Düzen ilk kez bugün değişecekti. Jaemin bunu yanından geçen Doyoung ve onunla aynı grupta olan Sungchan sayesinde anlamıştı.
Şirket, stajyerlerinin deneyim kazanması için onları sunbaeleri ile beraber müzik şovlarına yolluyordu. Stajyerler burada arkaplan dansçısı oluyordu. Jaemin, Kai'nin özel sahnesinde 10 saniyelik bir dans yapacaktı. Evet, bu oldukça kısaydı fakat Jaemin'in ilk sahne deneyimi olacaktı. Gerilmesi elde değildi.
Fakat bazı durumlarda daha da istemediğiniz hallere düşebilirdiniz. İşte o an bunlardan biriydi. Jaemin'in yanından geçen Doyoung'un bir iki saniye sonra Jaemin diye bağırarak koşması kesinlikle kaderin bir cilvesi değildi.
Doyoung Sungchan'ı arkasında bırakarak az önce yanından geçtiği gence ilerledi. Onu burada görmeyi beklemiyordu. "Jaemin, uzun zaman oldu. Seni burada görmek şaşırtıcı." dedi Jaemin'in omzuna dokunarak. Jaemin ise biraz sonra sahneye çıkacak olmanın verdiği ekstra gerilimle gülümsemeye çalıştı. Doyoung'u gördüğü için mutlu olmuş gibi görünmesi gerekiyordu değil mi?
"Ah, Doyoung hyung!" dedi o da sahte bir şekilde. Doyoung onun beklemediği bir hamle yapıp Jaemin'i kollarına çekip sıkıca sarılmıştı. Eski bir dostu görmek çok güzeldi onun için. Jaemin ise hâlâ yaşadığı anın gerçekliğini sorguluyordu. Yalandan ellerini Doyoung'un sırtına koydu ve bekledi. Doyoung az sonra ondan ayrılmıştı. Yüzündeki gülümseme git gide büyüyordu.
"Ne saçma bir durum bu." diye düşündü Jaemin. Doyoung hem Jeno ve diğerleri gibi bir yarışma uğruna sevgilisini bırakmış hem de burada hiçbir şey olmamış gibi davranabiliyordu. Utanmaz biriydi Doyoung onun gözünde.
"Ne işin var burada? Arkaplan dansçısı falan mısın yoksa?" dedi Doyoung. Jaemin hızlıca kafasını aşağı yukarı salladı. Ardından ekledi. "Hyung benim sahneye gitmem gerekiyor. Performans sonrası konuşsak olur mu?"
"Senin performansın bitene kadar biz gitmiş oluruz Jaemin. Sana numaramı vereyim, bana mesaj at olur mu? Seninle konuşmayı gerçekten çok istiyorum." dedi Doyoung. Gözleri parlıyordu. Jaemin yenilgisini belli etmemeye çalışarak onaylar bir mırıltı çıkardı. 2 dakika sonra birbirlerine numaralarını vermişler ve yine Doyoung'un zoru ile mesajlaşmak adına sözleşmişlerdi. Sonra da Doyoung Jaemin'e şans dilemiş ve onu kenarda bekleyen Sungchan ile yeniden yürümeye başlamıştı.
Jaemin de ne yapacağını bilemez bir şekilde telefonun ekranına baktı ve Doyoung'un numarasını okuyarak sahneye gitmeden önce kendini biraz daha gerdi.
+++++
"Hyunglarım ve Hyuck aptalı, sizinle önemli bir şey konuşmam gerek." dedi Jaemin. Sicheng, Johnny, Donghyuck ve o çoğu zaman olduğu gibi yurtlarının çatısındaydı. Jaemin gergince ellerini birbirine kenetledi. O sırada Donghyuck ona ters ters bakıyordu. "Ne var gerizekalı? Beni düzgünce çağıramıyor musun sen?"
"Çocuklar kesin şu kaba konuşma tarzını. Jaemin sen de ne diyeceksen de." dedi Johnny. O bunları söylerken Chenle çatıya çıkan kapıyı araladı. "Bensiz anlatamazsın Nana hyung."
Jaemin gülerek yanına oturan Chenle'nun saçlarını karıştırdı. Sonra da yeniden diğer 3 kişiye dönmüştü. Söze nasıl başlasa bilmiyordu. Uzun zaman sonra ilk defa içlerinden biri mazide kaldı diyebilecekleri kişilerle karşılaşmıştı. Kader bir şekilde yeniden yollarını kesiştirmişti. Belki de bundan sonra daha fazla karşılaşacaklardı.
"Jaemin anlat artık."
Sicheng'in sesi ile kendine geldi Jaemin ve hemen söze girdi. "Biliyorsunuz, ben dün Jongin hyungun özel sahnesinde dans etmek için birçok grubun olduğu bir yere gittim."