22. Bölüm: Anılar

5.5K 241 33
                                    

~ 22. Bölüm: Anılar

Bölüm şarkısı: Onur Can Özcan- Anılar

Multi... 🥀✨

Yayım tarihi: 07.04.2021 🎈

Keyifli okumalar

Çarşamba okul çıkışı

Zeynep Mavi'den

Karşımda sandalyede oturan Melih'e bakıyordum. Masanın üzerindeki eline bakıyordu. Bende onu izliyordum.

Kafeye gelmiştim, o da gelmişti. Konuşmamız gerekenleri konuşmalıydık.

Birden başını bana çevirdi, konuşmak için dudaklarını araladı. Konuşmadan geri kapattı.

'Banada kaşlarını çatarak bakarsan bende söyleyeceğim şeyden vazgeçerim.'

Bak kaşlarım çatılı, sende vazgeç söyleyeceğin şeylerden.

'Siktir!'

Yav Allah aşkına git başımdan be.

'Of! Tamam be!'

"Mavi?" dedi nefesini dışarıya vererek.

"Efendim?"

"Bak, ben seni uzun zamandır seviyorum. Eğer... eğer belki bir gün başkasına aşık olursun, başkasını seversin diye o kadar korktum ki... aklıma bu anonimcilik fikiri geldi. Sana yemin ederim ki, kötü amacım yoktu. Ben, nasıl oldu bilmiyorum ama... sana aşık oldum Mavi."

Derin bir nefes aldım, omuzlarımı düşürdüm.

"Aslında... anonimcilik iyi fikirmiş." dedim dalgaya vurarak.

"Bana göre saçma, hep bu tarz kişileri kınardım. Başıma geldi, gördün mü?" dedi hafif bir dalgayla, gülümsedim.

"Şöyle gülme be kızım."

Kaşlarımı çattım.

"Aha sinirlendi,"

Başımı hafifçe eğdim, kıkırdadım.

"Lan bir cümlemle mood'un değişiyor oğlum."

Hayvan gibi konuşmasa ne olurdu? Göz devirdim.

"Lan cidden ne söylesem mood'un değişiyor."

"Tamam yeter bu kadar tantana," diyerek bu olayı durdurdum. Zira sonsuza kadar ilerleyecek gibi gelmişti.

"Eee, anlat bakalım bal."

"Neyi?"

"E işte benden hoşlanıyormuşsun?"

Gülümsedim, "Evet ama nasıl anlatayım ben bunu ki?" dedim yeşil irislerine bakarak.

Gülümsedi, bakışlarım gülüşünde takılı kaldı. Derin bir nefes alıp, vererek iç çektim. Yavaşça yutkundum.

Çok güzel gülüyordu be.

"Mavi?"

"Ha?"

"Daldım gittin, ne oldu güzelim?"

Başımı iki yana salladım hafifçe, "Hiç." dedim.

'Ah bir bilsen Melih, neler geçiriyordu bu sarı çiyanın içinden.'

Sensin sarı çiyan be.

'Kızım, sarı olan sensin. Ben ne yapayım?"

Kes!

'Tamam.'

"Melih?"

"Efendim?"

"Sahneye çıkalım mı?"

"İstersen, tabii olur."

Masadan kalktık, sahnede kimse yoktu bu yüzden direkt oradaki bar sandalyelerine oturduk.

Melih kenarda kılıfıyla duran gitarı eline aldı, kılıfı çıkartırken; bende o sırada sandalyelerden birine oturdum. Diğer sandalyeye de Melih oturdu.

Melih'e şarkının adını söyledim. İkimizde çok seviyorduk bu şarkıyı, o yüzden notaları ezbere biliyordu. Melih şarkıya giriş yaptı.

"İnceden rüzgar eserken, gözlerim sende..."

Ben söylemeye başladım.

"Uzanmışız kumsala, ellerim ellerinde..."

Sıra ondaydı.

"Hafiften titreyen, omzuma yaslandığında, teşekkür ederdim az önce (evvel) kayan yıldıza."

Birlikte söylemeye başladık.

"Uzun zaman oldu, seni görmeyeli.

Zaman dolsa da unutmadım özlemeyi.

Hayal meyal hatırladıklarım bu gece canlanıyor.

Anılar bizim için başa sarıyor..."

Şarkıyı bitirdiğimde alkış sesleri gelmeye başladı. Bizi dinlediklerini düşünmüyordum.

Bizi dinleyenlere baktığımda tanıdık 4 simayı görünce şaşırdım. Onların burada ne işleri vardı?

×××××

O tanıdık simaların kim olduklarını az çok anlamışsınızdır :D

Eee, nasılsınız? Ben iyiyim, umarım sizlerde iyisinizdir.

Melih bu kadar iyi olma be çocuğum... Üzerler seni, üzerler bizi... :"

Sizi seviyorum, öptüm :* :*

Yarın görüşürüz 💛✨

Gitme Kal  | Texting ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin