içinden yağan yağmura söylenerek devam etti yoluna genç adam.
hiç sevmezdi ıslanmayı, şansına bugün şemsiyesi de yoktu yanında. bir yandan da etrafına bakınıyordu, durdu kahverengi duvarları olan cafe'nin önünde, kapıyı ittirdi, kapının üstünden gelen çın sesiyle gülümsedi. nedensizce mutlu ediyordu o ses bunu. cam kenarında gözüne ilişen ilk masaya oturdu. kitaplarını masanın üzerine dikkatlice bırakıp arka cebinden telefonunu aldı ve en üstte bulunan numarayı arayıp kulağına götürdü.-alo felix geldim ben.
selam
bölüm degil çünkü çok kısa hikayeyi de zaten ani gelen bi istekle yazıyorum, tüm bölümler bu kadar ciddi olmaz okuyan olur mu bilmiyorum ama buraya kadar geldiyseniz teşekkür ederim :3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
œil | hyunlix
Random"eyeliner'ımı çekebilir misin?" "bunu yaparken kucağına oturabilir miyim?" hwang hyunjin & lee felix, düzyazı okumayın arkadaslar bu ne