.

497 32 18
                                    

Bir gün, ortadan kaybolduğunuzu düşünün. Evde yoksunuz. Telefona cevap vermiyorsunuz.. Kaybolduğunuzu kaç kişi farkedip sizi arardı ?

Hayatınızda olan kişileri düşünün. Kaçını seviyorsunuz? Çoğunu değil mi ? Bazılarına nefret beslediğinizi sanıyorsunuz. Peki bu nefretin içinde hiç mi sevgi pıtırcığı yok ?
Bazısında var . Bazısında yok.
Herkesin Annesi var. Baba diyor çocuklar. Küçükken babamdan nefret ettiğimi düşünürdüm . Yüzünü bile tek tük gördüğüm adamdı çünkü . Sokakta diğer lız çovukları derlerdi 'benim babam bugün bana pamuk şeker aldı , ben babamla sinemaya gittim... Ve benzeri bir sürü şey . Bende kafamdan hikaye uydururdum . 'Ben bu gün babamla çay saati yaotım bebeklerimle, bu gün beni markete götürüp istediğim herşeyi aldı' gibi . Küçüktüm ya . Kafamdaki babayı anlatırdım onlara. Sonra bir gün o çok çalıştığı iş yerinde bir kazaya kurban gitmişti. Meğerse her gün gece gelip beni sever üstümü örtermiş . Ben o gece yarısı uyandığımda beynim hatırlamadığım anıları hatırlattı bana. Ben nefret ettiğimi düşündüğüm babama ne bağlıymışım meğer?

Mezarının başından ayrılıp anneminkine baktım . Elimdeki su bidonundan onunkine de döktüm . Göz yaşlarım da yebi ıslattığım mezara akarken beyaz bir gül koyuldu . Elin takip ettiği kola ardından göğse ve en son da yüze baktım .

Demir?

Bana bakıp hüzünlü bir gülümseme yerleştirdi yüzüne . Sonra anneme dönüp, " Özür dilerim Merve abla daha önce gelemediğim için . Haberim yoktu . Bilsem daha önce gelir kızının yanında dururdum . " diyip bana döndü . " özür dilerim güzelim gelemediğim için . Beni affeder misin ?" Diyip elini uzattı . Elini es geçip ona sarıldım ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım . " kimsesiz kaldım. Kendimi çok yanlız hissediyorum' dedim beni anlamayacağını düşünerek . Elinin biri saçıma biri belime gitti "biliyorum güzelim . Biliyorum.."

Yazarın ağzından

İki genç en içten duygularla birbirine sarılıp duygularını paylaşırken onlardan en fazla 2 - 3 ağaç uzaklıkta olan Mert elini hızla ağaca vurdu .

Hızlı ve sert adımlarla mezarlıktan çıkıp onları ve kendisini göremeyeceği bir ağacın altına attı kendini . İlk defa bir kız yüzünden gözleri dolarken ellerini saçlarına geçirdi . Kahve gözleri sinirle dolarken , bedenini yasladığı ağaçtan yavaş yavaş yere kaydı . Oturup kafasını arkasıdaki ağaca vurmaya vaşladı histerik bir şekilde. Bu yaptığının kendisi de farkında değildi elbette. Sol gözünden bir damla hızla düşüp kahve tişörtünde küçük bir yer edindi kendine "Gelemedim . Yetişemedim Gecemi bir gülüşle Gündüze çeviren kadın . O şerefsiz senin saçlarını okşarken gelemezdim ki . O sana sarılmışken gelemezdim . Senin kokun ona karışmıştır şimdi. " dedi ve elini sol göğsüne yumtuk yaparak bir kaç defa vurdu . "Acıyor lan burası . Yemin ediyorum çok acıyor. Karşına geçip seviyorum diyemiyorum. Sen bakışımdan anlasan olmazmıydı ? Tavırlarımdan anlayamayacak kafar salak değilsin de safsın kızım . Çok safsın hemde . O piç harcar seni ." Dedi .

Gece ve Demir birbirinden ayrıldılar. Gece "gitmem gereken biri daha var ama tek gitmem gerek" dedi Demire . Demir anlayışla vaşını sallayıp , "tabiki . Çıkışta seni bekliyor olacağım " dedi. Gece başını sallayıp mezarın ana yoluna girdi. İki sıra yürüyüp sola döndü . Birkaç mezar geçtikten sonra Yeşillinin mezarında duraksadı genç kız. Bu sırada Demir arabasının yanında sigarasından büyük bir nefes aldı . Dudaklarından çektiği an yüzüne gelen yumrukla sigaradı ve telefonu fırladı . Biri çimenlere biri aravanın altına gitmişti . Demir ilk yumruğun şokuyla karşısındaki yüze bakarken , Mert kızgın boğa misali Demirin üstüne çıkmış ona art arda yumruklar savuruyordu. " Bilmiyormuyum piç kurusu? Bilmiyormuyum lan amacını ? Seni GEBERTİRİM DEMİR . Kimse elimden alamaz lan seni. Sevdiğim kıza yaklaşmayacaksın lan !"

Demir tek hareketiyle Merti altına alıp " KARDEŞİMİ HATIRLIYOR MUSUN MERT ? SANA AŞIK OLAN O SAF KIZA NE YAPMIŞTIN HATIRLIYOR MUSUN? KIZ EN SONUNDA KENDİ CANINA KIYDI LAN SENİN 5 DAKİKALIK ZEVKİN İÇİN BENİM KIZ KARDEŞİM ÖLDÜ!" dedi. Mert yuruğunu tutup onu altına aldı ve dağ elini sol gözüne geçirirken " BEN DEĞİLDİM LAN BEN DEĞİLDİM DİYE KAÇ KEZ SÖYLEYECEĞİM! O GÜN ORADA DEĞİLDİM ! BENİ ARAYIP ARTIK DAYANAMADIĞINI SÖYLEDİĞİNDE ONU KURTARMAK İÇİN NE KADAR ÇABALADIĞIMDAN HABERİN YOK MUYDU!? HASTA ANNEMİ HASTANE ODASINDA TEK BIRAKARAK GİTTİM O UÇURUMA ! YETİŞEMEDİM.." diyip ayağa kaltı ve iki dizinin üstüne çöktü. Gözlrrini sımsıkı kapatıp belindeki silahı çıkartıp yanına fırlattı ." Ben onu kurtarmak için uğraştım Demir. Ama yetişemedim. İçin soğuyacak ise intikam aldığını düşünrcek isen eskiden kardeşim dediğin çocuğun sevdiğine dokunma. Gel vur beni. Ama nolur. Yalvarırım yapma bunu ona. O çok saf temiz. Bu intikam oyunu ona çok ağır . " başında hissettiği soğuklukla gözlerini açıp karşısına baktı.

Gecesi ona bakarken o da dolmuş gözlerle ona baktı . Gece adım adım gelip ilk önce titreyen elleriyle silahı tutmayı çalışan Demirin elinden silahı çekti ve yana attı. Merti kolundan tutup ayağa kaldırdı. İki kardeş ,yani eskiden birbirine kardeş diyen insan, karşı karşıya gözleri dolu birbirine bakarken dafa fazla dayanamadılar ve birbirine sıkıca sarıldılar. Gece dolu gözlerle onlara bakarken , neden birbirlerine kızgın olduklarını , Demirin Merti bıçaklamasına rağmen Mertin neden sesinin çıkmadığını anladı genç kız. Onlardan yavaşça ayrılıp anayola doğru ilerlemeye başladı. O sırada birbirinden ayrılan Demir ve Mert Gecenin uzaklaştığını fark ettiler . Mert ağzını açıp bir şey diyecekken Demir " Yenge nereye ya bi gel 3 yıllık küs kardeşleri barıştırıp kaçmak var mı öyle?" Dedi gülerek. Gece hızla arkasına dönrrek " pardon ? Ne yengesi " dedi . Ama içten içe hoşuna da gitmişti. "Yav kızım az önce olan herşeyi duydun işte . Bizim bu kerata sağa sola haber salmış çoktan' bu kız benim sevdiğimdir yaklaşan olursa mezarını kazdırsın ' diye. Hem ben sana yenge demek istiyorum. ' dedi . Mert derin bir nefes alıp Gecrnin yanına yaklaştı ve ellerini tuttu. "Duydun . Bizimkiler sana yenge demek istiyorlar çimen hanım " dedi. Gecenin heyecandan elleri titrerken " desinler o zaman öküz bey " dedi gözlerini devirerek. Mert duyduğu sözcükler ile sevinç ten ne yapacağını şaşırmış halde ona sarılıp döndürdü. Gecenin arkasında elini yumruk yapmış Demirle yumruklarını tokuşturup , sırıttılar. Demir yanlız kalmak isteyeceklerini düşünüp fırlamış telefonunu alıp arabaya bindi . Kalpleri heyecandan tir tir titreyen iki genç mezarlık girişinde birbirlerine sımsıkı sarılmış vaziyette kaldı . Onları uzaktan ,Çoook uzaktan izleyen Kaan şefkatle gülümsedi . Sonunda sevdiği kız kendine yakışacak ve sevip sevildiği birini bulmuştu . Ama o da farkındaydı . Bu herşeyden habersiz aptal aşık iki gencin ve yakın iki arkadaşın başına çok kötü şeyler gelecekti . Kalpleri birbirleri için atsa da onlar ayrı düşecek, mahrum kalacaklardı . Asıl onların hikayesi şimdiden başlıyordu . Şimdi çok sevdiğim bir kitaptan alıntı taparak soruyorum sizlere

"Bizimle misiniz?"

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Geldik sona . Düşüncelerinizi benimle paylaşıp yıldızı doldurur musunuz?

《Seviliyorsunuz 》

ERKEK LİSESİ ^Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin