Ağladığım için şiş gözlerim , morarmış göz altlarım , kabatmış saçlarımla zombi gibi aynanın karşısında dikiliyordum . Saat 11.00 de Buse üstümde zıplayarak uyandırmış ve hemen kalkıp giyinmem gerektiğini söylemişti . Yoksa mahallede beni sürükleyeceğini de eklemişti . Yapar mıydı ? Yapardı .
Busenin verdiği süre çoktan dolmuş ben ise aynanın karşısında kendime bakıyordum . Buse odaya dalarak kızgın gözlerle bana baktı . " lan Zombi! Giyinmedin mi daha sen" diyip yanıma geldi . Dolabımı açıp bana örgü boğazlı bir yarım kazak siyah pantolon ve botlarımı çıkarttı . Botlarımla uyumlu çantamı da verip " 2 dakika Gece . 2 dakika içinde giyinmezsen ben yapacağımı biliyorum . " diyip çıktı. Onu daha fazla üzmemek adına stüme artık yapışmış pjama takımımı çıkarttım. Verdiklerini giyerek kapıyı açtım. Direk odama dalarak , bakın girmiyor direk dalıyor. Sol koluma yapışarak pufa otutturdu beni . Saçımı yaptığım saçma sapan ev topuzunu açtı . Bir kaç yeri bırakarak tekrar topuz yaptı . Bıraktığı yerleri maşa ile bukleleştirip sprey sıktı . Yüzüme fondoten ve kapatıcıyı doldurup gööz altlarımı kapatıp cilt tonumu eşitledi. Gözlerime toprak tonu bir far sürerek eyeliner çekti. Dudaklarıma nude rengi bir likit mat ruj sürerek kirpiklerimi belirginleştirmek adına rimel sürdü . Odadan çıktı . Ben arkasından bakarken geei geldi ve elindeki piersingleri dudağıma ve kaşıma geçirdi.
" evet çimen hanım . Hadi bakalım gidiyoruz." Diyip yine sol kolumu esir aldı . Merdivenlerden inip "Melek sultan biz çıktık" dedi . Melek hanım yanımıza gelip " tamam kızlar dikkat edin abinizin yanına da uğrayın " dedi ben kafamı sallayarak onaylarken Buse "tamam anamız kadın " diyip dışarı çıktı. Peşine takılıp evden çıktım . Hemen gelip koluma girdi. Duygunun evinin önüne geldiğimizde bahçe kapısındaki Duyguyu da alıp mahalle parkına yürüdük . Buse "Mehmet " derken ona bakıp baktığı yere baktım . Parkın duvarında Mehmet ve tayfası oturuyordu . Mehmet ve Buse eski sevgililerdi. Tabii Buse aldatılmasaydı.
Busenin sesiyle onlar da bize dönerken gitmek için onları çekiştiriyordum . Mehmet sırıtarak " ooo sümüklü kızımız ve yandaşları da burdaymış . O geceyi çabuk atlatmışsın bakıyorum. " Buse aldatıldığını öğrendiğinde ağlayarak mehmete gidip hesap sormuştu . Aldığı cevap ise 'oyun bitti . Hevestin geçtin. ' olmuştu. Busenin gözlerinin dolmaya başladığını gördüğümde dayanamayıp kolunu bıraktım ve birkaç adım öne çıkarak, " bakıyorum şerefsizliğinden birşey kaybetmemişsin Mehmet." Diyerek gözlerine baktım. Alayla gülerek başını sağa sola sallayıp " Gece, Gece.. " dedi. Tam önümde durup eğildi . Lanet olsun ki benden baya uzundu . "Ailesiz olmak nasıl bir duygu? İş arıyorsan çok güzel eğlenceli gece işleri biliyorum " diyip piçimsi bir sırıtış attı . Tek kaşımı kaldırıp elimi yüzüne koydum. "Canım yaa" diyip ellerimi aşağı indirip iki yakasını tuttum . Kafamı geriye atıp olanca güzümle burnuna kafa attım . Geriye doğru yalpalıyıp yere yapıştı . Yanına gidip üstüne çıktım .
