Junmyeon yatakta arkasını dönmüş yatan Yixing'e bakıp iç geçirdi. Tam bir ay sonra yeniden aynı yatakta yatıyorlardı ama ona dokunamıyordu. Yixing'e kalsa zaten onu salonda yatıracaktı ama büyük annesi izin vermemişti. Kanepelerin eski olduğunu söyleyip rahat edemez diye Yixing'le yatmasını söylemişti.
Yixing'in düzenli nefes alışverişlerini duyunca uyuduğunu düşünerek biraz daha yakınına sokuldu. Yavaşça kollarını beline dolayıp kendine çekti. Başını başına yaslayıp saçlarını kolladı. Onun için dünyanın en güzel kokusu Yixing'in kokusuydu.
Yixing Junmyeon'un belindeki kolunu tutup geri itti. Junmyeon'sa ona daha fazla sokulup sıkıca sarıldı. Yixing ahtapot misali kendini saran kollar ve bacaklardan kurtulmaya çalıştı. Ne kadar itmeye çalışsa da başarılı olamadı. Sonunda pes edip öylece kaldı.
Junmyeon bir süre hareketsizce yattıktan sonra Yixing'in artık onunla mücadele etmemesinden aldığı cesaretle boynunu öpmeye başladı. Yixing boynuna temas eden dudaklarla bir an nefessiz kalmıştı.
Junmyeon'un öpücüklerini boynundan yüzüne doğru kayarken Yixing kendinde ona karşı koyacak gücü bulamıyordu. Sonunda dudakları buluştuğunda her ikisi de özlem ve açlıkla ateşli bir şekilde öpüşmeye başladılar. Junmyeon Yixing'in tişörtünü yukarı sıyırıp karnını okşamaya başladı. Elleri karnından memelerine çıktığında Yixing ağzından kaçan inlemeyi durduramadı. Ardından da hızla Junmyeon'u üzerinden itip kendini topladı. Junmyeon ona doğru tekrar hamle yaptığındaysa onu tekrar itti ve yataktan çıktı. Fısıldayarak konuştu.
"Junmyeon dur. Büyükannem hemen yan odada uyuyor. Bu eski bir ev ve duvarlar çok ince."
Junmyeon arzudan yanıyordu ve gözlerinde açlıkla Yixing'e baktı. Sonra kolundan tutup tekrar yatağa çekti.
"Söz veriyorum çok sessiz olacağım."
Yixing tekrar onu itip yataktan çıktı ve yastığını aldı. Sinirle dişlerini sıkarak konuştu.
"Ben salonda uyuyacağım. Sakın peşimden gelme Jun."
Junmyeon Yixing odadan çıkmadan önce kapıyla arasına girdi. Az önceki arzulu halinden pek eser kalmamış sakinleşmişti.
"Lütfen gitme Xing. Bir gece daha senden ayrı uyuyamam."
Yutkunarak ağlamaklı bir ses tonuyla konuşunca Yixing dayanamadı.
"Sadece bu gecelik kalacağım ama saçmalamak yok Jun. Büyükannem yan odada uyurken ben burada seninle sevişemem."
Junmyeon bir an için bir ışık gördüğünü düşünerek sırıtarak sordu.
"Büyükannen olmasa sevişir miydin?"
Yixing onu itip tekrar odadan çıkmaya çalışınca Junmyeon pes etti.
"Tamam tamam söz veriyorum dokunmayacağım sana. Sadece yanımda kal."
Yixing yeniden yatağa dönüp yaptınca Junmyeon da rahat bir nefes alıp yanına uzandı. İkisi yanyana sırtüstü uzanmış birbirine dokunmadan yatıyorlardı. Sonra Yixing Junmyeon'a dönüp göğsüne yattı. Junmyeon'sa hemen kollarını ona sardı. Yixing fısıltıyla konuştu.
"Sadece bu gecelik."
"Tamam Xing sadece bu gecelik."
İkisi de o gece son bir aydır hiç uyumadıkları kadar rahat ve deliksiz uyumuştu. Sonraki üç gün boyunca Yixing büyükannesiyle yatmış tekrar Junmyeon'la aynı yatağa girmeyi göze alamamıştı. Junmyeon'sa bu üç gün boyunca Yixing'i geri dönmeye ikna etmeye çalışmıştı ama henüz başaramamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK VE NEFRET (SULAY)
FanfictionYixing ve Junmyeon birlikte büyümüşlerdi. Sadece birkaç ay arayla doğmuş ve bir daha hiç ayrılmamışlardı. Birbirlerinin hayatının her anında vardılar. Birbirlerinin hem en büyük gücü, hem de en büyük zaafı olmuşlardı. Okulda herkes onlardan çekinir...