Derek geliyordu aklıma sürekli, eve gitmek istiyordum. Fakat izin vermiyorlardı. Özgür yaşamak istiyordum ama olmuyordu. Buraya geldiğimden beri hiçbir şey yolunda gitmiyordu. Yarın hafta sonu olduğu için mutluydum, belki eve gidebilirdim. Sahi.. Ben nerede kalacağım? Derek bana inanmıyor, orada kalamam. Allison ve Lydia hiç olmaz aileleri beni asla almaz. Isaac hiç olmaz. Stiles ve Scott da olmaz. E ben kimde kalacağım?
"Akşam Lydia evinde parti verecekmiş!" diye bağırdı Allison. İşte benim son şansım bu. Sarhoş olabilirim umarım. Olamazsam bittim işte. Hayatımda hiç içki içmemiştim. Umarım başıma kötü şeyler gelmez. Ama davet edilmedim ve gidemezdim.
"Bütün grup davetli ona göre." dedi ve devam etti. "Kızlar hadi gelin elbise seçmeye.." elimden tutup çekti. Seviyordum bu kızı. Isaac arkamdan 'dikkatli olun' diye bağırdı ama dikkate almadık. En fazla ne olabilirdi?
***
Saatler sonra merkezden çıktık. Lydia beyaz bir elbise giyecekti, Allison krem rengi, ben ise siyah bir elbise giyecektim. Partinin başlamasına saatler kalmıştı. Eve gidip elbiselerimizi giyindik. Allison hepimize makyaj yaptı. Lydia'nın evine gidip her yeri hazırlamaya başladık. Ben mutfağa bakacaktım. İçecekleri koyup salona götürüyordum. Isaac gelip arkadan bana sarıldı. Bu hoşuma gitmişti, hep birinin bana bunu yapmasını istemişimdir.
"Mükemmel olduğunu söylemiş miydim?" diye mırıldandı. Gülümseyip içecekleri koydum. Yavaştan gelmeye başlamışlardı. İçeri adam değil meteor giriyordu sanki. Isaac gelip eliyle gözlerimi kapattı. Sanki partide hiç görmeyeceğim. Derek'i gördüğümde anda kalbim daha hızlı atmaya başladı. Mükemmel derecede yakışıklıydı. yani öyle görünüyordu. Bir koltuğa oturdu, bana bakınca gözlerimi başka bir yere çevirdim. Mutfağa geçtim, tezgahta oturan çiftler, dans eden insanlar, birbirlerine asılan gençler.. Yolumu değiştirmek için arkamı döndüğümde koca bir vücuda çarptım. Yüzünü görmek için yukarı baktığımda Derek olduğu gördüm. Kulağıma yaklaştı.
"kalp atışlarını duyabildiğimi biliyorsun değil mi?" Derek ile konuşurken sürekli aklıma su tanrıçası geliyordu.
"B-biliyorum tabi..." neden kekelemiştim lanet olsun.. Nefesimi düzene sokmaya çalışıyordum ama olmuyordu. Bileğimden tutup beni boş bir odaya götürdü. "Ne yapmaya çalışıyorsun sen aptal?!" diye bağırdım. Bu müzik sesiyle kimse bizi duyamazdı.
"Benden sakladığın şeyi söyle." dedi. Ona söyleyemezdim, asla. Yoksa yeniden bir kavga çıkabilirdi. 'Sakın aklından geçeni söyleme.' lanet olsun. Benimle iletişim kurmasından nefret ediyordum. Derek bana yaklaşmaya başlıyordu.
"Derek, yaklaşma.." diye mırıldandım.
"Sana bir soru sormuştum!" dedi sesini yükselterek. Scott lütfen odaya gel. Onunla iletişim kurmaya çalışacaktım. Lanet olsun, Derek dönüşüyordu. Ne yaptım ben böyle! "D-derek yaklaşma bana!"
'Scott lütfen odaya gel, hızlı ol. Mutfağın çaprazındaki odadayız..'
"Derek kendini kontrol edebildiğini söylemiştin! LANET OLSUN NEDEN HERKES BANA YALAN SÖYLÜYOR!" bana kükreyerek yaklaştığında odaya Scott girdi. Hemen yanına gittim.
"Derek bir partideyiz! Dönüşemezsin!"
"Olmuyor Scott, dayanma noktam kayboldu.."
"Sinirlenmemeye çalış lütfen." deyip elimi tutup odadan çıkardı.
"İyisin değil mi?"
"Biraz daha geç gelseydin ölmüş olacaktım!"
"Kusura bakma, Derek ile yarın veterinere gideceğiz ve sende geleceksin. Ona bir şey oluyor." arkamı dönüp gittim. Bir saniye şuradaki ikizler kimdi öyle. Herkesi okulda görmüştüm ama onları görmemiştim. Gözümden kaçmıştır, insanların viskilerini doldurmak için mutfak dolabından viski aldım. Dolabın kapağını kapattığımda kim olduğu bilmediğim fakat önümde durmuş olan adama çarparak gittim. Viskileri doldurdum, içip içmemek arasında çok kararsız kalmıştım.
"Birlikte içmeye ne dersin?" arkamı döndüğümde ikizlerden biri gitmişti.
"Kim olduğunu bile bilmiyorum, çekil önümden."
"Sadece seninle arkadaş olmak istiyorum, okula yeni geldim. Sosyalleşmek için bu partiye geldim fakat bir arkadaş bulamadım." yalan söyleyip söylemediğini nasıl anlayacağım. Bunu hayatımı bozup ama düzene sokan tanrıçaya sormam lazım. Ama onunla iletişim kurmak biraz zor, beni dinlemeyecektir eminim ki. 'Onunla arkadaş olabilir miyim?' başardım. 'Böyle saçma sapan konular için bana gelme. Tabi ki onunla arkadaş olabilirsin.'
"Hey bana baksana, aptal ergenler gibi sabaha kadar içip sarhoş olmaya ne dersin?"
"... olur, ama ben fazla içmeyi sevmem." biraz şüphelenmiş gözüküyordu ama banane. "Bu arada ben Betty." "Bende Aiden." dolaptan bir viski alıp onun yanına döndüm. Gerçekten çok değişik bir tadı vardı. İçmeye başladım, kafamda dönmeye başlamıştı zaten. Bir daha asla içmeyeceğim.
Dans etmeye karar verdim, aptal sarhoş liseliler gibi davranıyordum. Birinin arkamdan benimle dans etmesiyle oraya döndüm. Tanımıyordum, fakat dans etmeye devam ettim. Beni belimden tutup çekti. Sonra boş bir odaya götürdü. Ne yapacağız burada? "Ne yapacağız burada?" dedim konuşmaya çalışırken. Cevap vermeden beni öpmeye başladı. Kalçalarımdan sıkıyordu, buna karşı gelemiyordum. Beynim buna izin vermiyordu.
