œil | hyunlix

on sekiz

arctic monkeys - don't sit down cause i've moved your chair

ertesi gün,
felix ve hyunjin arkadaşları akşam yemeğine gelecekleri için, beraber yemek hazırlamaya başlamışlardı.
felix mutfakta gerçekten çok iyiydi.
hyunjin de tam tersi.

"sevgilim, çorbayla oynamaktan vazgeçer misin?"

"ama bak, şimdi önce hızlı hızlı bu tarafa çeviriyorum,"

ardından elindeki kaşığı ters tarafa çevirdi.

"şaşırtıyorum çorbayı." diyip,
felix'e göz kırptı.

felix hyunjin'in bu haline kahkaha atmaya başlayınca, hyunjin de katıldı ona.

"tamam, çorba oldu artık, hyunjin?"

"emrinize amedeyim şefim."

felix aşcı edasıyla elindeki kaşığı sallayarak konuşmaya başladı.

"evet, hyunjin. şimdi senden şuradaki malzemeleri doğramanı istiyorum."

hyunjin bıçağı eline alıp havalı olduğunu düşündüğü haraketler yapmaya başlamıştı.

"dikkat et."

"tamamm."

mutfakta sadece bıçak ve fırın sesi varken araya hyunjin'in acı dolu inlemesi girmişti.

"sevgilim!"

felix hemen oturduğu sandalyeden ayaga kalkıp hyunjin'in yanına gitti.

hyunjin parmağını kesmişti ve refleksle parmağını ağzına koymuştu.

felix, hyunjin'i bileğinden tuttu.

"izin var bakayım."

"acıyor mu?"

"çok değil."

"derin kesmişsin dikkatli ol demiştim değil mi?"

köşedeki peçetete uzanıp hyunjin'in hala kanayan eline bastırdı.

"tut bunu burada, yara bandı falan alıp geliyorum."

başını salladı hyunjin. ardından salona gidip koltuğa oturdu.
felix elinde birkaç şeyle gelip hyunjin'in yanına oturmak yerine diz çöktü. batikonu kopardığı pamuğa döktü.

"biraz acıyacak."

pamuğu bastırınca hyunjin'den istemsizce inleme kopmuştu.

felix'de dudaklarını büzüp üflemeye başladı.

daha sonra hızlıca yara bandını yapıştırıp, sevgilisinin parmağına öpücük kondurdu.

"teşekkür ederim bebeğim."

"dikkat et bir dahakine."

hyunjin kafasını salladı.

"bir şey kalmadı zaten, browniye bakıp geliyorum olmuştur artık o da."

"tamam bebeğim."

felix herkesin çok sevdiği mükemmel brownilerinden yapmıştı.
fırından çıkardığı browniyi kesip, tadına baktı.
ardından bir parça da salona sevgilisine götürdü.

yanına gidip koca bir dilim browniyi hyunjin'e elleriyle yedirdi.

"nasıl olmuş?"

"her zamanki gibi, mükemmel ama,"

"noldu?"

"bak tam şurada,"

hyunjin uzanıp sevgilisinin dudağını öptü. felix'in alt dudağına bulaşan çikolatayı emdi.