BÖLÜM 3.

14.1K 542 117
                                    

Yolda ilerliyorduk. Mert abim yine çok hızlı gidiyordu. Abime yetişemiyordum. Sonunda pes ettim ve normal yürümeye başladım. Nefes nefese kalmıştım zaten.

Aklıma Meriç abimin dedikleri geldi. Önce Mert abim ile okula gidip, Ayaz abim ile gezebilirdim. Ama bunu Mert abime söyleyebilmem için koşmam gerekiyordu. Ve ben yeterince yorulmuştum. Aynı zamanda gezmeyi çok istiyorum.

Koştum.

Abime yetişmiştim ki abimin birden durması ile abime çarptım. Hemen abimin önüne geçtim.Ellerim ile konuşmaya çalıştım ama bosunaydi.

Mert abim: Hızlı yürüsene! Hadi konuşmayı bılmiyorsun, yürümeyi de mi unuttun?!!

Başımı öne eğdim. Abimin sürekli konuşamadığım için bana söylediği sözlere alışmıştım. Amacı canımı yakmaktı. Bunu başarıyordu da.

Arkadan bir bağırış sesi duydum. Bunlar abimin arkadaşlarıydı.

Burak abi: Mert! Bekle.

Abim bakışlarını benden çekti. Sonra kulağıma eğildi.

Mert abim: Şuradaki banklardan birine otur. Sakın kıpırdama.

Kafamı salladım ve abimin gösterdiği yere oturdum. Abimin arkadaşları da gelmişti zaten. Birşeyler konuştular ve Mert abime bir defter verdiler. Burak abi yanıma geldi. Gülümsedi. Abime baktım. Bize bakmıyordu. Ben de gülümsedim.

Burak abi çantasından bir paket bisküvi çıkardı ve bana verdi. Gülümsedim. Gözlerim ile teşekkür ettim. Ama almadım. Abim kızardı. Çok kızardı.

Burak abi: Alsana.

Aldim. Evet aldım. Çünkü bisküvi yemezdim. Meriç abimin benim için aldığı yiyecekleri Mert abim yerdi. Bana da vermezdi. Ama abim onları yiyince mutlu olurdu. Ve beni sevdiğini söylerdi. Bu da beni mutlu ederdi.

Ben bisküviyi alınca Burak abi gülümsedi

Burak abi: Adın ne? Ah benimki de soru Eslem değil mi? Mert söylerken duymuştum.

Kafamı salladım.

Burak abi: Keşke senin gibi kız kardeşim olsa. Ufak tefek. Ne tatlı olurdu.

Gülümsedim.

Burak abi: Hiç konuşmaz mısın? Yoksa sesin benimki gibi kurbağaya mi benziyor?

Kıkırdadım. Ama benim kikirdamam bile sessizdi. Kafamı olumsuz anlamda salladım ve telefonumu çıkardım.

Ben konuşamıyorum.

Şaşkınca bana baktı. Sonra boğazını temizledi.

Burak abi: Geçmiş olsun.

Sadece kafamı salladım.

Burak abi: Ben gideyim o zaman. Dikkat et kendine küçük.

Dedi ve gülümsedi. El salladım. Yanımdan ayrıldı. Ben Burak abinin arkasından gülümseyerek bakarken Mert abimin hızlıca yanıma geldiğini duymamıştım.

Mert abim: Hadi gidiyoruz!

Hemen abimin önüne geçtim. Ellerim ile anlatmaya çalışıyordum ki abim beni görmezden gelerek ilerlemeye başladı. Gözlerim doldu

ABİLERİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin