Bölüm 16

243 22 60
                                    


Junmyeon ve Yixing birlikte yaşamaya başlayalı neredeyse bir ay olmuştu. Bir süre arayışları devam etmiş sonunda iş bulabilmişlerdi. Junmyeon bir kitapçıda Yixing ise bir kafede çalışmaya başlamıştı.

Başlangıçta etrafında bir sürü insan olacak diye Junmyeon huysuzluk yapsada işinin rahatlığından ve patronunun iyi birisi olmasından dolayı rahatlamıştı. Kendisiyse patronu Bay Park'la çok iyi anlaşıyordu. O çok anlayışlı biriydi. İkisi de patronlarıyla dersleri başlayana kadar tam zamanlı dersleri başladıktan sonra yarı zamanlı çalışmak konusunda anlaşmıştı.

İlk günler çoğunlukla iş aramakla geçmişti. İkisi de çok yorgun oluyordu. Erkenden uyuyup erken kalkıp yeniden iş aramaya devam ediyorlardı. Şimdi artık iş bulmuşlar ve işlerine alışmışlardı. Junmyeon iki haftadır Yixing ise on gündür çalışıyordu. Nihayet ikisi için de işler tam anlamıyla yoluna girmişti.

Bugün Yixing işten erken çıkmıştı. Markete uğrayıp alışveriş yaptıktan sonra eve gitti. Junmyeon gelmeden önce güzel bir akşam yemeği hazırlamak istiyordu. Elini yüzünü yıkayıp üzerini değiştirdikten sonra mutfağa geçip işe koyuldu.

Kapının açılıp kapandığını duyduğunda yemekler neredeyse pişmek üzereydi. Bir kaç dakika sonra Junmyeon mutfağa girip arkasından ona sarıldı ve boynundan öptü.

"Erken mi çıktın?"

"Evet."

"Ne pişiriyorsun? Çok güzel kokuyor."

Kollarını ayırmadan devam etti. Başını Yixing'in boynuna koyup kokusunu içine çekti.

"Ama benim bebeğim daha güzel kokuyor. Keşke onu yiyebilsem."

Yixing onu itti ama Junmyeon bırakmamıştı.

"Saçmalama Jun."

Junmyeon omzundan başlayarak boynuna çıktı ve oradan da kulağına doğru öpücükleriyle kendine bir yol çizdi. Kulak memesine ulaştığında küçük bir ısırık bıraktı. Yixing nefessiz kalıp yutkunurken Junmyeon onu bıraktı.

"Acıktım."

Yüzünde sırıtmasıyla masaya gidip oturdu. Yixing çoktan herşeyi hazırlamıştı. Ocağın altını kapatıp yemekleri getirip masaya koydu. Kıpkırmızı bir yüzle geçip Junmyeon'un karşısına oturdu.

Yemekleri bittikten sonra Junmyeon Yixing'i mutfakatan çıkarmış toplama temizleme işine girişmişti. Yixing ise televizyonda izleyecek bir şey arıyordu. İşlerini bitiren Junmyeon Yixing'in yanına gelip kanepeye uzandı ve başını dizlerine koydu.

Birlikte bir süre televizyon izledikten sonra yatmaya karar verdiler. Odaya doğru giderlerken Yixing Junmyeon'un sırtına atladı. Junmyeon gülerek onu odaya götürüp yatağa bıraktı. Daha kalkmasına fırsat vermeden hızlıca dönüp dudaklarına yapıştı.

Öpücükleri derinleşirken Junmyeon'un eli Yixing'in tişörtünün altındaydı. Bedenini okşayan ellerle ağzından kopan iniltiye engel olamamıştı. Junmyeon'un eli bedeninden kasıklarına inerken Yixing onu itti. Junmyeon aldırış etmeyip onu öpmeye devam etti. Ama bu kez de Yixing dudaklarından kurtulup yatakta geri kaçtı. Junmyeon'sa onu takip edip yine tam karşısına gelmişti. Üzerine eğilirken Yixing onu durdurdu.

"Ben buna hazır değilim Jun. Lütfen daha fazla zorlama beni."

Junmyeon geri çekilip yataktan kalkarken mutsuzluğu yüzünden okunuyordu. Banyoya girip kapıyı kapattı. Yixing her ne kadar sevişmek istese de bir türlü kendini bu fikre hazırlayamamıştı. Bu da Jun'u çok mutsuz ediyordu. Onu istemediğini düşünüp sürekli kendi kendine kuruyordu.

AŞK VE NEFRET (SULAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin