5 ay sonra
hyunjin ve felix birkaç ay önce mezun olmuşlardı üniversitesitden, o kısa zamanda da beğendikleri evlerin listesini yapmışlardı. bugün de evleri gezip birini satın alacaklardı.
felix sabah uyandıp gerindikten sonra ilk iş komodinin üstündeki telefonunu almak olmuştu. bildirimlerde hyunjin'den mesaj vardı.
kimden; sevgilim
günaydın bebeğim
öğlene doğru seni almaya gelecegim
kahvaltı etmeyi unutma.felix de hyunjin'e onu onaylayan mesajlar attıktan sonra yatagından kalktı. rutin işlerini halledip aşağı, mutfaga, indi.
bir büyük kase yulaf lapası ile kahve hazırladı kendine.klasik lee felix kahvaltısı.
tabağını ve bardağını alıp salona gitti televizyonu açıp arkasına yaslandı, bir yandan da kahvaltısını ediyordu.
televizyonu da izlediğinden değil, ses yapsın diye açmıştı.bulaşıkları mutfaga koyduktan sonra saate baktı, geç uyanmıştı zaten, hyunjin birazdan gelirdi. bu yüzden odasına çıkıp üstünü değiştirdi.
yaz gelmişti.
beyaz bir tişört altına da pantalon giymişti. aksesuar, ayakkabı ve saçını da hallettikten sonra hyunjin'e hazır olduğuna dair bir mesaj attı. o sırada hala toplamadığı yatağını topladı.
birkaç dakika sonra kapı çaldı. felix yatağının üstüne yastığını da koyup hızlıca merdivenlerden inip kapıyı açtı.hyunjin sevgilisine sarılıp dudağından öptü.
"telefonumu alıp geliyorum."
felix odasından telefonunu alıp geldiğinde kapıyı kilitleyip hyunjinle beraber arabaya bindiler.
felix bu sefer biner binmez takmıştı kemerini."hyun, önce hangisine bakacağız?"
"buraya yakın olan vardı ya sevgilim ona bakacağız."
"tamam."
zaten yakın olduğu için 15 dakika içinde varmışlardı. müstakil ev değildi. çok yüksek bir rezidansta kocaman bir daireydi.
"tüm şehir ayaklarımızın altında gibi."
"sevdin mi?"
felix boş evde yankılanan ayak sesleriyle diğer büyük cama yürüdü.
hyunjin de peşinen gidip sevgilisine sarıldı arkasından."sen sevdin mi?"
"yani evet güzel de,bize göre değil gibi."
"aynı fikirdeyiz o zaman sevgilim."
"eledik burayı o halde?"
onaylar anlamda aşağı yukarı salladı felix kafasını.
hyunjin sevgilisinin elini kavradı ardından bir diğer eve bakmak için tekrar yola koyuldular.
burası müstakil bir evdi. felix'in eski evine benziyordu.
bahçeye bakan büyük bir camı vardı.
ve o bahçeye çok yakın olan bir başka ev daha.
eger bu evi alırlarsa olacak komşuları da o bahçede çiçek suluyordu."neden iki ev bu kadar yakın birbirine?" diye mızmızlandı hyunjin. evi beğenmişti ama hemen diplerinde bir başka ev istemiyordu.
"sence bizi görüyorlar mıdır?"
"tabii görüyorlardır sevgilim, şuna bak, hatta adam buraya mı bakıyor?"
felix tişörtünü etkilerinden tutup yavaşca yukarıya kaldırdı. hyunjin hemen felix'in üstüne atlayıp elleriyle çıplak tenine sarılıp açık olan karnını kapattı ve camın önünden diğer odaya sürükledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
œil | hyunlix
Random"eyeliner'ımı çekebilir misin?" "bunu yaparken kucağına oturabilir miyim?" hwang hyunjin & lee felix, düzyazı okumayın arkadaslar bu ne