Buradan kaçacaktım en iyisi buydu. Kurtlardan ve sahte ilişkilerden kurtulacaktım. Isaac kafasını direksiyona yerleştirmiş sakinleşmeye çalışıyordu. Hala nasıl sakin kalabildiğimi merak ediyorum. "I-Isaac b-ben hava alıp geleceğim. Sen sakin ol tamam mı?" hızlıca koşmaya başladım. Kaçıyordum evet.. Seviyorum seni Beacon Hills ama yolculuk buraya kadarmış. Beacon Hills sınırlarına çıkarken sürekli arkama bakıyordum. Dolunay olduğu için korkmuyor değildim. İlerlerken orman içinde bir mavi ışık gördüm. Bana yaklaşıyordu.
"Ben Su Tanrıçası Betty... Seninle iletişime geçemedim bir sorun mu var?" su tanrıçası olduğu için rahatlamıştım.
"Güçlerim.. Onlar kayboldular." ne olduğunu bilmiyordum hızlıca kayboldu ortadan. Yüzü de gözükmüyordu. Bir ses duyup koşmaya başladım. Sanırım bundan sonra biraz daha zor yaşayacağım. Yanıma eşya dahi almamıştım ve başka bir yere gidiyordum. Saçmalık ama olsun. Arkamı bakarak koştuğumda birine çarptım. Lanet herif Derek'ti. Kimseye güvenemiyorum bu hayatta. Herkes sırtımdan bıçaklıyor beni. Derek'in gözlerine bakınca o siniri anlayabiliyorum.
"Nereye gitmeye çalışıyorsun yine bu dolunayda!" diye bağırdı. Beni tutuyordu, sıkı tuttuğu için hareket de edemiyordum. "Cevap ver Betty!"
"Sana cevap vermeyeceğim Derek Hale. Seninle konuşmuyorum anladın mı? Beni aldatmadan önce düşünseydin!" sinirle telefondan bir kaç fotoğraf gösterdi. Bir de ses kaydı vardı. Peter denilen adamla Erica iş birliği yapmıştı. Tanrım bu nasıl bir şey? Derek'in yüzüne bir daha bakamam ki ben.
"Şimdi inandın mı sevgilim?"
"Peşime adam takmak nasıl bir his Derek?!"
"Güvenliğin için Betty!"
"Korunmaya ihtiyacım yok!"
"Hatırlıyor musun sevgilim?.." diye mırıldandı. Beni bıraktı. "Bana güvendiğini söylemiştin. Fakat ben bu güveni göremiyorum Betty.. Seni seviyorum ve sana asla yalan söylemem. Bana inanıyor musun? Bana güveniyor musun Betty?" kafamı olumlu anlamda salladım.
"Peki nerede sevgilim bu? Nerede bu güven?"
