enatiodromia

27 4 1
                                    

Aradan yıllarda geçse aylarda geçse, bir güne yeniden başladığınızda ne kadar süre geçtiğini bilemiyordunuz. Hafızamı yitirmemin üzerinden ne kadar geçti? Kaç yaşındayım şimdi bilemiyordum. Sadece her yeni günü yaşıyordum. O hayatıma girene kadar böyle hissediyordum. Şimdiyse sanki yaşadığım günleri eskisine kıyasla daha farklı hissediyordum. Geçmişimden parçalar görmemi henüz kimseye söyleyememiştim de. Belki de bir doktorla görüşmeliydim. Ama sanki doktora gitsem doktorumda o çıkacakmış gibiydi. Sanki bir yalanın içinde yaşıyor gibi hissediyordum. Yerimde olsaydınız sizde öyle hissedderdiniz. Paranoyaklaştığımı biliyordum. Ama böyle bir durumda insanın elinden başka ne gelirdi ki? 

Gecenin karanlığında verdiği hapı içip sakince bilgisayarımı bir kenara bıraktım. "Kaç gün geçti bilmiyorum ama neden dışarı çıkamıyorum?" dediğimde zorlukla nefes verdi. Ve baş ucuma oturup gözlerime baktı. "Annen öyle istedi. Çıkarsak seni tehlikeye atacağımı söyledi." Kaşlarımı kaldırdım. "Bu zamana kadar tehlike de değil miydim?" Ayağa kalkıp yan tarafıma dolandı ve yanıma hafifçe başını koyup ellerini üstünde birleştirip bana baktı. "Neden bu kadar çok irdelediğini biliyorum. Bana güvenmiyorsun. Ne de olsa hafızası olmayan birini kandırmak kolay değil mi?" dediğinde başımı iki yanımda salladım. 

"Güvenmemek sorun değil kimseye güvenemem biliyorum, ama anlayamıyorum." Gözlerimi kırpıştırdım. "Neden bir anda dışarı çıkmam yasak oldu?" Dudaklarını araladı. "Dürüst olmam gerekirse doktorunla görüştük." dediğinde gözlerini tavana çevirdi. "Bunu sana söylememem gerekiyor biliyorum." Derin bir nefes alıp devam etti. "Ama biraz da gerçekleri duymanı istiyorum." dediğinde kaşlarımı kaldırdım. 

"Doktorun bu zamana kadar hafızanın yerine gelmemesinin sebebinin seni kendi haline bırakmak olduğunu söylüyor, ve tamamen kendi kendine yaptığın bir oyun olduğunu." dediğinde dudaklarımı araladım. "Bu da ne demek?" Bana döndü. "Hatırlamanı engelleyen şey sensin. Kendini biraz güvende ve rahat hissetmeden hiçbir zaman hatırlayamayacaksın. Bunun ilaçlarla ilgisi yok Görkem. Kendin yapıyorsun." Gözlerimi kıstım ve hafifçe nefes aldım. "Seninleyken rahat ve güvende miyim?" dediğimde bir süre duraksadı. "Hatırlıyorsun." dedi. Elini kaldırıp hafifçe saçlarıma getirdi ve sevdi. "Sana dokunduğumda hep bir şeyler hatırlıyorsun." Ayağa kalkıp çekmeceyi açtı ve defteri uzattı. "Ben de not ediyorum. Her bir ayrıntıyı not ediyorum, senin için."

"Annen de biliyor, ona sen söylemişsin. Bu yüzden beni istedi." dediğinde duraksadım ve defteri araladım. Ne zaman olduğunu bilmediğim anılar okudukça aklımda tekrar canlandığında ağzımdan yavaşça cümleler çıktı. "Peki neden benim tedavi olmamı istiyorlarmış? Bunu sordun mu? Bu kadar sorun yaratan şey neymiş?" dediğimde defteri alıp bir kaç sayfa çevirdi ve son sayfayı yüzüme döndürdü. Okuduğum yazıyla yavaşça doğruldum ve boğazımdan yükselen acının yukarı tırmanmasına izin verdim. Kızaran gözlerimi ona döndüm. "Bu doğru mu?" Başını hafifçe salladı. Zorlukla ayağı kalktım ve banyoya ilerledim. Soğuk suyu açıp yüzüme çarptım. Kalbime saplanan ağrıyı yok etmek istedim. "Sanki hep biliyordum." Aralık kapıdan ona baktım. "Devamı yok mu?" dediğimde başını iki yanında salladı. "Henüz söylediklerin bu kadar."

Aynaya döndüm. "Henüz söylediklerim bu kadar." 

i forgot bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin