ERKEK LİSESİ ^

küçük kız

^Düzenlendi^

Bu sefer kendi kendime uyandım . Kaşlarımı çararak telefonuma baktığımda saatin 7.18 olduğunu gördüm. Hayır abi ya . Uyumak için debelenip durdum ama uyuyamayacağımı anlayınca kalkıp banyoya gittim . Duşa mı girsem ya diye düşünerek banyoyu adımladım . Biraz daha beklersem geç kalacağımı farkedip hızla suyu ılıştırdım . Çabucak girdim . Ama şöyle birşey vardı ben suyu severdim . Yarım saatlik duşun ardından çıkıp giyindim. Okul forması beyaz gömlek mavi kravattı. Altıma ise dizimin 7 8 parmak yukarsında mavi  bir fırfırlı etek. Tabi duruta biraz daha uzun gelirdi. Ama benimki kısacıktı . Boyumdan dolayı aga ben napıcaaam. Bunla gidemem ki ? Bunu daha sonra düşünmeye karar verip saçlarımı kurutmaya başladım . Düzleştirip iki yandan ördüm. Yüzümü kremleyip kalem çektim . Kirpiklerimi kıvırıp rimel sürdüm . Birde eyeliner çektimmi tamamdır . Ama bir sorun vardı . Ben çekemiyordum.

En az 1000. Denememde çekmeyi başardım. İki yanda eşitti. Oh be . Vişne çürüğü renginde bir de likit mat rujla bitirdim . Duru beni uyandırmak için odata daldığında çoktan hazır olduğumu görüp şoka girdi. Bende bi... tamam tamam yapmicam bunu. "Lan benim eteğimmi çok uzun seninki mi çok kısa " dien Duruyla onunkine baktım . Dizlerinin 4 5 parmak yukarsındaydı . Güldüm " isimlerimiz yazılıydı gördün sende bebeğim napiyim böyle oldu " dedim . Gömleğın uçlarını eteğin içine sokmaya başladım . " lan hafif bi meltemde oran buran açılır oğlum .. Lan bide ora erkek dolu etek açılsın diye üfürükçü hoca gibi üflemezlerse namerdim "

bu dediğine kahkaha atarak "hadi hadi gidelim geç kalıcaz " diyip merdivenlerden indim . Annem de bu kadar kısa sürede inmemize şaşırmış olacakki dondu kaldı kadın.  Masadan bi kaç şey tıkıştırıp balkona çıkıp sigara içmeye başladım. Bi yandan da annemin yaptığı kahveyi içiyordum . Aklıma birden kavge gözlü adama kaydı. Neydi adı ? Uzundu.. heh Mert Ulaş bideee Aras. Aras Mert Ulaş. Dur lan noluyoz ? Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım . Keşke gece olsaydı . Ay ve yıldızlar olurdu. Neyse . Bitmiş sigaramı küllükte södürüp bitmiş kahve fincanını da mutfağa götürdüm.

Hala tıkınan Duru'yu çekiştirirek kapıta götürdüm. Montlarımızı ve ayakkabılarımızı giydik durağa gidip ilk otobüse bindik. Son durakta inip bir diğerine binerken kulaklıklarımdan  Yedinci ev bana eşlik ediyordu. O otobüstende inip yürümeye başladık . Arasıra rüzgar esiyordu bende eteğimi tuta tuta gidiyordum. Duru da bana bakıp bakıp gülüyordu. İçimden müdüre söve söve yürüyordum . Okılun girişinde kulaklığımı çıkartmadım ama elimi eteğimden çektim. Asıl sorun şuydu: DONUYORDUM.

Hiç çaktırmadan titreye titreye okula koşar adım yürüyordum . Bilerek merdivenleri soldan çıkıyordum. Etek fırfırlıydı . Ne olur ne olmaz. Sınıfa girip çantamı sıraya attım . Montumu askılığa astım iç cebinden sigaramı ve çakmağımı aldım üstüöde hırjam vardı iki dakikada içer gelirdim. Dimi? Koridora çıkıp "şey merhaba nerede sigara içebilirim acaba? " dedim sırıtıp "senin gibi hanım efendiye hiç yakışmıyor ama sigara haberin olsun okuldun arkası ducarla bitişik değil . Gidip içebilirsin. " kafamı sallayıp teşekkür ettim .

Okuldan çıkıp arka tarafa doğru ilerledim. Bağırışlar geliyordu . İyice dinleyebilmek için yaklaştım . İçimdeki mahalle teyzesi uyanmıştı bir kere. "BU ELİNLE Mİ DOKUMDUN LAN ONUN SAÇLARINA " birisi gürleyince olduğum yerde sıçradım. Bi dakika ya bu cılız ses... bu Semih miydi? Birkaç adım daha atıp okulun arkasına geçtim .

Lan!! Aras Mert Ulaş Semihi duvara yaslamış bir kolu boğazında diğer eli ise okulun tırtıklı duvarına semihin elini bastıra bastıra sürtüyordu. Sonrasında onu duvardan çekip yere fırlattı. Ve sürttüğü ele basmaya başladı o ağır motorcu botlarıyla. Semih inlerken ben yanlışlıkla "hih " gibi saçma sapan bir ses çıkarttım . Aras durdu ama hala ayağı Semihin elindeydi. Bu sırada yüzlerinde sadistçe bir sırıtışla ellerinde sigarayla onuları izleyen 2 arkadaşı yavaşça bana döndü . "abi Gece gelmiş " dedi Arasa hitaben .