Jun sabah uyandığında kolları ve yatak boştu. Hayal kırıklığıyla yataktan kalkarken komidinin üzerinde duran notu gördü. Notta 'Ödevimi almak için eve gitmem gerekti. Okulda görüşürüz.' yazıyordu. Junmyeon ödevin bahane olduğunu biliyordu. Muhtemelen utandığı için erkenden kalkıp kaçmıştı.
Junmyeon kalkıp banyoya gitti. Dün akşam yaşadıkları aklına gelince kendi kendine gülümsemesine engel olamadı. Hızla hazırlanıp okula gitmek için evden çıktı.
Yol boyunca aralarının nasıl olacağını düşünmüştü. Endişeyle sınıfa girerken gözleri hemen Yixing'in sırasına gitti. Çoktan gelmişti ve arkadaşlarıyla koyu bir sohbet içindeydi. Hepsine günaydın deyip yanına oturdu. Ona baktı ve eğilip kulağına fısıldadı.
"Sabah büyük hayal kırıklığına uğradım. Seninle uyuduğum gibi seninle uyanmayı isterdim."
Yixing duyduklarıyla kıpkırmızı olmuştu. Utangaçça gülümseyerek ona baktı. Junmyeon'sa gamzelerine bakarak yutkundu. Arkadaşlarına döndüklerinde konuşmayı bırakmış onlara baktıklarını gördüler.
Jongin sırıtarak sordu. "Hayırdır."
"Sana ne. Her şeyi de bilmeyin." diye tersledi arkadaşını Junmyeon. Birbirlerine karşılıklı kötü bakışlar atarken Jongdae ve Baekhyun nefes nefese koşarak sınıfa girdiler ve arkalarına geçip saklandılar. Arkalarından sınıfa giren iki tane iri kıyım üzerlerine doğru gelirken Jongdae "Koru bizi Suho" diye bağırdı.
Junmyeon içinden yine başlıyoruz diye geçirdi. Bu okulda ettikleri kavgaların yüzde doksanına bu ikisi sebep oluyordu. Yixing sırasından kalkıp gelenlerin karşısına dikilirken Junmyeon da hemen onun yanındaki yerini aldı. Şimdi Jun ve Yixing gitmiş yerine namı değer Suho ve Lay gelmişti. Karşısındakiler de onları biliyordu ve tereddütle durdular.
"Bizim sizinle bir işimiz yok. Bu salaklar bu kez fazla ileri gittiler. Sizin arkanıza saklanmasınlar da erkek gibi karşımıza çıksınlar."
"Şimdi sizin erkekliğinizi bir tarafınıza sokmadan sınıfımızdan defolup gidin. Yoksa ben yerlerde sürüyerek çıkarırım." Junmyeon Yixing'e gururla bakarken "Lay'i duydunuz. Kendiniz mi gidiyorsunuz biz mi çıkarıyoruz."
Çocuklar karşılarındaki kalabalık gruba bakıp sinirle güldüler "Bu seferlik böyle olsun." deyip sınıftan çıkıp gittiler.
Mizahşör ikili arkada pis pis sırıtırken Jun sinirle "Bıktım lan ikinizden de yine ne yaptınız acaba." diye üzerlerine yürürken Yixing karşısına geçip onu durdurdu. "Bugünlük bu kadar gerginlik yeter Jun. Bir daha yapmazlar. Değil mi çocuklar." diye diğerlerine işaret etti. Korkuyla köşeye sinmiş ikili başlarını onaylar şekilde salladılar.
Hep böyle olurdu. İkisi birilerine bir şeyler yapar, diğerleri onları korur, Jun sinirle onlara patlar, Yixing araya girip onu durdururdu. Bunu ondan başkası ne yapabilirdi ne de cesaret edebilirdi. Çünkü Jun sakin görüntüsüne rağmen siniriyle meşhur birisiydi. Yixing'se tam tersiydi. Sinirli görüntüsüne karşılık grubun en sakiniydi. İkili gözleriyle Yixing'e sessiz birer teşekkür gönderirken öğretmen sınıfa girdi.
Öğretmenin gelmesiyle herkes yerine oturdu. Junmyeon yanında oturan Yixing'in kulağına eğildi ve "Akşam bizim yerimizde buluşalım. Konuşmamız gereken şeyler var." dedi. Yixing ona bakmadı ve başını tamam anlamında salladı. Günün geri kalanında ikisi de zor olsa da normal davranmayı başarabilmişti.
Akşam buluşmaya önce gelen Yixing'di. Çok gergindi ve bir ileri bir geri mekanda turlayıp duruyordu. Tam arayıp nerde kaldığını sormak üzereydi ki Jun içeri girdi. Hızla kendisine doğru geldi ve karşısında durdu. Sonra Yixing'i kendisine çekip öptü. Yixing hemen geri çekildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK VE NEFRET (SULAY)
FanfictionYixing ve Junmyeon birlikte büyümüşlerdi. Sadece birkaç ay arayla doğmuş ve bir daha hiç ayrılmamışlardı. Birbirlerinin hayatının her anında vardılar. Birbirlerinin hem en büyük gücü, hem de en büyük zaafı olmuşlardı. Okulda herkes onlardan çekinir...