Adım Ezgi Aksoy, 17 yaşındayım. Tahmin ettiğiniz üzere lise 3'e gidiyorum. Suna annemle yani manevi annemle birlikte Muğla'da yaşıyoruz. Ailemi sormayın bende bilmiyorum. Hayata gözlerimi Suna annenin kucağında açmışım. Bu yaşıma kadar o büyütmüş beni. Bana ailemden pek bahsetmez. Geçmişi konuşmayı sevmez. Bir de onun öz kızı var, Elçin Işıklı. Benim ciddi anlamda kardeşim gibidir. Geçen hafta 18. yaş gününü kutladık. Bu eve geldiğimden beri Elçin beni hiç dışlamadı ya da kıskanmadı. Her zaman bir kardeş edasıyla yaklaştı bana. Benden büyük olmasına rağmen daha şımarıktır. Her gün başka birine aşık oluyor genelde. Hatta inanır mısınız bir keresinde edebiyat öğretmenine aşık olmuştu. Allah'tan adam evliydi de başı belaya girmemişti. Bense, kardeşimin tam tersine daha olgunumdur. Yani genel olarak nerede ne söyleyeceğimi pek bilmesem de bir şekilde idare ediyorum. Bu zamana kadar hiç sevgilim olmadı. Hiç kimseye aşık olmadım. Aşk çok özel bir şey. Sevmek, hissetmek gerekir karşı tarafı. Henüz kendime uygun ve aşık olabileceğim birisi çıkmadı karşıma. Bir de ben her şeye çok kafayı takarım. Elçin ise asla oralı bile olmaz. Giden gitmiştir, elimi sallasam ellisi kafasında. Sanırım onun tek bu özelliğini kıskanıyorum. Dünya yansa umrunda olmaz. Ama bir o kadar da kıskançtır. Onun olana göz dikersen geçmiş olsun, asla yakanı bırakmaz. Benim aksime intikam sever. Bense kimsenin canını yakamam, karıncayı bile incitemem. Biraz da fiziksel özelliklerimizden bahsedeyim o zaman size. Açık kumral ve kısa saçlıyım, gözlerim ela renginde. He bir de unutmadan kısa boyluyum, genelde yer cücesi diye dalga geçerler ama sıkıntı yok alıştım. Elçin'e sıra gelince ise turuncu uzun saçları, koyu kahverengi gözleri ve alımlı vücuduyla genelde ortamların ilgi odağı bir tiptir. Bana da hep biraz beni örnek al der ama Allah korusun. İyi ki bu yaşıma kadar ona benzememişim. Hem ne varmış benim halimde? İlla her yerde mini etek ya da elbise mi giymek zorundayım? Ne güzel pantolon, tişört yuvarlanıp gidiyorum işte. Suna anne eve pek gelemiyor ve gerçekten İzmir bana göre değil. Her yer eğlence mekanı dolu. Yanlış anlaşılmasın buralı olduğum için az da olsa seviyorum ama ciddi anlamda ortama ayak uydurmakta çok zorlanıyorum.
Tamam şimdi de günümüze gelelim. Tam 17 sene sonra doğduğum şehirden uzaklaşıyorum. İstanbul'da liseye devam etmeye karar verdik. Bu kararı nasıl aldım bilmiyorum ama ailemin orada yaşadığını düşünüyorum. İstanbul'da okuma fikrimi Elçin'le paylaştım ve sevinçten havalara uçtu. Yeni ortam, yeni arkadaşlıklar peşinde. Bu sebeple ona pek sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Benim canımı sıkan tek nokta, Suna anneyi burada yalnız başına bırakacak olmamız. Kocaman kadın elbette başının çaresine bakabilir ama ben ondan hiç ayrılmadım. Elçin aylarca annesinden uzak, arkadaşlarıyla şehir şehir gezdi ama ben bir saniye bile onun dizinin dibinden ayrılmadım. Şimdi söyler misiniz, nasıl başa çıkacağım ondan uzakta?
✈
"Fındık faresi, kalk bakalım." Diyerek odama paldır küldür dalan Elçin'in sesiyle uyandım bu sabah. Ciddi anlamda uyandırılmaktan nefret ederim. Bırakın da uykumu alayım işte kardeşim. Gözlerimi yavaş yavaş açtığım ve yorganı üzerimden attığım sırada uykulu gözlerimi, kapıda ağzı kulaklarına varmak üzere olan cici kardeşime diktim.
"Saat kaç cici kardeş?" Böyle demem onun çok hoşuna gidiyordu. Cici demek kimin hoşuna gider ki?
"Dokuz oldu. Annem erkenden işe gitti ama kahvaltıyı hazırlamayı da unutmamış tabii." Banyoya yöneldiğim sırada Elçin'in yatağımı toplamaya başladığını fark ettim. Böyle yalakalıkları sadece bir şey isteyeceği zaman yapar. Yoksa yüzüme bile bakmaz. Bir kaç dakika sonra üstümü giyinip banyodan çıktım. Yatağımın üstünde oturan ve elinde benim telefonumu kurcalayan kardeş.... Bir dakika ne? Benim telefonumu mu kurcalıyordu o? Yaktım seni havuç kafa! Hızlı hareketlerle elinden telefonu çektiğim sırada gözleri merdivenden inmemi işaret ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOT DEFTERİ
Fiksi RemajaTüm anıları henüz hayata sığdıramamışken, bu not defterine sığdırmak mümkün mü? Umarım bu hikaye sizler sayesinde en güzel yerlere gelir, umarım zevkinize hitap edebilmişimdir.. İyi okumalar. :))