🌹Special✨ Married Life🥀

472 39 76
                                    

Öncelikle hepinize merhaba kuzularım. Special bölümü sonunda hazırladım. Şimdi bu bölümde biz şeytanız Sebastian da öyle ancak şeytan kralın emrinden ayrıldık ve artık normal insan gibi yaşayabiliyoruz. Güçlerimizi kaybetmedik merak etmeyin. Ve Sebastian Ciel'in ruhunu yemedi. Bunları söylemek istedim :3 . Hepinize iyi okumalar🌹

Güneş ışığının camdan yüzüne vurması ile uyandın. Gözlerin kapalı bir şekilde yatağının yanına elini uzattın. O kısmın boş olduğunu görünce gözlerini açtın ve yanına baktın. Sebastian her zamanki gibi erkenden kalkmıştı. Sen de yatağından kalktın sabahlığını giydin ve odadan çıktın.

Koridorda 10 tane mama kasesi vardı. Kediler ise mama kaselerinin başında bekliyorlardı. Seni görünce koşarak yanına geldiler. Hareketleri tuhaftı nedenini öğrenmek istedin. Baktığında bütün mama kaselerinin boş olduğunu gördün.

"Ah bayanlar bu kadar hızlı yemeyin."

Eline kenardan mamaları aldın ve kaselere koymaya başladın. Kediler de hızla yemeklerini yemeye başladılar.

"Afiyet olsun canlarım" diyerek içeri gittin ve yemek masasının başında seni bekleyen Sebastian'ı gördün. Çok güzel bir kahvaltı hazırlamıştı. Her şey dört dörtlüktü.

"Günaydın" dedin

"Günaydın hayatım"

"Tatlım yine çok güzel bir masa hazırlamışsın. Ama artık sen bir çalışan değilsin evin kontu sensin."

"Biliyorum ama karıma her sabah güzel bir kahvaltı hazırlamak hoşuma gidiyor."

"Yaa teşekkür ederim canım. Sen bir tanesin." Diyerek Sebastian'a yaklaştın ve onu yanağından öptün.

Sebastian senin sandalyeni çekti ve oturmana yardım etti. Sonra kendisi de senin karşına oturdu. Birlikte yemeğinizi yerken senin kucağına simsiyah bir kedi Sebastian'ın kucağına da (sizin saç renginizde) bir kedi geldi. Gülümsediniz ve kediler kucağınıza kahvaltınızı yaptınız.

Kahvaltınızı yaptıktan sonra kedilerin hepsine birer tasma geçirip dışarı çıktınız. Hava güzeldi. Sıcaktı ama çok yakan bir sıcağı yoktu. Hafif rüzgar vardı ve hava parçalı bulutluydu. İngiltere de böyle bir hava bulduğunuz için kendini şanslı hissediyordun.

Senin bir elinde 5 kedi Sebastian da bir elinde 5 kediyi gezdiriyordu. Öbür elleriniz ile de el ele tutuşuyordunuz. İngiltere'nin güzel ve tarihi sokaklarında uzun bir yürüyüş yaptınız. Yolun kenarında şarkı söyleyip dans eden insanları gördünüz ve onların yanına gittiniz. Herkes çok neşeliydi siz de onlara katılmak istediniz. Kedilerin tasmalarını uzun sapı ile bir demire bağladınız. Şarkının eşliğinde Sebastian ile göz göze dans etmeye başladınız. Sana bakışlarının sıcaklığını hissedebiliyordun. Çok güzel ve çok anlamlı bakıyordu.

Uzun bir eğlenceden sonra kedileri de alıp parka doğru yürüdünüz. Park çok büyüktü kocaman ağaçları vardı ağaçlar yolun üstünü iri dalları ile kaplamış sanki sizin için güzel bir yol hazırlamış gibilerdi.

Yapraklar üstünüze hafif rüzgar ile dökülerek el ele göz göze sohbet ederek yürümeye devam ettiniz. Yolun sonuna doğru büyük bir ağaç gördünüz ve onun gölgesine oturdunuz. Kedilerin tasmalarını çıkarıp onları gezmeleri için serbest bıraktınız.

"İlk tanışmamızı hatırlıyor musun Sebastian?"

"Hiç unutur muyum. Malikaneye bu kadar güzel bir kız geldiğini ilk defa görmüş ve seni aklımdan çıkaramamıştım."

"Bana hiç öyle gelmemişti. Hatta seni görür görmez etkilenmiştim ve düşünmüştüm acaba bana bakar mı diye. Çünkü bazen çok yakın bazen de çok uzaktın."

Sebastian Michaelis İle Hayal Et✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin