurtaracağım, hadi kalk. " 

Jisung daha dün tanışmış olduğu bu çocuğa neden bu kadar güvendiğini anlamasa bile onun dediklerine uyarak ayağa kalktı ve kendisini yönlendirmesine izin verdi. 

"Oldukça sessiz adımlar ile yürümeliyiz, bizi duymalarını istemeyiz. " 

Minho, Jisung'u kolundan tutarak sessizce onu yürütmeye başladı. Zaten etrafta kimse yoktu bu yüzden sessiz ama hızlı adımlar ile bahçeden hemen çıkmışlardı. 

" Sonunda özgürüz ! " Minho iki kolunu açarak sokağın ortasında bağırdı ama unuttuğu bir şey vardı hala Jisung'un elini tuttuğu için kolunu açınca Jisung istemeden dengesini kaybetmişti. 

Jisung geriye düşmemek için dengede durmaya çalışırken Minho hemen arkasına geçerek onu düşmekten kurtardı. 

" Özür dilerim bir an elini tuttuğumu unuttum. " 

Jisung gülümseyerek kafasını iki yana salladı. "Önemli değil bir şey olmadı. "

Minho ona gülümsemiş ve saçlarını karıştırmıştı.  " Peki sen öyle diyorsan. " 

Jisung şirince kafasını salladı. " Şimdi nereye gideceğiz ? " 

" En çok ne yapmaktan hoşlanırsın ? " 

" Aslında ben gün içerisinde pek bir şey yapamıyorum ama yine de salıncakta sallanmak isterdim sanırım yardımcımızın küçük kızı bana nasıl bir his olduğunu anlattığında sallanmanın nasıl hissettirdiğini merak etmiştim. " 

Minho sessizce gülümseyerek Jisung'un konuşmasını dinledi ve tekrar onun ellerini tutarak yavaşça yürümeye başladı. 

" Tamam o zaman ilk görevimiz sana salıncağın nasıl hissettirdiğini göstermek !"

Bölümü umarım beğenmişsinizdir. Sizleri seviyorum. Kendinize dikkat edin !!


I See | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin