Davet

817 58 54
                                    

Yumuşacık yatağında mışıl mışıl uyurken gözüne bir anda güneş ışığı vurmasıyla uyandın. Biraz homurdandın , gözlerini ovuşturdun ve yavaşça açtın. Karşında kahya Claude duruyordu. Nazik sesiyle sana "Günaydın hanımefendim " dedi.

Esneyerek "Günaydın Claude" dedin.

Claude: "Kahvaltınız hazır, anneniz ve babanız aşağıda sizi bekliyorlar"

"Tamam Claude çıkabilirsin" dedin. Claude odadan çıkınca elini yüzünü yıkadın, kıyafetini giydin. Aynanın karşısına geçip kendine baktın elbisen çok zarifti , üstüne tam oturuyordu. Saçlarını düzeltip hafif makyaj da yaptıktan sonra yeniden kendine baktın ve aşağıya indin.

Annenle baban seni bekliyordu beraber yemek masasına geçip kahvaltınızı yaptınız. Bugün yapacak bir işin olmadığı için canın sıkılmıştı annenlerin yanından ayrıldın , eline kitabını alarak bahçeye çıktın. Hava açıktı çok fazla bulut yoktu rüzgar tenine hafifçe vuruyordu. Gözlerini kapattın kollarını uçuyormuş gibi açtın etraf mis gibi çiçek kokuları ile kaplanmıştı kuşlar şarkı söylüyordu, için huzurla dolmuştu daha sonra derin bir nefes aldın ve gözlerini açtın. Koşmaya başladın elbisen yerdeki otlarla çarpıyor uçuşarak arkandan savruluyordu. Koşmayı bırakıp büyük gövdesi ve kolları olan ağaca elini koydun , etrafına baktın. Ufak bir kasaba gördün eskiden yaşadığın yere benziyordu. Kafanı malikanene çevirdin bu hayata sahip olduğun için kendini çok mutlu hissettin.

Sonra o büyük ağacın altına oturdun eline kitabını aldın ve okumaya başladın. Daha ikinci sayfasını okumaya başlarken arkadan sesler duydun ilk baş önemsemedin , okumaya devam ettin ama sesler artınca ayağa kalktın ve etrafına baktın. Malikanenin hizmetlilerinden birinin sana seslendiğini duydun. Ona doğru yürümeye başladın. Sinirlerin bozulmuştu aklın kitapta kalmıştı. Hizmetlinin yanına geldin.

"Evet" dedin biraz sert bir üslupla. Hizmetli ise elindeki tepsiyi uzattı. Tepside bir mektup vardı. Mektubu eline aldın ve açtın. Bir davetiye olduğunu gördün sinirin bir anda geçmişti ve heyecanlanmaya başladın. Üstelik sıradan bir davetiye değildi

Phantomhive Malikanesinde bir baloya davet edilmiştin ve üstelik bu akşamdı. Mektupta;

"Davetiyeyi geç gönderdiğim için üzgünüm. Aslında bu baloyu sizinle tanışmadan önce ayarlamıştım ancak "Kraliçenin Kedisi'ne" davetiye yollamazsam olmazdı. Bu akşam sizi evimde ağırlamak için bekliyor olacağım"

                                        Ciel Phantomhive

Bu mektubu görünce çok mutlu oldun heyecanlı bir şekilde içeri girdin odana çıktın. Kitabını bıraktın ve hemen gardırobuna baktın. Kıyafetlerin hiçbiri hoşuna gitmemişti o yüzden sadece bu balo için alışverişe çıkmaya karar verdin. "Claudeee gelir misinn" diye seslendin. Biraz bekledikten sonra Claude içeri girdi ve "Buyrun leydim" dedi.

"Claude arabayı hazırla alışverişe çıkacağım" dedin. Cloude "baş üstüne efendim" diyerek odadan çıkıyordu o sırada sen sessice bir şarkı mırıldanmaya başladın. Claude ise sana şaşırmış bir şekilde bakıyordu. Şaşkın Claude yi fark ettin ve utanmış bir şekilde "S-sen gitmedin mi ?" diye sordun.

Claude: "Gidiyordum ama bana bir şey söylediğinizi sandım efendim. Şimdi gidiyorum affedersiniz" dedi.

"Sorun değil Claude ben de şimdi geliyorum" dedin. Claude önden çıktı sen de onun arkasından gittin.

Annen:"Nereye gidiyorsun canım" diye sordu.

"Alışverişe çıkıyorum anne. İnanabiliyor musun Kont Ciel Phantomhive beni baloya davet etti"

Sebastian Michaelis İle Hayal Et✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin