Gözlerimi bana sarılmış bir elle uyandım. Derek beni yine kendine sarmıştı. Omzumu öpünce irkilip yataktan kalktım. Onunla konuşmamaya devam edecektim. "Bebeğim, böyle yapmaya devam mı edeceksin?"
"Evet sevgilim !" Dedim kelimeleri bastırarak.
"Hmm, sevgilim demek ha? Ben şu eski günleri özledim." deyip boynumdan öptü. Yanağından öptüm ve banyoya geçtim. Rutin işlerimi halledip kıyafetimi giyindim. Okula gitmek için kapıyı açtığımda Derek çoktan arabaya binip bekliyordu, tabi ki de onunla gitmeyecektim.
"Buraya gel Betty."
"Hayır gelmeyeceğim." dedim ısrarla.
"Ben Erica'yı almayı gidiyorum. Sende flörtün Isaac ile gidersin."
"O kurdu sakın evime getirme!" hiçbir şey söylemeden gitmişti. Arkadan Isaac gelmişti. Beni yanağımdan öpüp arabaya bindirdi. Kısa bir süre içinde okula gelmiştik. Isaac Derek'in sürüsündendi ve ona Derek ile ilgili her şeyi sorabilirdim.
"Isaac.. Erica kim?"
"Derek'in flörtü sanırım.." Derek'ten uzaklaşacağım sanırım. Kimi sevdiği belli değil. Arabadan inip herkese çarparak sınıfa geçtim. Chris yanımda oturuyordu. "Beni sürtük sevgilinden uzak tut." deyip yerime oturdum.
"İstediğimi yaparım Betty." dediğinde yumruğumu gözüne vurdum. Kısa bir süre içinde gözü şişmişti. Bu kadar güçlü olduğumu bilmiyordum. Scott her zamanki saçma bakışlarını bana atıyordu. Stiles yanıma geldi. "Betty ne çevirdiğini bilmiyorum ama lütfen sakin kal."
"Şu an çok zor günlerden geçiyorum lütfen beni rahat bırakın."
"Derek bir şey mi yaptı?"
"Ne yapmadı ki.."
"Derek ile konuşacağım merak etme." kafamı sallayıp önüme döndüm. Kafamı sıraya yaslayıp düşünmeye başladım.
***
Birinin bana dokunması ile uykumdan uyandım. Isaac ti bu. Sınıfta kimse yoktu. "Hadi kalk okul bitti." deyip çıktı. Çantamı toplayıp bahçeye çıktığımda görüş alanıma giren sadece iki kişi oldu. Stiles ve Derek. Konuşuyorlardı, Stiles bir şeyler anlatmak için can çekişiyor Derek ise sinirli yüz hatlarıyla onu dinliyordu. Belki de dinlemiyordu bile. Birinin arkamdan kollarıma dokunmasıyla korkmuştum. Bu Aiden'dı.
"Gözüm üzerinde minik prenses."
"Aiden neden böyle yapıyorsun?"
"Bana doğruyu söylemeni istiyorum."
"Daha yeni tanıştık ve sana güvenmemi mi istiyorsun?"
"Yeni tanışmamız bana güvenmeyeceğin anlamına gelmez. Sende biliyorsun ki aylardır konuştuğun Derek senin güvenini sarstı." ona sinirli bir şekilde baktım. O ise bana gülerek bakıyordu.
"Aslında haksız sayılmazsın.." diye mırıldandım.
"Bu bana biraz daha güvenmeni sağladı mı?" bu adam sanırım gereğinden fazla zeki. Kafamı sallayıp Isaac'e doğru gittim. Ben konuşmadan konuşmaya başladı.
"Bugün dolunay var ve seni bir yere götüreceğim. Gerçeği bilmek senin de hakkın." neyden bahsettiği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Kafamı sallayıp arabaya bindik. Uzun bir yoldan geçerken uyuya kaldım.
****
Isaac'in sesiyle uyandım. Akşam olmuştu belli ki.
"Gel bakalım gidiyoruz." ormanda bir yerlerden geçiyorduk. Nereye gittiğimizi bilmiyordum. Başımıza bir şey gelmesinden korkuyordum. Işıkları yanan eski bir kulübe karşıladı bizi. Isaac dikkatli olmam için elimi tuttu. Bir pencereyi eliyle silerek içeriyi gösterdi. Gördüklerim karşısında şok olmuştuk. Derek ve Erica öpüşüyorlardı, hem de deli gibi. Dolu gözlerimle Isaac'e baktım.
"Bu iğrenç şeye daha fazla katlanamayacağım." deyip yere çöktüm. Isaac birden dönüştüğünde korkmuştum. Beni kucağına alıp koşmaya başladı. Kurt hızıyla gidiyordu belli ki, çünkü çok hızlıydı. Arabaya binip bilmediğim bir eve geldik. Sanırım burası onun eviydi. Isaac elinde bir şişeyle geldi.
"Sanırım içmeye ihtiyacın var?" kafamı olumlu anlamda salladım. Elindeki şişeyi bana verdi. Birden kafama dikince başım döndü. Bünyem bunu kaldırmıyordu, biliyordum. Ama umurumda değildi. Beraber içmeye başladık. Isaac tişörtünü çıkarıp elimdeki şişeyi aldı. Beni kucağına alarak odaya götürdü. Yanıma yattı ve beni kendine çekti. Bana sarıldı, sonrası karanlık.