Beceriksiz yumruklarımı yüzüne geçirirken etrafı görmüyor duymuyordum. Birisi belimden tutup beni havalandırmıya çalışırken bağırıp eline tıranaklarımı geçirdim. Anında eller yok olurken bu sefer karnına, göğsüne ,bacaklarına nereye geliyor ise botlarımla tekmeliyordum. Bi anda sokağı polis sirenleri doldururken kendime geldim. Elimden ne zaman geldiğini bilmediğim Buğra beni çekiştirerek parka soktu ve arka duvardan atladık. Küçük ormandan geçip sahile indiğimizde kendimi yere atıp " bittim ben " dedim. Dehşetle bana bakan Buğraya "ne" dedim . İlk önce güldü . Sonra ciddileşip "Ne yaptın Gece ? Çocuk kanlar içindeydi . Ben ne diyeceğimi bilemiyorum. Ufaklık dedik bağrımıza bastık kızın içinden canavar çıktı." Dedi . Gülüp "az bile yaptım . Bana orospu demeye çalıştı . " dedim. Kaşlarını çatıp "o an desene kızım bir kaç kere de ben vururdum " dedi . " deliyiz biz" dedim kahkaha atarak. Kaşalarını kaldırıp "yeni mi anladın" dedi. Aklıma gelen şeyle "Buse? Melek teyze bizi öldürecek " dedim. Sırıtıp," o polisi kokusundan tanır . İki sokak ötedeyken polis diyip Duyguyla tüydü." Dedi . Kaşlarımı çattım. " beni bırakıp bide . Ben ona sorarım. " dedim yalancı bie kızgınlıkla . Cebinden telefonu çıkartıp ilk Buseyi arayıp sahile çağırdı. Sonra mahalleden birilerini arayıp neler olduğunu sordu. Birkaç kişiyi alıp karakola Mehmeti ise hastaneye kaldırmışlardı. Mehmet ifadesinde benim yaptığımı söylese de hem polisler 'o minicik kız sana bunu yapamaz doğrusunu anlat 'diyip ona inanmamış, hemde kimse ona şahitlik etmemişti. " hadi yine paçayı yırttın. " diyen Duyguyla ona baygın bir bakış attım. Buseye dönüp kulağına fısıldayarak " bir daha kendini ezdirme " dedim . Minnetle yüzüme bakıp "teşekkür ederim " dye fısıldadı. Buğranın, Buse ve Mehmedin çıktığından haberi yoktu. Şimdi bunu söyleyip kaosa gerek yoktu. Buğra elimdeki çekirdeği bitirip yenisini avcuna dökerek "ne fısıldaşıyorsunuz siz " dedi . Buse endişeyle bana baktı. Ona gözlerimi devirdim ve " sanane Buğra ya mahalledeki dedikoducu Hatice teyzeye döndün." Dedim . Bana boş boş bakıp telefonuyla ilgilenmeye başladı. Hatice teyze dedikodu makinemizdi. Mahalledeki dedikodular 10 saniye içinde ona gelir , yine aynı hızla dağılırdı. "LAAANN!!" Diye bir bağırmayla zıplayarak Buğraya döndüm. "Noluyor be" dedim . "Sude , bi çocukla fotoğraf atmış instaya . Altına da demişki 'canımdan can' lan doğurdu sanki anasını satayım. " gözlerimi devirdim . Burnuma soktuğu telefonu biraz uzaklaştırarak telefona baktım . Yeşil gözlü bir çocuk vardı resimde.Kaan..
Çocuk Kaana baya benziyordu . Kumral kıvırcık saçları yeşil gözleri ile gülerek kameraya bakıyordu. Sude de çocuğa bakarak gülmüştü. Bayaa samimi bir fotoğraftı . Aynı .. Telefonumu çıkartıp galeriye girdim . Gizli klosöre girip Yeşilli ile olan fotoğraflar arasında aradığımı buldum . Buğranın elinden telefonu alıp masaya koydum . Yanına da benimkini koydum. Buğra "oha " Buse "özenti" dedi.
Onlara dönüp "bir açıklaması vardır ya hemen parlamayın " diyip telefonumu elime alarak Sude yi aradım .
"Alo naber Sude" dedim . "İyi Gece sen hayırdır birşey mi oldu ?' Dedi. Buğra 'höperlöre al ' dediğinde höperlör tuşuna basıp " aslında şey İnstagrama attığın fotoğraf için aramıştım . Daha önce benim sayfamda da benzeri vardı biliyorsun" dedim . Derin bir nefes alıp "evet sen sevgilinle atmıştın ben kuzenimle attım bir sakıncası varsa kaldırabilirim." Dedi sevecenlikle . "Yok kuzum. Ben de sevgilin sanmıştım hayırlı olsun diyecektim" dedim çevirerek ."yok Gece ya sabahtan beri arayıp duruyolar . Kaç kere dedim de anlamıyorlar" Biraz daha konuşup kapattım. Buğra'ya bakıp "rahatladın mı " dedim . Sırıtıp " çoooook " diyip sulu sulu öptü. Kaşlarımı çattıp yanağımı sildim. O aşık gibi etrafa bakınırken bende sırıttım. Buse telefondan ona buna bakarken Duygu önündeki kitaba başını gömmüş okuyordu . Bu kızın okuma aşkı beni öldürüyordu.Telefonumu elime aldım şifreyi girdikten sonra karşıma çıkan yüzle dona kaldım . O yeşiller kısılmış bir şekilde bana bakarken sol gözümden bir damla yaş ekrana düştü. Başına buyruktu Kaan. Kim ne derse desin kendi doğru bildiğini okurdu . Bir kere olsun bu bunu diyor ama doğru mu demezdi .
Ona çok kızgındım . Benim şuan sarılamadığım kollar , unutmaya yüz tutmuş kokusu, sesi . Çok özlemiştim . Evet bir gün ona kavuşacaktım . Ama söz dinletemiyordum beynime . Belki bir kez daha söylese idim dinlerdi ? Belki o gün yanıma gelmeseydi olmazdı birşey. Ama belkilerle iş yürümüyordu işte . Ve bir kez daha anladım. İki saniye sonramızın garantisi yoktu .
'Toprak, aldığını geri vermiyordu.'
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Şimdi diceksiniz ki bizim bu kızın başına taş mı düştü ;)
3 gün ard arda bölüm attım beklemeyin diye. Görüşürüz güzellerim ♥《Seviliyorsunuz 》
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ERKEK LİSESİ ^
Chick-LitDağlar mı aşmamız gerekliydi yoksa bu yollar mıydı beni sana getirmeyen ? Ellerim buzdan farksız. Fakat kalbim... o ateş . İçim yanıyor kafamda savaşlar başlıyor, bitiyor. Kendimi tanıyamıyorum. Ben bu hikayenin kahramanıydım. Kurtarılması gereken...