❧ Q.O.S Şatosu

56 8 2
                                    


~

Bölüm 3: ❧ Q

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 3: ❧ Q.O.S ŞATOSU

Darcy, her zamanki merakıyla gözlerini yeniden üzerimde gezdiriyordu. Ben ise bu olağanüstü mekâna, delirmeme ramak kala uyum sağlamaya çalışıyordum. Ancak kalbim, titremesiyle vücudumu sarsıyor ve bunun olmasına büyük bir itinayla engel oluyordu.

Gökyüzüne baktım; fırtınalı bir atmosfer, laciverte boyanmış gökyüzü için söz konusuyken zeminin ağır, rutubetli kasvetini yüz metre öteden hissedebilirdiniz. Burası alışılmışlıkların dışında, büyülü bir yerdi.

Darcy, bize yaklaşık iki metre ötede duran tüyler ürpertici şatoya, ardından da bana baktı. Büyük bir istek ve her zamanki nazik üslubuyla bana şatoyu gösterdi ve tanıttı:

"Queen Of Souls Şatosu'na hoş geldiniz, leydim. "

"Queen... Ne? "

Bu defa anlayacağım şekilde kendini izah etti:

"Queen Of Souls. Bu şato binlerce ölümsüze ev sahipliği edinirken; yetenekli büyücülerimizlerden ders alan öğrencilerimiz, perilerimiz ve elçilerimiz burayı oluşturan en önemli detaylardandır. Etrafa göz atabileceğiniz zamanınız olacak, leydim. Ancak şimdi benimle gelmeli ve burayı bizlere sunan Darker efendimizle konuşmalısınız. "

Hızlıca soluklandım. Bahsettiği kişi, o olmalıydı; Thex bana ondan çokça bahsetmiş, onun hakkında kötü düşüncelere kapılmam konusunda büyük bir rol oynamıştı. Doğrusunu isterseniz, Darker'dan delicesine korkuyordum. Sanırım onunla olan karşılaşmam, ölümcül bir kalp krizi geçirmeme neden olacaktı.

"Darker dediniz... Değil mi? "

Darcy şaşkın bir ifade takındı yüzüne.

"Evet, Efendimiz Darker'ı
tanıyor musunuz? "

"B-ben... Hayır, elbette onu
tanımıyorum! "

Darcy nazikçe koluma dokundu ve genişçe gülümsedi. Dokunuşu içimi titretti; Gözlerindeki merhamet, her zamankinden fazla parlıyor ve içime kederli bir kelebek mutluluğu yayıyordu.

"Sakinleşin, leydim. Buradayken kimse size zarar veremez. "

Korkumun farkına varmaması gerekiyordu.

"Biliyorum... İçeri girebilir miyiz artık? Burası biraz soğuk gibi. "

"Ah! Elbette anlıyorum... Özürlerimi kabul edin, leydim. "

Sorun olmayacağını belli eder şekilde ona yeniden, hayranlıkla gülümsedim. Memnuniyetini anlaşılır şekilde belli ediyordu. İçeri adımımı attığım andan itibaren, farklı bir hayata, yaşayışa geçiş yaptığımın bilincindeydim. Bu adım benim ya sonum, ya da başlangıcım olacaktı.

Lanetli Kan: HapsoluşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin