Bu bölüm bazılarını rahatsız edecek sahneler içerebilir. Uyarmadın demeyin :P
Yavaş yavaş yürüyerek at arabasına bindin ve yine evin yolunu tuttun. Ancak gitmek istemiyordun. Bu malikanede daha çok vakit geçirmek istiyordun. Bunların henüz gerçekleşemeyeceğini biliyordun ama kim bilir belki ilerde evlenir ve ayrı eve çıkabilirdiniz.
Claude hala domates gibi olan sana baktı. Sen ise sürekli sırıtıyordun ve yerinde duramıyordun. Claude senin kardeşin gibi olmuştu o yüzden onun yanında istediğin gibi davranabiliyordun.
"Hey Claude inanabiliyor musun Sebastian beni öptü ve ben de onu öptüm rüya gibiydi"
Claude yine sexi bir şekilde gözlüğünü düzeltti.
"Sizin mutlu olduğunuzu görmek beni de mutlu ediyor efendim. Özellikle de dünkü olaydan sonra"
"Boşver o olayı ben, sadece kendimi kaybettim. Yapmamam gerekirdi. Hepinizi telaşa sokmaktan başka bişi yapmadım."
"Sorun değil efendim şimdi mutlusunuz ve önemli olan bu"
"Ah Claude çok tatlısın teşekkür ederim"
"Rica ederim efendim"
Claude gerçekten iyi birisiydi. Tıpkı Sebastian'a benziyordu. Onu seviyordun çünkü o her zaman senin dert ortağın olmuştu.
Eve gelir gelmez her zamanki gibi odana çıktın. Yalnız kalmayı seviyordun. Gece insana huzur veriyordu. Odana geçince ışıkları hiç açmadan balkona çıktın. Ay ışığı nazikçe tenine vuruyordu. Rüzgar saçlarını hafiften uçuruyordu. Ellerini balkonun tutunma yerine koydun. Gözlerini ormanın güzelliğinden alamıyordun. Yanında gelen hızlı bir rüzgar ile ani bir tepki verip yana doğru hareket ettin. Gelen Sebastian'dı. Gündüzleri efendisinin işlerini yapmak zorunda olduğu için gece konuşabiliyordunuz.
"Ben de Sebastian nerede kaldı diye düşünüyordum hehheh"
"Sizi görmeye geldim leydim"
"Daha yeni görüştük Sebastian hasretime dayanamadın mı yoksa"
"Evet öyle de denilebilir efendim"
Sebastian'ın mizahı çok hoşuna gidiyordu. Onunla istediğin gibi konuşabiliyordun.
Balkonda konuşmayı bırakıp içeriye girdiniz. Yatağının üstünde oturup öyle konuşmaya devam ettiniz. Onu her gördüğünde kalbinde ve midende olan hareketlilik bazen hiç hoşuna gitmiyordu. Ve bu hareketli olma durumuna alt tarafın da eklenmişti. Onu görmek onu daha da arzulamana sebep oluyordu.
Dayanamadın ve onu öpmek için dudaklarına doğru yaklaştın. O da karşılık olarak sana yaklaştı aranızda 1 cm gibi bir mesafe varken kapın yavaş yavaş açılmaya başladı ve annenin sesi duyuldu.
"S/A uyudun mu tatlım"
Sessizce "Olamaz annem geldi". Sebastian'ı kolundan tutup balkona sakladın. O ise buna gerek duymamıştı geldiği gibi hızla gidebileceğini biliyordu ama bir anlık heyecan ile böyle bir şey yapmıştın.
"Ee-hh iyiyim anne hehe şey yatacağım ben de birazdan"
"Tamam kızım. Bu arada balkonu da açmışsın soğuk değil mi içerisi buz gibi olmuş. Dur ben balkonu kapatayım hasta olacaksın yoksa."
Hızlıca annenin önüne geçtin. "Anne bekle! Ben yaparım yaa sen yat hadi yorulmuş olmalısın"
Annen meraklı gözler ile sana baktı.
"Benden bir şey mi saklıyorsun?"
"Yok canım ne alakası var sadece ben kapatırım diyorum hadi sen yorulma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sebastian Michaelis İle Hayal Et✨
Fanfiction"Lütfen bana Sebastian diyin" dedi kahya o kadar güzel konuşuyordu ki gözlerimi ondan alamıyorum. Kan kırmızısı gözlerinin içinde kayboluyordum...❤️ ✨Sebastian Michaelis x yazar kitabıdır umarım beğenirsiniz✨