œil | hyunlix

on dokuz

"felix, bebeğim bu kadar gergin olmana gerek yok."

"evet gerek yok, gerek yok da...
engel olamıyorum. ya kamerada güzel çıkmazsam, bir de her yerde yayımlanacak rezil olurum!"

bacaklarının arasında oturan sevgilisini rahatlatmak için, omuzlarına masaj yapıyordu hyunjin.

"shh, sevgilim. öyle bir şey olmayacak. çok güzel olduğunu ve harika bir iş çıkaracağını ikimiz de biliyoruz."

ardından gözleri felix'in ellerine kaydı. ellerinde yara bandı olmasına rağmen parmağının derisini soymakla uğraşıyordu.

hyunjin, sevgilisinin eline uzandı. kendi dudaklarına götürüp öptü.

"yapma."

kafasını, hyunjin'in göğsüne yasladı felix.

"duş almak ister misin?"

konuşmaya hali yokmuşcasına kafasını aşağı yukarı salladı felix.

"küveti hazırlayıp haber vereceğim."

saçlarını öpüp, ayrıldı felix'in arkasından.

felix, biraz daha durdu öylece yatakta, ardından banyoya gitti.
lavabonun boş kısmına oturdu.

"hadi gel."

hyunjin'in seslenmesiyle az önce oturduğu yerden kalktı felix.
üzerindekileri çıkarıp, küvete girdi.

çıkmadan önce konuştu hyunjin.

"bir şeye ihtiyacın olursa seslen."

"hyun?"

"efendim, bebeğim?"

felix kafasıyla küveti işaret etti.

hyunjin sevgilisinin ne dediğini anladı, gülümsedi.
o da hızlıca üzerindekilerden kurtuldu ve küvette felix'in arkasına geçti. sevgilisi de yine bacaklarının arasına kuruldu.

"işte, ihtiyacım olan şey buydu." dedi felix rahatlamış bir ses tonuyla.

hyunjin, felix'in omuzlarına az önce oldugu gibi masaj yapmaya devam etti.

"sen istemiyordun çekimleri, noldu da değişti iki hafta da fikrin?"

"konuşmayalım artık bunu, hm?"

"peki."

_______________________________________

"yongbok, sevgilim. uyan hadi."

mızmızlanıp arkasını dönmüştü felix hyunjin'e.

"felix, bak geç kalacaksın."

çekim, bugündü ve felix her sabah olduğu gibi uyanmamakta ısrarcıydı.

hyunjin sevgilisinin dudaklarını öptü, ardından uyanası için ısırdı.
felix hyunjin'in yaptığıyla kocaman açtı gözlerini.

"böyle de uyandırmazsın ya."

"başka türlü uyanıyorsun, hem biraz daha oyalanırsan "hyunjin geç kalacağım." diye ağlayacaksın."

"tamam kalktım."

hyunjin odadan çıkarken seslendi.

"kahvaltıyı hazırladım çabuk ol."

"tamaam."

felix üstündeki örtüyü bir köşeye atıp, banyoya gitti, rutin işlerini yapıp, aşağı indi.

hyunjin masanın başında bilgisayarıyla uğraşıyordu.