œil | hyunlix

yirmi iki

"bebeğim bu nasıl oldu, çok mu abartı, başka bir şey mi giyeyim?"

ellerini sevgilisinin omzuna çıkardı felix. gün başladığından beri hyunjin çok heyecanlıydı. oradan oraya koşturuyor, sürekli aynadan kendine bakıyordu.

"sevgilim, sen bana demiyor muydun gerilemeye gerek yok diye. hem annemle babamın seni ne kadar sevdiğini biliyorsun."

"biliyorum da...ya erkek arkadaşın olarak sevmezlerse?"

"hyunjin!"

felix sevgilisinin dolgun dudaklarına bir öpücük kondurdu ardından,

"hadi aşağı gidelim, gelirler birazdan."

zaten onlar merdivenlerden inerken de kapı çalmıştı.

"kiminkiler gelmiştir?" dedi hyunjin.

"bence önce benim annemle babam."
dedi felix kendinden emin bir şekilde.

                                ***

salonda aileleri ile bir süre oturup muhabbet ettikten sonra yemeğe geçmişlerdi.
birazdan da söyleyeceklerdi sevgili olduklarını.

hyunjin elindeki çatal ve bıçağı bıraktı, felix de sevgilisinin ne diyeceğini anlamışcasına,
ona destek vermek için masanın altından sevgilisinin elini tuttu.

"bizim..size söylememiz gereken bir şey var."

hyunjin'in dediğiyle herkesin yemekte olan dikkati ona toplanmıştı.

kafasını felix'e çevirdi, felix de gülümsedi sevgilisine.

"biz birlikteyiz."

masada sessizlik oluşmuştu. felix ve hyunjin ise ailelerin tepkilerini anlamak için meraklıca onların yüzlerine bakıyorlardı.
masadaki kısa süren sessizliği hyunjin'in babası bozmuştu.

"doğrusunu söylemek gerekirse," dedi
hyunjin'in babası. "beklemiyorduk."

ardından felix'in annesi gülmeye başladı.

"çocuklar, şöminenin yanındaki fotoğrafı kaldırmayı unutmuşsunuz."

felix'in annesinin dediğiyle ikisi de şöminenin yanında hangi fotoğrafın olduğunu düşünmeye başladı.

ardından hyunjin, felix'in kulağına eğilip, fısıldadı.

"pikniğe gittiğimizde çektiğimiz, öpüşürken olan fotoğraf, sevgilim."

felix'in duyduğuyla gözleri kocaman açıldı.

"ne vardı ki fotoğrafta?" diye sordu, felix'in babası.

"öpüşüyorlardı." dedi felix'in annesi kahkahalarının arasında.

"anne!"

hyunjin'in annesi kaşla göz arasında şöminenin yanına gidip bahsedilen fotoğrafı almıştı, ardından da masaya dönüp herkese göstermişti.

"çok güzel çıkmışsınız."

"neyse neyse, mutluluklar dileyelim biz."

felix'in annesi ikisini de süzüp, konuştu.

"yakışıyorsunuz da he."

                                  ***

"o fotoğrafı orada unuttuğumuza gerçekten inanamıyorum." dedi hyunjin göğsündeki sevgilisinin saçlarını okşarken.

"al benden de o kadar."

"sevgili olduğumuzu bir kez de rezil olmadan açıklayabilsek keşke."