Bunu beklemiyordunuz belki ama olması gerekiyordu üzgünüm 😌
Hepinize iyi okumalar !!!Minho bir anda içinde hissettiği korku ile gözlerini açtı ve beyaz tavanı ile bakışmaya başladı. Kalbi hissettiği adrenalin ile deli gibi atıyordu.
Ne kadar saçma sapan bir rüya görmüştü o öyle ?.
Kendine gelmek için derin derin nefesler alarak kafasını salladı ve o rüyayı unutmaya çalıştı.
Derin nefeslerin sonunda sakinleştiğini umarak döndü ve saatin kaç olduğuna bakmak için komodinin üzerindeki telefonunu aldı.
Saatten önce telefonuna gelen binlerce bildirim ile gözlerini devirdi. Demek ki arkadaşları yine boş boş konuşmuşlardı. Neden onlar ile arkadaşım diye düşündükten sonra saate bakarak yatağından çıktı. Okula geç kalmak istemezdi.
Lavaboya girip her zamanki işlerini hallettikten sonra kendine gelerek odasına girdi ve üzerindeki pijamalardan kurtularak düzgün kıyafetler geçirdi.
Son kez aynada üzerini kontrol ettikten sonra parfümünü sıkarak kendini dışarıya attı.
------
Amfiye girdiği an çalan telefon ile önündeki ilk sıraya elindekileri bırakıp telefonunu açarak kulağına götürdü.
" Neredesin abi sen ?"
" Okuldayım derse gireceğim şimdi önemli bir şey mi oldu Changbin ?"
" Gruptaki mesajlara cevap vermemişsin ona göre akşam için yer ayırtacağım."
Minho duydukları ile kaşlarını çattı. Ne konuşmuşlardı bunlar ?
" Ne yeri ne ayırması ? "
" Ohoo abi sen mesajları okumuyor musun hiç ? Her zamanki yerde buluşup Hyunjin'in doğum gününü kutlayalım diye konuştuk ya. "
' Hyunjin'in doğum günü ne ara geldi ya ?.' Minho içinden bunu söylese de dışından sadece kafasını sallamıştı ama Changbin'in bunu göremeyeceğini hatırlayarak konuştu.
" Her zamanki yer için neden yer ayırtıyoruz ki ? Her neyse tamam gelirim."
" Tamamdır hadi bunu da unutma akşam bizdesin."
Changbin son kez konuştuktan sonra telefonu kapatmıştı. Minho hala telefona bakarak dalgınlıkla bir yere oturdu ve öğretmenin de gelmesi ile dersi dinlemeye çalıştı.
-----
Minho okuldaki dersleri bittikten sonra kendini tekrar eve atmış ve kendini koltuğa bırakarak gün içerisinde olanları tekrar gözünün önünden geçirmeye başlamıştı.
İlk olarak gördüğü o rüyadan başlamalıydı belki de. Gerçekten onu etkilemişti. Her şey gerçek gibiydi. Dokunuşlar sesler... Bir rüya nasıl bu kadar gerçek hissettirebilirdi ?
Sırf bu rüyayı sürekli olarak düşündüğü için dersleri bile doğru düzgün dinleyememişti.
Düşünmeye devam edecek iken çalan kapı ile kendini koltuktan kaldırdı ve açmak için kapıya yöneldi. Kapıyı açtığı an ona gülümseyerek bakan Chan, Changbin ve Seungmin üçlüsünü gördü.
" Vay vay buz prensimizin yüzünde yine mükemmel bir gülümseme var."
Minho, Changbin'i göz devirdikten sonra kapıdan çekilerek onların içeri girmesine müsaade etti.
" Yine formundasın sende."
Changbin, Minho'nun yanından geçerken ellerini Minho'nun omzuna sürterek göz kırptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I See | Minsung
FanfictionJisung göremiyordu ama her şeyi hissedebiliyordu tıpkı onun için atan düzensiz kalp atışlarını hissedebildiği gibi. - bxb *angst değildir *Devam kitabı Tomorrow'dur. - 21.02.01 - 21.02.15