Bu bir uyarıdır,
+18 ögeler ve bu ögelerin detaylı anlatımından rahatsız olan okuyucuların bu bölümü okumadan geçmesini öneririm.
•:•.•:•.•:•:•:•:•:•:•:•☾☼☽•:•.•:•.•:•:•:•:•:•:•:•
"Sikeyim"
•:•.•:•.•:•:•:•:•:•:•:•☾☼☽•:•.•:•.•:•:•:•:•:•:•:•
Draco'nun gözlerindeki hırs içime işleyip beni olduğum yere sabitlerken sahip olduğum bütün hakimiyeti kaybediyor gibiydim. Ne düşündüğünü ya da bir sonraki hareketinin ne olacağını asla kestiremiyordum, zaten onun bakışları altında nefesim kesilirken bütün bunları düşünebilecek bir halde değildim. Yine de bu çaresizliğimi ona göstermemekte karalıydım ve onun boğazımdaki tutuşu sıkılaşırken çenemi dik tutmaya çalışıyordum.
"Hangi boktan sebep yüzünden aptal bir sürtük gibi davranıyorsun bilmiyorum ama beni zorlama Mae."
Tıslar gibi çıkan sesinden ne kadar sinirlendiğini anlayabiliyordum, bana merhamet göstermeyecekti ama onun bu istediği zaman istediğini söyleme rahatlığından çok sıkılmıştım. Benim düşündüklerimin onun için hiçbir önemi yoktu ve bu beni deli ediyordu, attığım tokadın sebebini sormaya bile tenezzül etmemişti. Başka kızlara yatakta ne kadar agresif olduğuna dair fikirler veriyordu ama bana bir sürtük muamelesi yapıyordu.
Aptal bir sürtük olduğumu mu düşünüyordu? Pekala, aptal bir sürtüğün nasıl olduğunu ona gösterebilirdim.
Draco'nun gözlerinde yanan alevin aynısının göğsümde yanmaya başladığını hissediyordum. Bütün bunlar muhtemel bir felaketle sonlanabilirdi, ağlayarak okulu terk etmek ya da hayatımın sonuna kadar Draco'dan kaçmak zorunda kalabilirdim ama artık gerçekten umurumda değildi. Tekrar konuşmasına izin vermeden, ani bir hareketle hala boynumda duran elini tutup kaldırdım.
O tek kaşı havaya kalkmış, bir bana bir de elimde tuttuğum eline bakarken hiç tereddüt etmeden elini yüzüme götürüp bir kedi gibi avcuna süründüm. Bir tokat daha beklediğini ya da onu tekmeleyip terk edeceğimi düşündüğünü yüzündeki şaşkın ifadeden anlayabiliyordum. İstediğim tam da buydu, Draco Malfoy kiminle oynadığını bilmiyordu ve bu sefer öğrendiğinden emin olacaktım.
Kaşları çatılırken büyük eliyle yüzümü avuçlayıp baş parmağını dudaklarımda gezdirmeye başladığında hafifçe kıkırdadım. Erkekler çok kolaydı. Dünya üzerindeki hiçbir erkeği Draco'yu istediğim gibi isteyemeyeceğimi biliyordum ama yine de bu bir gerçekti, erkekleri manipüle etmek çok kolaydı.
Draco'nun hipnotize olmuş gibi suratımı izlediği sırada ne yapmam gerektiğini düşünüyordum. Kalbim deli gibi atıyor ve gerginliğimi ele veriyordu. Sonunda kendine gelen Draco soğuk ve büyük elini tenimden çekecek gibi olduğunda sanki hayatım buna bağlıymış gibi bileğine tutundum. Bu kadar çabuk kurtulmasına izin vermeyecektim. Onun için aptal bir sürtük olduğumu öğrenmiştim ve bu sefer sonucu ne olursa olsun aynen öyle davranacaktım.
Gözlerimi onun gözlerine diktim. Isırmaktan şişmiş olan dudaklarımı aralayıp Draco'nun hala aynı yerde duran baş parmağını ağzıma aldım ve dilimin ucuyla yaladım. Yüzüme vuran nefesi bir anlığına kesilmiş, kısık duran gri gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Onu böyle sarsılmış görmek ayaklarımı yere biraz daha sağlam basmamı sağlarken dudaklarıma tırmanan aptal sırıtışa engel olamadım, Draco'nun bu savunmasız halini görmek daha da arsızlaşmama sebep olmuştu.