grouper - poison tree
"yanına gelmemi ister misin?"
"hayır, hayır. uyuyacağım zaten başım ağrıyor."
telefonun ucundaki iki kişi de konuşmuyordu. sessizlik oluşmuştu birden.
"jisung,"
felix bozmuştu kısa süren sessizliği.
"iyi ki varsın."
"sen de felix, sen de iyi ki varsın."
"bir şey olursa beni mutlaka ara tamam mı? dinlen hadi şimdi biraz."
"tamam, iyi geceler."
"iyi geceler."
hyunjin gideli üç gün olmuştu ve önünde koca bir dört gün vardı felix'in. sevgilisi olmadan geçecek dört koca gün daha. birkaç kez konuşmuşlardı telefonda sadece.
felix'in hayatında geçirdiği en gergin telefon konuşmasıydı.
her seferinde telefonu kapatmadan önce seni seviyorum diyordu felix hyunjin'e. ama onun demesine izin vermeden kapatıyordu.
çünkü hyunjin'den geri dönüt alamazsa yıkılacağını düşünüyordu.
telefonu kapattıktan sonra baş ucundaki komodinie uzanıp kitabını aldı felix.
uyumayacaktı. uyuyamayacaktı.alışmıştı hyunjin'e, onun kollarının arasında olmaya, nefes seslerini dinlemeye.
komodinin üzerinden aldığı kitabını okumaya başladı. ama sinirle kapattı birkaç sayfa okuduktan sonra.
okuduğunu anlayamıyordu, kafasında binbir düşünce vardı.sevgilisini aramak istiyordu. onun sesini duymak istiyordu görmek istiyordu. ama sanki daha çok buna ihtiyacı vardı.
yatagın hangi köşesine firlattığı telefonunu aldı hızla.
hyunjin'e uyuyup uyumadığını sordu.
hayır yanıtını alır almaz da aradı hyunjin'i.ama bu sefer görüntülü aramıştı.
birkaç çalmadan sonra açmıştı telefonu hyunjin.
konuşmadı. sadece izledi sevgilisini.
yorgun gözüküyordu, sarı uzun saçlarının bir kısmını toplamıştı, dudakları çatlamış gibi gözüküyordu.
o sevgilisini özlemle izlerken hyunjin konuşmuştu."nasılsın?"
"iyiyim, sen"
felix'in gözlerinin dolduğunu hissetti.
bu yüzden kamerayı yan tarafına çevirip gözlerini sildi.
"felix, kamerayı kendine çevirir misin?"
"bir dakika."
yüzüne sahte bir gülücük koyup kamerayı kendine çevirdi.
"neden ağlıyorsun?"
"ağlamıyorum."
"seni tanıyorum felix."
"seni özledim." dedi felix ağlamaya başlamadan önce.
"açıklama yapmama, anlatmama bile izin vermiyorsun."
hyunjin tam konuşmaya başlayacaktı ki felix'in evinde elektrikler gitti.
"kahretsin."
telefonu yere fırlatıp ellerini saçlarından geçirdi.
hyunjin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
œil | hyunlix
Random"eyeliner'ımı çekebilir misin?" "bunu yaparken kucağına oturabilir miyim?" hwang hyunjin & lee felix, düzyazı okumayın arkadaslar bu ne