26. Bölüm: Melike ve Tuğba

4.6K 206 58
                                    

~ 26. Bölüm: Melike ve Tuğba

Bölüm şarkısı: Merve Özbey- Kül

Multi 😍✨

Yayım tarihi: 13.04.2021 🎈

Keyifli okumalar

Perşembe sabahı

Zeynep Mavi'den

Melih, "Güzelim." deyip bana sarılınca kollarımı beline sardım. Sarılmamız bitince, biraz geri çekildik. Karan sinirli, Polen hayran hayran bize bakıyordu.

Efe abi ve Arda abide yine didişiyorlardı ve bizi umursamamışlardı.

Okula gelmiştik ve sabah sabah Kimya dersi işleyecektik. Melih'e döndüm, "Dersiniz ne?"

"Tarih balım, ne oldu?"

"Hiç,"

Polen, "Ay ne güzel Tarih, keşke bizimki de Tarih olsa." dediğinde ona döndüm.

"Dersiniz ne ki?"

Suratını astı. "Maalesef ki matematik, ben Tarih dersini daha çok seviyorum." Dediğinde yüzümü buruşturdum. Tarih dersi sevilir miydi be? Zevksiz.

Karan, "Zevksiz misin kızım sen?"

"Evet seni sevdiği için zevksiz." diye sessizce mırıldandım. Melih ve Polen beni duymuştu. Hatta Polen kolumu cimciklemişti.

"Ahh kolum! Yavaş olsana yenge!" diye kuyruğuna basılmış kedi gibi cırlayınca bütün ilgiyi üstüme çekmiştim.

Efe abi, Polen, Melih ve Karan aynı anda şaşkınlıkla "Yenge mi?" diye sordular. Arda abi o sırada benim gibi sırıtıyordu.

"Aman işte, yanlışlıkla ağzımdan kaçtı." dediğimde hiçbiri inanmamıştı. Bende olsam, bende inanmazdım.

Haklılardı.

Sınıflara doğru yürüdük. Polen ve ben önden gidiyorduk, aklınca bana hesap soruyordu. Tabii abimler olayı çakmasın diye kol kola yürüyorduk.

"O şovda neydi?"

"Ne şovu?" dedim umursamayarak.

"Yenge demeler falan, bak Mavi... anlamıyorsun, olmaz."

"Neden olmaz? Anlatsana biraz ya. Aşık olduğun biri mi var? Sevgilin mi var? Peşinde takıntılı bir manyak mı var? Sorun ne güzelim? Anlat bana."

"Hayır, hiçbiri değil ama-"

"Aması yok, abimden hoşlanıyorsun. O da senden hoşlanıyor, bence sevgili olmanızda hiç bir sorun yok."

"Ya tamam ama- bir dakika ne? Karan? Beni? Seviyor? Diyorsun?!"

"Evet diyorum Polen ve bağırmadan konuş! Abimler arkamızda."

"Tamam ya," diye fısıldadı.

Gülümsedim, "Ayy sevgili olsanız, ne güzel olur be." dedim iç çekerek. Benim gibi gülümsedi, Leyla gibi bir hali vardı. "Evet, çok güzel olur."

Hangi ara hızımıza eriştiğini anlamadığım Karan, sinirle konuştu. "Kiminle sevgili olsan güzel olur Polen?"

Sırıtmaya başladım. Konuşmanın başını duymamıştı ve şuan deli dana gibi Polen'i kıskanıyordu. Üstüme düşen görevi yaptım ve Polen'in kolundan çıktım, yavaşlamaya başladım.

Onlar önden giderlerken bende Melih'in yanında yürüyordum. Gülümseyerek bana bakıyordu, ona döndüm ve gülümsedim. Yavaşça iç çekti. Yine hafiften yanakları kızarmıştı, utanmıştı. Gülümsemem büyüdü, kahkahaya döndü.

Efe abi, "Ulan! Millete bak konuşmadan, birbirine bakarak gülüyor, ben anca Arda'nın saçmalıklarını çekeyim. Sikeyim böyle işi ya!" diye kızıp önden gitti.

Arda abi, "Gel Efe aşkım, gel. Ben sana bakarak gülerim. Gitme!" diye Efe abinin peşine koştu.

