gorgonize

154 11 9
                                    


Bir yabancının adımlarını izliyordum. 

Bir yabancının ardından çaresizce ilerliyordum. Beni doğruya götüreceğinden de bir şekilde emindim. Kaybolduğumdan da emindim.

İzlediğim adımlar yavaşlayıp bana döndüğünde yavaşça bakışlarımı sahibine kaldırdım. Kaşlarını çatarken sinirle konuştu. "Sorunun ne?" 

Gözlerimi kırpıştırdım ve vücuduma yayılan korkuyu engellemek adına yumruklarımı yuvarladım. Tırnaklarım avcuma sertçe değdiğinde cevapladım. "N-ne?"

Histerik bir şekilde dudaklarını araladı. "Ne ne? Beni takip ettiğinin farkında değil miyim sanıyorsun?"

Ne cevap vereceğimi bilemezken daha önce kim olduğuna bile dikkat etmediğim kişiye baktım. "Sizi takip etmiyorum. Sadece kayboldum." Kaşlarını kaldırdı. "Ne saçmalıyorsun?"

"Gideceğim yolu hatırlayamıyorum." 

"Benim nereye gittiğimi nerden biliyorsun?"

"Bilmiyorum. Hislerimi takip ediyorum."

Kaşlarını çattı ve elini gelişigüzel salladı. "Deli misin nesin, polisi aramamı istemiyorsan takip etme beni." Sinirle uzaklaşırken olduğum yerde durdum ve gideceğim yeri hatırlamaya çalıştım. Sızlayan avcumu güçlükle araladığımda tırnaklarımın avcuma bıraktığı küçük kırmızı izlerle bir süre bakıştım. Olduğum yerde, kendimi kaldırıma bıraktım. 

Öyle bir zihne sahiptim ki bazen adımı bile unutuyordum. Öyle ki bazı zamanlarsa hatırladığım tek şey adımdı. Her gün sokakların arasında kendimi kaybolmuş buluyordum. Sanki bir anda zihnimden ne var ne yoksa siliniyor, hatırladığım tek şey adım ve unutmakmış gibi hissediyor ama bir süre sonra tekrar hayatıma ve anılarıma kavuşur gibi hissediyordum. 

Biri kolumdan tutup yukarı çektiğinde irkildim. "Yine kayboldun! Senin amacın kovulmak mı?" Kim olduğunu anımsamak isteyerek suratına baktım ve mırıldandım. "Efendim?" 

Dedim ya hayatta bildiğim tek şey unutmaktı. Geri kalan hayatımın aksine, unuttuğumu hatırlıyordum. Bu yüzden kimseye unutmuş olduğumu açık açık göstermiyordum. Çünkü içimde bir yanım hiçbir zaman hastaymış gibi hissetmek istemiyordu. 

"Görkem'di değil mi?" Başımı zorlukla salladım. "Aynı iş yerinde çalışıyoruz. Seni bulmam için gönderdiler." 

Gözlerimi kırpıştırdım. "Beni nasıl buldun?" Hafifçe eğilip geldiğinden beri temas kurmadığım gözlerini gözlerimin görüş alanına soktu. Açık kahverengi gözlerindeki yeşilliklerin gözünde dağılışını izlerken hafifçe titredim ve üstümde bir yük bırakılmış gibi bir hisle vücudumu zorlukla ayakta tuttum. İrkildiğimi hissettiğinde elini bileğime getirip kavradı.  "Deniz hanım her zaman bu sokakta olduğunu söyledi." Gözlerimi ne olduğunu anlayamadığım bir şey rahatsız eder gibi olduğunda gözlerimi kapadım ve kulağımda belli belirsiz sesler yankılanmaya başladı.

"Görkem oğlum buraya gel!" Tanıdık sokakta hızla koşan vücudumu sesin geldiği yöne döndüğümde parlak bir ışık ve hızla gelip geçen gölge gözlerimi kamaştırdı. Gözlerimi zorlukla açtığımda yerde yatan tanıdık bedene baktım ve olduğum yerde öylece durdum. "Baba..."


i forgot bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin