Ih keyifli okumalar şekerparelerim 🍓
Boş yorum yapmayın please bu bölüm çık sıvdım bın 🙃
◽️◾️◽️◾️135 vote 120 yorum
Jungkook doğrudan yatağına oturdu, tamamen uyanıktı. Saatlerce hissettiği şey yüzünden uyuyamamıştı. Günlerce zihnini rahatsız eden bulanık duygu kayboldu ve yine eskisi gibi, Jungkook gibi hissetti. Ve Jungkook sinirlendi. Can sıkıcı bu basit odada saat yoktu, ama dışarısının ne kadar karanlık olduğuna bakınca gece yarısı olduğunu düşündü.
Beşik çubukları daha çok bir kafes gibi hissettiriyordu. Haftalarca taşındıktan ve kendi başına yürüyemedikten sonra kendini dışarı çıkartacak kadar güçlü olmadığını biliyordu. Ayrıca, odasının hemen altında olan adamların odalarının hemen yanındaydı, sessiz olmalıydı. Yoksa onlarla uğraşırdı ve uğraşmak istemiyordu. Ve kesinlikle bu beşikten inmenin yolunu bulursa bu gerçekten komik olacaktı ve ilgi çekecekti.
Neden bu kadar kızgın olduğunu bilmiyordu, etrafındaki herşey onu rahatsız ediyordu. Tavşanı dışında. Yumuşak bulut baskılı battaniye, mavi bir emzikle birlikte beşikteydi.
Bebek bezini kullanmadığı için daha güçlüydü, yoksa burda kirli bir karmaşa oluşurdu ve adamları çağırmaya zorlanırdı. Uyandığında, sinirlenmiş ve durumun çok farkında olduğunda bebek bezi onu kızdıran ilk şeydi.
Kendisi gibi hissettiği için, aptal ve geveze bir bebek değil, 17 yaşındaki bir genç gibi, bezini koparıp atmadan önce bacakları arasındaki çıtçıtları açması çok kolaydı, olabildiğince uzağa attı. Zıbın üzerindeki çıtçıtları geri bağlamaya çalışmadı, sadece eşofmanını yukarı çekti ve zıbının eşofmanının dışından sarkmasına izin verdi.
Hala tavşanına yapışmasını sevmiyordu, fakat beşikte olan diğer eşyaları atamadı, ama tavşanına aşinaydı. Tüm bunlardan önceki hayatını hatırlatan tek şeydi. Tabi, onunla beraber her zaman üşüyordu ve açlıktan ölüyordu, gerçek bir çöplüğün arkasında uyuyordu ve sürekli bir yalvarış içerisindeydi.
Ama yine de, bir şekilde kötü hissediyordu, beşiğin diğer ucuna gitti.
Sonunda vazgeçerken yavaşça içini çekti ve karanlıkla olan yenilgisini kabul etti. Bir ürperti omurgasından aşağı inerken 'keşke battaniyemi atmasaydım' diye düşündü. Gözleri kapanırken o bulanık hissin geri gelmesini diledi.
Sonuçta bazı şeyleri sorgulamamak iyiydi, değil mi?
***
Jungkook bir kez daha gözlerini açtı, sadece bakıcısının öfkeli gözleriyle karşılaştı. Bir an için kafası karıştı, her zaman nazik olan adamın yüzünde böyle bir ifade görmeye alışık değildi.
"Kim Jungkook, bana ne yaptığını açıklamak ister misin?" Seokjin sordu, bakışları acımasız.
Kim? Bekle, ne açıklamam gerekiyor?
Jungkook'un gözleri, hala zeminin ortasında yatan buruşuk bebek bezi, battaniye ve emziğe değdi.
Ah... Bu.
Bunu düşünmemişti, bakıcısı odaya geldiğinde ne olacağını düşünmemişti.
"Iıı... Bilmiyorum," dedi Jungkook.
Seokjin güldü, mizahtan yoksun. "Bilmiyor musun? Sadece odanı dağıtmanın ve bezini çıkartmanın iyi olacağını mı düşünüyorsun?"
Jungkook aniden kendini, hissetmesi gerektiğinden daha suçlu hissetti. Kulakları ve yüzünün utanç içinde yandığını hissetti, "Rahatsız etti... Üzgünüm,"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Babyboy ఌ Namjinkook✔️
FanfictionNamjoon ve Seokjin Jungkook adında mükemmel bir küçük bulurlar. Ukejungkook # 1 20210620 Babyboy#1 20216.. Bottomjumgkook#4 202106.. This books belong to @rocketjoon. I just translate.