☞︎︎ Tamamlandı
ꨄ︎Millie, hiç beklemediği bir anda oyunculuk teklifi almıştı. Ancak bu teklifin hayatında ve duygularında ne gibi bir değişiklik oluşturacağını hiç düşünmemişti. ꨄ︎
Millie Bobby Brown ve Louis Partridge
"Beni hatırlamadın mı? Daisy adı sana bir çağrışım yapmıyor mu?"
"Kestik!"
Kendime geriye atarak tavanı izlemeye başladım. Yorulmuştum. Sonunda çekimler bitmişti bugünlük.
Başımı sağa çevirerek duvara yaslanmış Louis'e baktım. Dağınık kahverengi saçları, üstüne tam oturan takım elbisesiyle harika görünüyordu. Ona baktığımı fark etmiş olmalı ki başını benim olduğum tarafa çevirmişti.
İlk başta kaşları hafif çatılsa da sonradan gülümsemişti.
''Üşüteceksin, sonra Aaron bana laf edecek.''
Yanıma gelerek elini uzattığında memnuniyetle elini tuttum ve ayağa kalkmama yardım etti.
''Çocuklarla bir yerlere oturmaya gideceğiz. Gelmek ister misin?''
Bugün Sadie ile buluşacaktım ama sanırım onu çağırsam sorun etmezdi.
''Sadie'yi de çağırsam olur mu?''
''Olur tabii ki.''
Louis omzuma kolunu attığında içeriye doğru yürümeye başladık. Üstümdeki elbiseden hemen kurtulmak istiyordum.
᪥
''Başka bir isteğin var mı?''
''Hayır eğer istersem söylerim.''
Louis kafasını sallayarak yerine, karşıma oturdu. Diğerleri de yerlerine oturdu. Yanıma oturan Sadie onlarla tanışmaya başlamışken kahvemi önüme çektim.
Sadie Kiernan ile konuşurken ara sıra dönüp beni kontrol ediyordu.
Louis evimdeyken Sadie de yanımdaydı. Ona önceden Louis'i anlatmıştım ve ondan nefret ettiğimi düşünürken onu evimde gördüğünde şaşırmıştı.
Louis ile aram biraz daha iyiye gidiyordu. Artık normal bir şekilde konuşuyor, nefret dolu bakışlarla birbirimize bakmıyorduk. Çoğu şey düzelmeye başlıyordu. Hastalık bakımından biraz olsun iyileşiyordum ve Aaron ile eskisi gibi kavga etmiyordum. Louis ile aram iyiydi.
"Bilmiyorum, oraya daha önce gitmedim. Ancak Lily oradan bahsetmişti."
Timothée elindeki telefonuyla bize bir yeri gösteriyordu. Dalıp gittiğim için sohbetin başını kaçırmıştım ama tatil yapmaktan bahsediyorlardı sanırım.