Melih'te benim gibi kahkaha atmaya başladı. Derin nefes alıp verince sakinleştim.

Melih'e döndüm, "Neden utandın?" diye sordum gülümseyerek. "Bilmem, tuhaf geldi. Bana gülümsemen hoşuma gitti aslında ama elimde olmadan kızardım." dedi. "Çok güzel seviyorsun." dedim gülümseyerek.

Gülümsemesi sırıtmaya döndü. "Ee kimin manitasıyız?" dedi. Olduğum yerde kaldım, dün onu sevdiğimi söylemiştim ama sevgili olduğumuzdan haberim yoktu.

Yavaşça dudağımın kenarı kıvrıldı, sanırım birazda kızarmıştım. "Utanma sırası sende miydi?" dedi alayla. O da utanmıştı ama alay ederek gizliyordu.

Birden kaşlarımı çattım.

"Benim niye sevgili olduğumuzdan haberim yok?!" dedim sinirlenerek. "Kendi kendine gelin güvey oluyorsun. Hayır yani insan bir haber verir. 'Bak artık sen benim helalimsin' der. Tamam biraz saçma oldu ama haberim olmamasından daha iyi." diye ekledim.

'Bi' sus amk! Konuştukça batıyorsun.'

Kahkaha attı, sırıtarak "Sen şimdi sana helalimsin dememi istediğini mi söylüyorsun?" dedi. Başımı sağa doğru hafifçe çevirerek güldüm.

Elini çeneme değdirdi, başımı kendisine yani soluma doğru çevirdi. Kaşlarımı kaldırdım, bir an 'Ne yapıyorum ben?' diye sorgulamaştı sanırım. Ne yapacağını düşünmeden eliyle çeneme dokunup, yüzümü ona çevirmişti. Saçımı kulağımın arkasına yerleştirdim.

Zaten zil çalmıştı. Bilerek erken gelmiştik, sabah boş yapmayı ayrı bir seviyorduk.

"İyi dersler balım." dedi, göz kırptı. Fena düşmüştüm bu harekete.

Gülümsedim, "Sana da iyi dersler yavrum." deyip bende göz kırptım. Onu arkamda bırakarak okula doğru yürümeye başladım. Düşmüş müydü?

Yeşil göslü: Haberin olsun

Yeşil göslü: Acayip düştüm

Zeynep Mavi: ;)

Yeşil göslü: Farketmedim sanma

Yeşil göslü: Sende düştün, belli etmiyorsun

Zeynep Mavi: O ne öyle be?

Zeynep Mavi: 'Sende beni seviyorsun ama belli etmiyorsun' gibi

Yeşil göslü: BSBSHXHSGDGHZÜSVXY

Yeşil göslü: Neyse hadi sınıfa gir

Yeşil göslü: Kapının önünde telefona bakarak bana gülüyorsun, görmüyorum sanma

Kafamı kaldırdım, ona baktım. Bir eli merdiven trabzanını tutuyordu, vücudu bana dönüktü. Yavaşça gülümsedi, gülümsedim.

El salladım, el salladı. Sınıfa girdim, sırama oturdum ama hâlâ gülümsüyordum. Hoşuma gitmişti ama Kimya Hocası derse girince tüm mutluluğum gitmişti, insanı iki dakikada hayattan soğuturdu bu adam be.

Teneffüs zili çalınca yerimden kalktım, sınıftan çıktım. Bizimkiler kantine inmiş olmalılardı.

Kantine indiğimde masada Melike ve Tuğba'yı görmüştüm. Polen için zor bir gün olacağa benziyordu.

×××××

Polen'e yakıyoruz bugünde xbdnndznnsnd

Helö! Ben geldim!

Dün unutmuşum demeyi xbbxndjxndndbs Ramazan'ınız mübarek olsun millet :)

Açıkçası kitap 1k'yı geçti ama hâlâ aktif okuyan sayısı 7 falan xbdbsnbsns cidden okunma sayımız iyi ama, hâlâ voteler düşük. Yorumlarda son zamanlarda azaldı sanki... Üzmeyin beni ya :(( hafta içi her gün bölüm atıyorum, azıcık voteler yükselse keşke :((

Her neyse :/

Sizi seviyorum, öptüm :* :*

Yarın görüşürüz 💛✨

Gitme Kal  | Texting ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin